27 Aralık 2008 00:00
Futbol ortamı körleşti
Türkiye Süper Liginde ilk bölüm, Sivassporun liderliği ile sona erdi. Önceki sezonlarda olduğu gibi ligin ilk bölümünde gündeme çıkan birçok tartışma konusu, ligin ikinci yarısında da süreceğe benziyor.
Türkiye Süper Liginde ilk bölüm, Sivassporun liderliği ile sona erdi. Önceki sezonlarda olduğu gibi ligin ilk bölümünde gündeme çıkan birçok tartışma konusu, ligin ikinci yarısında da süreceğe benziyor. İlk bölüm sonunda, ilk iki sırada aynı puana sahip iki Anadolu ekibi, Sivasspor ve Trabzonsporun yer alması dikkat çekti. Bu durum, İstanbul dışından şampiyon bekleyen sporseverler açısından da hayli umut verici. Sivasspor geçen sene de ligin ilk yarısını lider bitirmişti. Kırmızı-beyazlı ekip istikrarlı grafiğini sürdürebilmesi halinde, bugüne kadar lig şampiyonluğuna ulaşmayı başaran 5. takım olabilir.
İlk yarıda en çok konuşulanlar ise hakem hataları oldu. Yöneticiler, teknik adamlar ve futbolcular başarısız sonuçların ardından çareyi hakem hatalarının arkasına sığınmakta buldular. Medyanın da kışkırtmasıyla hakemler adeta günah keçisi ilan edildi. Özellikle büyük olarak nitelenen ve hakemleri etkileyebilecek ağırlığa, baskı gücüne sahip kulüpler, kendi aleyhlerine yapılan hakem hatalarının ardından kıyameti koparırlarken, işlerine gelen hatalı hakem kararları karşısında ise sessiz kalmayı tercih ettiler.
Biz de bazı spor yorumcularının, Süper Ligin geride kalan ilk bölümüyle ilgili olarak görüşlerini aldık.
Skandallar büyüyor
Radikal gazetesi spor yazarlarından İbrahim Altınsay, ilk yarının sona ermediğini belirterek, şunları söyledi: Federasyon, görülmemiş bir garabetle lige 16. hafta sonunda bir ay ara verdi Futbol ise bu 16 haftada yerlerde süründü. Takımların Avrupa maçlarına bakın, kaliteyi anlarsınız Has taraftar statlardan çekiliyor, tribünler profesyonel taraftar gruplarına kalıyor. Zaten ülkede futbol değil hakem maçları yapılıyor. Bu yönetim ve eğitim sistemiyle hakemler her hafta bir öncekinden daha büyük skandallara imza attı.
İkinci yarı daha umut verici
Son yıllara bakıldığında Süper Ligin en iyi sezonunun izlendiği görüşünde olan Radikal gazetesinin bir başka yazarı Bağış Erten, Üç Büyüklerin uzun yıllar sonra ilk defa ligi domine etmekten uzak göründüğünü belirterek şunları söyledi: İlk iki takım ve ilk beşteki üç takım Anadoludan. Ama sırf buna bakıp bir lige kaliteli demek doğru değil. Bu veri çekişmeyi gösterir, kaliteyi değil. Kalite için daha aşağılara, bir de sahada oynanan oyuna bakmak lazım. Ben küme düşmemekle uğraşan Antalya, Denizli gibi takımların bile iyi bir oyun felsefesi olduğunu düşünüyorum. Gaziantep, Ankaraspor, Eskişehirspor gibi takımların ligin ağırlık noktası olarak alınabileceğini görüyoruz. Onların oynadığı oyun ligin kalitesini gösteriyor sanki. Ligin ikinci yarısından da umutlu olduğunu söyleyen Erten, Düşmeye oynuyor gibi gözüken Gençlerbirliği bile çok can yakacak. Kim son 6 maçın beşinde yenilmeyen Antalya ile oynamak ister mesela. Eğer masa başı ligi keyfimizi kaçırmazsa güzel bir lig seyredebiliriz diye konuştu.
Diyetler ödeniyor
Hayat Televizyonunda yayınlanan Numarasız Tribün programının yorumcularından Hakkı Özdal da ligin ilk yarısında hakem hatalarının gündeme damgasını vurduğunu kaydetti. Bu yıl öncekilerden daha belirgin olansa, canı yandığı bahanesiyle yöneticileri gürültü yapan takımların ardı sıra gelen haftalarda ödenen diyetlerle yatıştırılmaya çalışılmasıydı. Böylelikle kişisel hataların yol açtığı tartışmalar, kişisel olmayan sonuçlara vardırıldı. Herkesin elinde bir cetvelle öteki takıma yapılan kıyakların listesini tuttuğu kör bir ortam var artık ifadelerini kullanan Özdal, ilk yarının lideri Sivasspor olmasına karşın flaş takımın Galatasaray olduğunu savundu. 2006 yılında Galatasaraylı futbolcuların antrenman boykotuna kadar varan mali sıkıntıları hatırlatan Özdal, yaşanan idari sorunlara karşın sarı-kırmızılı ekibin geçen sezon ligi şampiyon olarak bitirdiğini anlattı. Özdal görüşlerini şöyle bitirdi: Galatasarayın en temel özelliği görece mütevazı bir kadroyla mücadele ediyor olmasıydı. Bu yıl pahalı bir takım kuran Galatasaray, sportif başarıların eşlik ettiği ama mali olarak oldukça karanlık bir dönemin sonuna geldiğini gösteriyor. (İstanbulEVRENSEL)
Şerif Karataş