9 Aralık 2008 00:00

AKP Hükümeti’nin ilk icraatlarından biri de ilköğretim ders müfredatlarını değiştirmek oldu. “Yapılandırmacı eğitim modeli”ne göre gerçekleştirildiği söylenen değişikliklerle ilkokul öğrencilerine, “girişimcilik”, “rekabet”, “kariyer” gibi kavramlar öğretilmeye başlandı. Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de lise müfredatlarını yapılandırmacı modele göre düzenlemeye hazırlanıyor. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal İnal, “öğretmen değil öğrenci merkezli” olduğu iddia edilen yapılandırmacı eğitim modeli hakkında sorularımızı yanıtladı.

Yapılandırmacı eğitim modeli nedir?
Yapılandırmacı eğitim modelinde bütüncül bir yaklaşım izlendiği savunulur. Bu modele göre öğrencilerin eğitimde aktif bir rol alacakları, günlük hayatta kullandıkları bilgileri kendi deneyimleri sonucunda yapılandıracakları, bilgileri güncelleyebilecekleri belirtiliyor. Müfredatın öğrenci merkezli, öğretmenin de sadece rehber olduğu görüşünün benimsendiği söyleniyor. Değişik disiplinler ve ara disiplinlerle bağlantı kurulduğu belirtiliyor. Ancak ara disiplinden “kariyer eğitimi”, “girişimcilik” gibi kavramlar kastediliyor ki, bunlar son derece neoliberal ve piyasacı kavramlardır.
Yapılandırmacı modele göre sonucun değil sürecin ön planda olduğu, öğrencinin öğrenme ihtiyacının göz önünde tutulduğu belirtiliyor. Eski davranışçılık yaklaşımında “birey” değil “toplumsal kümenin içerisinde birey”, “ezberci, edilgen, öğretmenin ağzına bakan birey imgesi” varken, yapılandırmacılıkta daha aktif, daha girişken, öğrencinin merkezde olduğu bir yaklaşımdan bahsediliyor.

Gerçekten yapılandırmacı eğitim ‘öğrenci merkezli’ mi?
Öğrenci merkezli olmaktan ne kastediliyor, belli değil. Öğrenciyi daha aktif kılmak, öğrencinin mevcut bilgilerinin üstünden yeni bilgileri yapılandırmaya yönlendirmek, öğrenciyi öğretmen karşısında daha etkin kılmak ise evet, böyle bir öğrenci merkezli eğitim öngörülmüş. Ama bildiğiniz gibi Türk eğitim sisteminin felsefesi hâlâ devlet merkezlidir. Devlet merkezliliğinin altında milliyetçilik ve dincilik halen önemli iki ideolojik dayanak olarak varlığını sürdürmektedir. Kaldı ki eski Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Ziya Selçuk’un “milli direnç hatları” ile kastettiği, ilköğretimin yerel ideolojilerin üzerine şekillenmesi gerektiği anlayışını düşünürsek, öğrenci merkezli bir yaklaşımın bu sistemde öğrenciyi demokratikleştireceğini, öğretmen karşısında özerk kılacağını söylemek pek mümkün değil. Çünkü öğretmen imgesi hâlâ Türk eğitim sisteminin başat simgesidir. Ve öğretmen ne derse doğru olarak kabul edilmek zorundadır. Devletin uzak bir karakolu olarak öğretmenler, hâlâ öğrencileri yukarıdan belirlemeyi sürdürmektedirler.

