07 Aralık 2008 00:00

benim de sesim var

çocukları kurban kesiminden korumak

Paylaş

Çocukların kurban kesimine tanık olmalarının ne kadar yanlış olduğunu, Kurban ve Çocuk Araştırması’nda bu sene topladığımız örneklerle incelemekte yarar var.
Okul öncesi bir dönemdi ama tam olarak kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum. Ankara’da evimizin bahçesinde benim de beslemiş olduğum ve kardeşlerimle birlikte oynayarak güzel vakit geçirdiğimiz koyunumuzun kesildiğini ağlayarak gördüm. Sonra babaannem alnıma kanımı sürmek için beni kovaladı!!! Ağlayarak kaçtım ama zorla sürdü. Hüngür hüngür ağlıyordum artık ve bir daha sonra uzunca bir süre et, balık, tavuk vs. yiyemedim. Kurban Bayramını da sevemiyorum. Her seferinde kaçan, kovalanan ve kesilen hayvanlar için çok üzülüyorum.
Sanırım daha 6 yaşındaydım. Kesilen hayvanların hiç bir zaman ölmediğini, organlarının hareket ediyor olmasının da buna bir kanıt olduğunu düşünmüştüm. Günlerce rüyama girmişti bu sahne. Ve bu hayvanların günün birinde dünyayı ele geçirip hepimizin gözlerini bağlayıp boyunlarımızdan keseceğini düşünürdüm...
Bu örnekler çocukların kurban kesiminden ne kadar etkilenebildiklerini göstermekte. Kurban kesimini bir ibadet olarak gören yetişkinlerin çocukların kendileri gibi düşünemeyeceğini ve kurban kesimini kavrayabilmelerinin mümkün olmadığını anlamaları gerekiyor. Yoksa hem kurban kesimi, hem bayram boyunca yaşanan nice rahatsız edici olay hem de dolaylı suçluluk duygusu çocukların belleklerine kazınabiliyor.
Galiba on yaşındayım. Benden dört yaş küçük kardeşimle bir gün öncesine kadar yaprakla ve hatta nedenini bilmeden tuzla (!) beslediğimiz hayvanların yanına gidiyoruz, biraz sevmek için. Bir boğayı yere yatırmışlar; altı yedi kişi ancak tutabiliyor hayvanı. Boğa birden kalkıyor; kardeşim ön ayaklarının hemen yanında, sadece bakıyor. Tutup çekiyorum kardeşimi, biz de afallıyoruz boğa da. Bir anlık afallamanın bedelini ağır ödüyor boğa, yakalanıyor tekrar, her yer kırmızı... Geriye kalan çoktan kurumuş kan, hiç unutulmamış suçluluk...
Kurban Bayramı’nda çocuklara nasıl davranılmalı?
Çocukların Kurban Bayramı süresince onları rahatsız edebilecek durumlarla karşılaşmamaları için aşağıdaki önerilerin dikkate alınması yararlı olacaktır.
Çocuklar hiçbir şekilde kurban kesimini izlememeli ve izlemeye zorlanmamalıdır. Özellikle 6 yaş öncesinde çocukların kurban kesimini hiçbir şekilde görmemesi gerekir. Dini bir kavram olarak kurban özellikle 11 yaştan sonra anlaşılabilir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına dek kurban kesimini görmemelidir. Çocuklar yeni ve olağandışı şeylere meraklıdır. Merak ettikleri için kesimi izlemek isteyebilirler. Bu onların kesimden etkilenmeyeceği veya kurban kesiminin anlamını kavradıklarını göstermez.
Hiçbir birey, 12 yaşında veya daha büyük olsa dahi, istemiyorsa kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır.
Büyük kentlerde belediyeler tarafından belirlenen kesim yerlerine götürülen çocuklar çok sayıda kesim ve diğer rahatsız edici sahne ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Çocukların hiçbir şekilde toplu kesim yerlerinde bulunmaması gereklidir.
Çocukların yanında kurban kesiminin konuşulması ve ayrıntılı olarak anlatılmasından kaçınılmalıdır. Kurban kesiminin video görüntülerinin izlenmesi, kurban kesiminin izlenmesi gibi bir etki yapacaktır ve bundan mutlaka kaçınılmalıdır.
Çocukların besledikleri ve duygusal bağ kurdukları hayvanların kesilmesi, çocuklar için rahatsız edicidir; özellikle küçük çocuklara çok ağır etkiler yapabilir. Bu nedenle çocukların kurbanlık hayvanlarla uzun süreli teması olmamalıdır. Çocuğun beslediği bir hayvanın gizlice kesilmesi ve özellikle de bir hayvanın etinin daha sonra çocuğa aldatmacayla yedirilmesi çocukları aşırı düzeyde etkileyebilmektedir.
Eğer evde kurban kesilecekse, bu çocuğa dürüstçe anlatılmalıdır. Bu aşamada çocuğun yaşına göre açıklama yapılması ve kullanılan kelimelerin özenle seçilmesi önemlidir. “Uykuya daldı”, “Zaten ölecekti” “Kaza oldu” gibi açıklamalar kullanılmamalıdır.
Çocukların ölümle ilgili ya da ölümün ardından yaşadıklarına ilişkin soruları bayram sırasında artabilir. Bu sorulara, çocuğun yaşına uygun olarak, açık ve net cevap verilmelidir. Çocuklara kurban edilen hayvanların ölüm nedeni ile ilgili açıklama yapılırken yanlış, yetersiz veya bazen çocukta endişe yaratabilecek bilgiler verilmemelidir. Çocuklar istemiyorlarsa kurban eti yemeye zorlanmamalıdırlar.

Çocukların duygularını anlatmalarına izin verilmelidir. “Erkekler ağlamaz” gibi ifadeler kullanılmamalı ve çocukların anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuğun üzüntüsüne ve yasına anne baba ve diğer aile üyeleri ilgi göstermeli ve saygılı olmalıdır. “Boş ver!”, “Seneye yenisini alırız.” gibi geçiştirici cümleler kullanılmamalıdır.
Televizyonda yayımlanan kesimle ilgili görüntüler de çocukları rahatsız edebilir. Anne ve babalar çocuklarını bu görüntülerden uzak tutmalıdırlar.
Kurban Bayramı sırasında yaşananların çocuğu çok etkilediği ve davranışlarında önemli değişikliklere (örn., uyuyamama, yemek yememe gibi) neden olduğu görülürse bir uzmana danışılması gerekir.
Not: Kurban ve Çocuk Araştırması hakkında sorularınız veya önerileriniz olursa, bize kurbanzararvermesin@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu
ÖNCEKİ HABER

cızırtı

SONRAKİ HABER

asya pasifik'te bu hafta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...