Türk Eczacıları Birliği (TEB) Sağlık ve Maliye bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasında yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalmasının ardından ilaç protokolü feshedildi. Protokolün 1 Şubat’ta bitiyor olması şimdi ne olacak sorusunu gündeme getirdi.
2 Şubat’tan itibaren hastaların fiş veya fatura bedelini ödeyerek ilaç alacak olması ise vatandaşlarda şaşkınlık yarattı. Gazi Mahallesi’nde görüştüğümüz birçok kişi eczacıların haklı olduğunu söyledi.
‘Bölmeye çalışıyorlar’
Sözleşmenin feshedilmesi üzerine devletin e-sözleşmeye geçmeyi gündeme getirdiğini ve TEB’in birliğini parçalamaya çalıştığını söyleyen Eczacı Ömer İyişenyürek Türkiye’de 27 bin İstanbul’da ise 5 bin 700 eczane olduğunu ve hükümetin böl-parçala-yut politikası uyguladığını söyledi. İyişenyürek, “Devlet eczacılar üzerinden para topluyor. Biz hasta ile para için yüz yüze kalıyoruz. Ücretsiz olarak özel bir sağlık kuruluşunda muayene olan hastanın burada borcu görünüyor. Bunun kaldırılmasını istiyoruz” dedi. Taleplerine olumlu cevap verilmediği için bu noktaya gelindiğini kaydeden İyişenyürek, “Zaten vergilerden ve işçilerin primlerinden gereken kesinti yapılırken bir de devletin hastalardan eczaneler aracılığıyla para istenmesine karşıyız” diye konuştu.
Devlet tarafından bütçenin kısıtlanması ve eczanelere ilaç ödemelerinin yapılmamasına da değinen İyişenyürek, “Sağlıkta kemer sıkma olmaz” dedi. Eczacıların birlikte hareket ettiğini ve vatandaşların da eczacılara güvenip destek vermesini isteyen Ömer İyişenyürek eczacıların hastaları düşündüğünü ve meslek hakları ve hastaların mağdur olmamaları için mücadele ettiklerini söyledi.
Prim kesintisi yetmiyor mu!
İnsanların bir araya gelerek eczacıların yanında olması gerektiğini söyleyen öğretmen İsmail Değer ise hastanelerde ve eczanelerde sürekli değişen farklı uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. “Primlerimizden zaten para kesiliyor” diyen Değer bir yerine iki defa para ödemek zorunda bırakıldıklarını söyledi. Beş kişiye bakmakla yükümlü olduğunu belirten Değer, “Eğer ilaçlar kupür fiyatları ile satılmaya başlarsa benim ayda iki defa hastaneye gitme hakkım var demektir. Artık aydan aya aile içinde hastalanma çizelgesi oluşturmak zorunda kalacağız” dedi.
Ülkemizde en çok sağlık ve eğitim alanında rant döndüğünü söyleyen Değer bu iki alanın herkesi ilgilendirdiğini belirterek ancak parası olanın rahat ettiğini olmayanların ise ölüme terk edildiğini söyledi. İyi bir kamuoyu oluşturulması gerektiğine inanan İsmail Değer, “Bugün 10 TL olan muayene ücretinin yarın 20 TL olmayacağının bir garantisi yok” dedi.
‘Eczacılar haklı’
AKP’nin kendi keyif ve bürokrasisinde hiçbir kısıtlama yapmadığını ancak halkın yaşamından kısıtlama yaptığını söyleyen Mesut Altunbaş özelleştirme politikaları yüzünden bu duruma gelindiğini söyledi. Kendisinin işçi olduğunu söyleyen Mesut Altunbaş AKP’nin SSK’yı neden kapattığını soruyor. AKP’nin eczacıları zor durumda bıraktığını söyleyen ve eylemlerini haklı bulan Altunbaş, “Eczacıların haklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü AKP sağlıktaki kötü uygulamaları bu sefer onlara yükledi. Eczacıların parasını ödemeyen AKP eczacılar üzerinden muayene parası almayı biliyor” dedi.
Bülent Duman isimli bir işçi ise, “İlaçlar da paralı olursa bizim halimiz duman, zaten primlerimizden para kesilmiyor mu?” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Rıza Çiçek