Peki bugün bu modelin benimsenmesinin sebebi nedir?
AKP, hükümete gelmesiyle birlikte AB mevzuatı ya da müktesebatı başta olmak üzere, diğer uluslararası kapitalist kuruluşlar ve ABD’nin yönlendirmesiyle, özellikle ekonomik alanı, eğitimle birlikte yeni küresel şartlara uyarlamak için yoğun çabalara girmiştir. Burada eğitime düşen rol AKP’ye göre okulları, öğrencileri, öğretmenleri, eğitim materyallerini olabildiğince bu koşullara uyarlamak. Müfredat bu nedenle değiştirildi. Çünkü müfredatı değiştirdiğiniz zaman, ders kitaplarını da, öğrencileri de, öğretmenleri de değiştirmiş oluyorsunuz.
Burada amaç, olabildiğince küreselleşmeci neoliberal eğitim kavrayışı çerçevesinde, eğitimi aslında kamusal ve sosyal bir haktan ziyade, piyasa konusu olan bir meta haline getirmek. Yani devlet, AKP, eğitimi tıpkı kültür, sağlık gibi bir kambur olarak görüyor ve bundan kurtulmak istiyor. Bizatihi Başbakan’ın kendi konuşmasında vurguladığı bir noktadır. Özel sektöre çağrı yapmış; “Gelin eğitimle siz ilgilenin, devlet bu alanda iştigal etmesin” demişti. Buna ilişkin paralel uygulamaları biliyoruz. Mesela özel okullardan hizmet satın almak böylesi bir anlayışın ürünü.
Yapılandırmacı yaklaşım, aslında bireyci, piyasacı bir modeldir. Her ne kadar sonucu değil süreci ölçüyoruz dese de, ölçme ve değerlendirmesini tümüyle sınavlar üzerine kuran bir modeldir. Kariyer eğitimi, girişimcilik gibi ara disiplinlere çok önem veren bir modeldir. Bireysel değerler dışında, toplumsal değerlerin hiçbirini kabul etmeyen, onlara yaslanmayan bir modeldir. Öğretmeni rehber olarak görse de, aslında öğretmen merkezli bir modeldir. Yapılandırmacı yaklaşım, esnek bir program üzerine yaslandığını iddia eder. Piyasada nasıl bir esnek üretim ve istihdam modeli varsa, ona uygun olarak bir eğitim modeli tasarlanmaktadır. Kısacası, yapılandırmacı yaklaşım aslında neoliberalizmin eğitimdeki bir izdüşümüdür.
Okullarda neyi yapılandırıyorlar?
Piyasayı yapılandırıyorlar. Piyasaya hitap edecek öğrencilerin yetiştirilmesini yapılandırıyorlar. Müfredatların bir meta olarak yeniden yapılandırılmasına çalışıyorlar. Kapitalizmin küreselleşme şartlarına uyum göstermesi açısından bu model, bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmış ve birçok ülke tarafından benimsenmiştir.
Yapılandırmacı eğitim, muhtemelen küreselleşme şartlarına uyum sağlayacak bir birey tipi üretecektir. Eğitimi bir meta, mal olarak algılayan, eğitimi kendisini geliştireceği bir araç olarak gören, sosyal haktan ziyade araç olarak gören, yatırım olarak gören bir anlayış getirecektir. Yatırımı ömür boyu eğitim olarak gören, ha bire sınavlara giren, kurslara giden, piyasadaki esnek istihdam koşuları nedeniyle kendini sürekli geliştirmek zorunda kalan birey tipini yetiştirecektir.
Bu birey, eğitimi bir bilinçlenme, sosyalleşme, halkın sorunlarını çözecek bilgilerin edinildiği bir sosyal ortamdan ziyade, sosyal Darwinizm çerçevesinde sürekli ayakta kalma, dövüş, rekabet, eleme, elenmeme saiklerinin, güdülerinin olduğu bir alan olarak görecektir.
Cem Gurbetoğlu
16 Temmuz 2025 11:25

TTB 'Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu' kuracak

TTB Merkez Konsey üyesi Mehmet Şerif Demir, "Barış ve Demokratik Toplum Süreci"ni takip etmek ve raporlamak amacıyla "Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu" kuracaklarını aktardı.

TTB 'Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu' kuracak

Fotoğraf: MA

İçerik yükleniyor...

(MA)
16 Temmuz 2025 13:11

Bütçe haziranda 330,2 milyar, yılın ilk altı ayında 1 trilyon liraya yakın açık verdi

Hazine ve Maliye Bakanlığının açıkladığı verilere göre, merkezi yönetim bütçesi haziranda 330,2 milyar TL, yılın ilk altı ayında toplam 980,5 milyar TL açık verdi.

Bütçe haziranda 330,2 milyar, yılın ilk altı ayında 1 trilyon liraya yakın açık verdi

Fotoğraf: Anadolu Ajansı

İçerik yükleniyor...

(Ekonomi Servisi)
16 Temmuz 2025 11:33

Esenyurt'ta bir tekstil fabrikasında yangın çıktı

Esenyurt'ta perde üretilen bir fabrikada çıkan yangına müdahale sürüyor.

Esenyurt'ta bir tekstil fabrikasında yangın çıktı

Fotoğraf: DHA

İçerik yükleniyor...

(AA, DHA)
16 Temmuz 2025 09:29

Londra’da iz bırakan festival 36 yaşında

Londra’daki Türkiyeli göçmenlerin 36 yıllık dayanışma geleneğini sürdüren DAY-MER Festivali, bu yıl da sınıf teması, çok kültürlü katılımı ve kolektif emeğiyle binlerce kişiyi buluşturdu.

Londra’da iz bırakan festival 36 yaşında

Fotoğraf: Evrensel

Faruk Eskioğlu
[email protected]


İçerik yükleniyor...

16 Temmuz 2025 11:31

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'teşekkür’ telefonu

CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi arayarak yeni sürece "katkılarından" dolayı teşekkür etti.

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye 'teşekkür’ telefonu

Fotoğraf: CHP

İçerik yükleniyor...

(Politika Servisi)

Evrensel'i Takip Et