9 Ocak 2009 00:00

serokmat!


Devletin “Çok Dilli”, DTP’nin “Korucu Kanalı”, kamuoyunun ise “Kürtçe Kanal” dediği TRT 6 test yayınından sonra normal yayınına başladı. Cumhurbaşkanı ve başbakanın konuşmaları Kürtçe’ye çevrilerek yayınlanan açılış programında Başbakan Erdoğan için “Serokwezir” tanımlaması yapıldı. TRT 6 ile Kürt seçmenlere, Alevi açılımı ile Alevi seçmenlere, Nazım Hikmet affı ile sol seçmenlere göz kırpan AKP’nin bakalım bundan sonraki açılımında neler olacak? Şimdilik ileride olabilecek açılımları bir kenara bırakalım ve konumuza dönelim: Sizce ülkeyi soyup soğana çevirenlere, banka yağmalayanlara, arazi mafyası ile işbirliği ederek kaçak yapı yapanlara, rüşvete bulaşanlara, zimmetine para geçirenlere, kamu mallarını babasının malı gibi kullananlara, kısaca aç gözlülere, soygunculara, rüşvetçilere, hortumculara ne denir?
- Serokfil!
Peki memleketin menfaati niyetine iktidara gelip de AB’nin sözünden çıkmayanlara, IMF reçetelerini onaylayarak halkın ümüğünü sıkanlara, halkın geleceğini Dünya Bankası’ndan gelecek paraya endeksleyenlere, NATO’nun emrinde olup ülke topraklarını Orta Doğudaki kirli savaşlarda kullanması için emperyalist güçlere açanlara ne denir?
- Serokpiyon!
Ya muhalefet iken mangalda kül bırakmadıkları halde iktidara geldiklerinde dün söylediklerini bu gün unutanlara, yoksulu, köylüyü, işçiyi, memuru ekonomik çıkmaza sürükleyenlere, sıkıştıklarında “dün dündür bu gün bu gündür” diyenlere, söz konusu kendi çıkarları ve menfaatleri olduğu zaman bindikleri atı dörtnala siyasi arenaya sürenlere ne denir?
- Serokat!
Ya tüm bu rezilliklere, kepazeliklere, adam kayırmacılığa, adamsendeciliğe, haksızlığa, hırsızlığa, soygunculuğa, savaş çığırtkanlığı yapanlara dur demek için sokağa dökülenlere, üniversitede öğrenciye öğretim görevlisine, hastanede hemşireye doktora sağlık emekçilerine, fabrikada işçiye, memura, köylüye, küçük esnafa, işsize kısaca iktidara karşı oluşturulan toplumsal muhalefete ne denir?
- Serokkale!
Önümüzde, Mart ayında yapılacak yerel seçimler var. Nasıl ki halk, CHP’nin yaptığı çarşaf açılımını ihtiyatla karşıladı ise AKP’nin yaptığı bu açılımları da tedirginlikle karşılıyor. Nazım Hikmet’in vatandaşlığa yeniden kavuşması elbette çok önemli ama bundan yılar önce bu talebi dillendirdi diye birçok insanımızın işkence görüp mahkûm edildiğini de unutmayalım. Onlar açılımlarını yapadursunlar ama bu arada halk üzerine düşen görevi yapmalı. Ne mi demeli?
- Serokşah!
Veli Bayrak

Evrensel'i Takip Et