13 Aralık 2008 00:00
İş başa düştü!
Biz Ziya Gökalp Mahallesinde krizi ve bize etkilerini konuştuğumuz bir sohbet düzenledik kendi aramızda.
Biz Ziya Gökalp Mahallesinde krizi ve bize etkilerini konuştuğumuz bir sohbet düzenledik kendi aramızda. Krizin neden olduğu şeyleri, sorunlarımızı ve neler yapabileceğimizi konuştuk. Neler yapabileceğimizi, neler yapmamız gerektiğini konuştuk çünkü başbakana kalsa bizim yaşadığımız sorunların çözümü hamdolsunlu süslü laflardan geçiyor.
Bu ilk değil ki son da olsun. Sürekli kriz var zaten. En fazla etkilenen kesim de dar gelirliler. Bu değişmez bir gerçek yıllardır. Hala da öyle. Örneğin asgari ücretli bir işçinin yeni karşılaştığı bir olay değil bu. Önceden sadece asgari ücretliler yeter derdi, bir etkilenen onlarmış gibi. Şimdi ise işvereninden işçisine, doktorundan hemşiresine, öğrencisinden öğretmenine varana dek bir yıkım oldu. İlk defa belki herkes bu kadar yoğun bir sıkıntı içerisinde. İlk defa ekmek alacak parayı bile bulamaz olduk.
Çocuğumuza harçlığı bırakın, faturaları ödemeyi bırakın, karnımızı doyuracak parayı bulamaz olduk. Kim üzülmez ki çocuğunun beslenme çantasını hazırlarken zorluk çekmek zorunda kalmasına Bir ananın en büyük acısıdır, gözünün içi gibi baktığı yavrusunun hiçbir isteğine cevap vermemek. Milletvekillerinin çocukları bilmem hangi üniversitenin hangi bölümlerinde paralı okurken, biz çocuğumuzun beslenme çantasındaki menüden bahsediyoruz. Tabi ki üzücü, tabi ki ezici bir şey bu ama başa dönüp şöyle bir soru sormak lazım, kim fazla üzülüyor, kim fazla etkileniyor. Devletin başındakiler mi üzülüyor yoksa o devletin yönetimi altında yaşama savaşı veren kimseler mi?
Daha fazla beklemeye gerek yok, iş başa düştü!
Binnaz Gürbüz-Ziya Gökalp
Mahallesi-Ev kadını (KAYSERİ)