21 Aralık 2008 01:00

uluslararası proletaryanın büyük öğretmeni stalin
İstisnasız tüm anti-markist akımlar; kruşçevcilerden maoculara, troçkistlerden titoculara, sosyalist maskeli akımlara kadar tüm revizyonistler ve neo-revizyonistler olarak adlandırabilecegimiz bugünkü devamcıları, hepsi de Stalin’i komünist bir lider olarak defterden silebilmek için çok çaba sarf ettiler.
Ama onun adını, Büyük Ekim Devrimi’ndeki rolünü, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi yönetiminde Komünist Parti ve halk lideri olarak yerine getirdigi görevi, sovyet halklarının ve kızılordusunun başında nazi ve Hitlerci koalisyona vurdugu ölümcül darbeyi unutturmak mümkün olmadı.
Stalin’e gelinceye kadar hiç kimse, uluslar sorununu, halkların kendi kaderlerini tayin hakkı meselesini onun kadar net, gür, belirgin ve kararlıca teorize etmemişti. Şunları söylüyordu Stalin: “Proletaryanın ulusal sorunu ortaya koyuşu ile burjuvazi ve soyluların ortaya koyuşu arasındaki fark, proletarya ile burjuvazi ve soyluları sınıf olarak birbirinden ayıran fark kadardır.”
Ulusal sorun hâlâ gündemdeki bir meseledir. Ortadoğu’da, Afrika’da, Asya’da ve hatta hiç uzağa gitmeye gerek yok, İspanya’da çözülmemiş bir sorundur. Kürt ulusunun durumunu, İspanya ile Fransa arasında sıkıştırılmış olan Basklıları, Fas’taki Sahra sorununu, yeni sömürgeciler tarafından bir bütün olarak etnik katliamlara sürüklenen Afrika’daki halkları vb, vb. belirtmeye bile gerek yok.
Burjuvazi ve emperyalizm, gericiler, sözde ilericiler, her ülkede ve yerde karşımıza çıkan alçak hainler sürüsü, Josef Stalin’i kaba, sert, bilgisiz birisi olarak sunmaya çalıştılar. Ama asla onun, kuşaklar boyunca ve milyonlarca komünisti eğitip yönlendiren teorik ideolojik eserini yok edemediler.
Kruşçev, 20. Kongre’de Stalin’e saldırılarını kusmaya başladığında, az, pek az parti onun yalanlarına karşı çıkma ve dikte ettiklerini reddetme cesareti gösterdiler. Kruşçev’in ve diğer revizyonist şeflerin yüzlerine karşı “alçaklar” diye haykıran, iğrenç saldırılarını ret ve mahkum eden, ilkelere kararlılıkla bağlı ve onurlu bir duruş sergileyen Enver Hoca yoldaşın hakkını teslim etmek gerekir.
O vakit Stalin’e (özünde komünizme ve proletarya diktatörlüğüne) karşı saldırı ve iftiraları sessizce kabul eden, yayınlayan kimileri ise şimdi artık Stalin’e açıkça saldırmıyorlar. Hatta bazıları “Harika Gürcü”nün bir kısım eserlerini yeniden basıyorlar.
Ama bu neo-revizyonistlerin hiçbiri, kendi partilerinin (ve hâlâ yaşayanlar açısından bizzat kendilerinin) o zamanki anti-komünist tutum ve davranışlarını eleştirmediler. Geçmişi inkar etmeye ve sessizliklerini korumaya devam ediyorlar. Aralarından bazıları, Marksizmle Leninizmi birbirinden ayıran ve Stalin’i yok sayan sözde 21. yüzyıl sosyalizmcisi olup, popülizme direksiyon kırdılar.
Leninizm ile Marksizmi birbirinden ayırmaya kalkanlara Stalin, “Komsomol’un sorularına yanıt”ta şu cevabı veriyordu: “Sorun bu şekilde formüle edildiğinde, Marksizm ile Leninizmin ayrı şeyler olduğu, Marksist olunmadan Leninist olunabileceği düşünülebilir… Leninizm, emperyalizm ve proletarya devrimleri çağının Marksizmidir. Başka bir tarzda ifade edecek olursak; Leninizm, Marx’ın yarattıgı bütün her şeyi, bunlardan zorunlu olarak ortaya çıkan yeniyi ve Lenin’in Marksizmin hazinesine kattığı her şeyi (proletarya diktatörlüğü öğretisi, köylü sorunu, ulusal sorun, parti, reformizmin sosyal kökleri sorunu, komünizmde belli başlı sapmalar sorunu vb.) kapsar...”
Son on yılların deneyimi, Stalin’in ölümünden bu yana yaşananlar, çağımızın Lenin tarafından ortaya konulan temel çelişmelerinin bugün vardığı boyut, kapitalizmin en yüksek aşaması olarak emperyalizmin derinleşen krizi, proletarya ve halkların göreceli yoksullaşması, sınıf mücadelelerinin keskinleşmesi; bütün bunlar, Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in teorik analiz ve ideolojik evrimlerini tümüyle doğrulamaktadır.
Evet; Stalin, açık ve maskeli anti-komünistlerin tüm girişimlerine karşın, uluslararası proletaryanın büyük bir ögretmeni olmaya devam ediyor.
Düşmanların saldırı ve iftiralarına en büyük yanıt, bizzat Stalin’in teorik ve pratik eseridir. Biz komünistlere ve dünya halklarına düşen ise bu eserin içeriğini doğru anlamak ve uygulamaktır.
Stalin’in ayrıca bir savunulmaya ihtiyacı yoktur!
(*)İspanya Komünist Partisi (ML)Genel Sekreteri

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bütün toplum heybede

Bütün toplum heybede

Emekçileri bastırmak için grevler yasaklandı. “İç cepheyi tahkim” denilerek her kesimden siyasetçi, gazeteci ve aydına yönelik sabah operasyonları, tutuklamalar ve akılalmaz gerekçelerle açılan davalar sürüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen sendikacılık yaptığı için tutuklandı.

Evrensel'i Takip Et