22 Aralık 2008 00:00
EVRENSELden
Türkiyenin birçok ilinden gelen binlerce genç, önceki gün Kadıköydeydi. Emperyalizme karşı bağımsızlık talebiyle yürüyen gençler, iş, eğitim ve güvenli gelecek taleplerini dile getirdiler. Bağımsızlık talebi ile demokrasi talebini eylemlerinde birleştiren gençler, polisin art arda ölümler getiren şiddetine de tepki gösterirken, başta Yunanistan olmak üzere birçok ülkede hareketlenmiş olan gençlerin sesine de ses vermiş oldular.
Ne var ki hakim medya, başka ülkelerdeki gençlik eylemlerine gösterdiği ilgiyi dahi bu eyleme göstermedi.
Biz Evrensel olarak, bizim gösterdiğimiz ilgiye eşit bir ilgiyi, sermaye medyasından zaten beklemiyoruz. Ancak böylesi bir ilgisizlik de, hakim medya organlarının ülke gençliğinden aslında ne kadar kopuk ve uzak olduğunu gösteriyor. Tüketim çılgını bir gençlik yaratmak için, gençleri sistemin istediği kalıba sokmak için gerektiğinde özel yayınlar yapan medya organlarının, ülkenin en dinamik gençlik kesiminin bu sesi karşısında takındığı tutumda şaşırılacak bir yan yok.
İhtiyar sermaye medyasının karşısında genç bir gazete olarak hep bu farkın gereğini yerine getirmeye çalışan Evrensel, bundan sonra da sayfalarını hem gençlerin tepkilerine, taleplerine, hem de haberlerine, ürünlerine açmaya devam edecek.
Sermaye medyasının bu ihtiyar karakteri, birçok başka olay karşısında da kendini gösteriyor. Yani çok para sahibi olmak, genç olmaya yetmiyor!
Geçtiğimiz hafta bunun göstergelerinden biri de, medyanın, son 10 gündür art arda meydana gelen cami yangınları karşısındaki tutumu oldu. Art arda gerçekleşen cami kundaklama olaylarını iç sayfalarından geçiştiren sermaye medyası, bunun arkasındaki nedenlerle, sistemli bir biçimde gerçekleşen bu olayları kimlerin tezgahladığı sorusuyla ilgilenmedi. Konuyu Evrenselin manşetine taşıması ve Hayat Televizyonunun da konuya geniş yer vermesinin ardından, bu olayların bir provokasyon olabileceğine dair haberler hakim medyada da bir ucundan görülmeye başlandı.
Din istismarcılığı konusunda birbiriyle yarışan medya organlarının, bu alışkanlığı bir tarafa bırakarak, halkın dini semboller üzerinden birbirine kırdırılmasına yönelik tezgahlar karşısında uyanık olması da herhalde şaşırtıcı olurdu.
Bu ihtiyar medyanın, şaşırtıcı olmayan bir başka tutumu da, yaklaşan yerel seçimler öncesi, halkın önüne AKP, CHP ya da MHPden başka bir seçenek koymuyor oluşudur. Sayfalarını ve ekranlarını bu üç partinin haberleriyle dolduran hakim medya organları, bu tutumlarıyla, halka bunların dışındaki seçeneklerin bir güç oluşturamayacağı düşüncesini de alttan alta pompalamış oluyor.
Oysa yaşlanmış sermaye partileri karşısında halkın ihtiyacının daha genç seçenekler olduğu açıktır. Halkın taleplerini esas alan çabalar bu açıdan önemlidir. Geride bıraktığımız hafta sonunda aydınların çağrısı ile bir araya gelerek, sermaye partileri karşısında nasıl bir güç birliği oluşturulabileceğini tartışan güçlerin, bundan sonra bu açıdan atacakları adımlar önemli olacaktır. Kendisini yaklaşan yerel seçimlerle sınırlamayan bu güçler, halkın beklentilerini ve ihtiyacını doğru okuyabildikleri oranda, Türkiyenin önünü açmayı da başarabilirler. Türkü, Kürdü, bütün milliyetlerden emekçilerin, ezilenlerin umudu olabilecek olan böyle bir birlik konusunda gazetemiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerekli duyarlılığı ve ilgiyi fazlasıyla gösterecektir.
İyi haftalar!
Evrensel'i Takip Et