11 Ocak 2009 00:00

asya pasifik'te bu hafta

dünden bugüne moğolistan

Paylaş

Çin’le Rusya arasında sıkışıp kalmış bir ülke olan yaklaşık 3 milyon nüfuslu Moğolistan, akıncı tarihinden sonra 17. yüzyıl sonunda Çin sömürgesi oldu; 1911’de bağımsızlık ilan etti; 1921’de Çin’den resmen bağımsız oldu. 1924’te Moğolistan Halk Cumhuriyeti kuruldu; toplumsalcılık (sosyalizm) iktidar oldu. O zamandan beri Moğolistan ikiye bölünmüş durumda. Yarısı bağımsız; diğer yarısı Çin sömürgesi. 2. Paylaşım Savaşı dolayısıyla yapılan Yalta Toplantısı’nda (1945) SSCB, İç Moğolistan’ı Çin’in bir parçası olarak kabul ederken; Çin, Dış Moğolistan’ı bugünkü bağımsız Moğolistan olarak tanıdı. Böylece, Moğolistan’ın iki parçalılığı günümüze dek geldi.
Moğolistan, 1955’te BM’ye üyelik için başvurdu; Moğolistan’ı Çin’in bir parçası olarak görüp bağımsız Moğolistan’ı tanımayan Tayvan (ki o zaman Tayvan, Çin’in dışa kapalı olduğu bu dönemde, Çin’i temsil etme savındaydı (daha doğrusu “asıl Çin biziz” diyorlardı)) bu başvuruyu olmazladı; ancak daha sonra Moğolistan, Sovyetler’in desteğiyle BM üyesi olabildi.
1990’da ülkede toplumsalcı düzen çöktü; çokpartili düzene ve karma tutumyapıya (ekonomi) geçildi. Moğolistan’ın siyaseti herzaman, eski sömürgecisi Çin’e karşı bağımsızlığını korumak için Sovyetler’e yaslanmak biçiminde olmuştu. Sovyet-Çin ayrılığında, Moğolistan’ın isteğiyle Kızıl Ordu birlikleri, Moğolistan’da konuşlanıyordu. Sovyetler çökünce geleneksel denge bozuldu. Sovyetler’in çöküşüyle birlikte Moğolistan, Sovyetçi çizgiden, hem Rusya’ya hem de Çin’e boncuk veren bir çizgiye evrilmek zorunda kaldı; çünkü büyük Sovyet desteği artık yoktu. 1992’de, devletin kamusal adında ‘Halk Cumhuriyeti’ nitelemesi kaldırıldı. Bugün Moğolistan, Irak’a asker gönderen şer güçlerinden.
Dünyanın karasal yüzölçümünün yüzde 22’si kadar büyük bir bölgesini ele geçirerek tarihin en büyük ilhanlığını (imparatorluk, yayılmanlık) oluşturmuş Cengiz Han ve ordusu, Moğolistan tarihinde elbette en çok dikkati çeken nokta. Moğolistan tarihine baktığımızda, en merak uyandırıcı soru, bu savaşçı toplumun nasıl bugünkü barışçıl duruma döndüğü (bu soru, Vikingler ve günümüzün İskandinav ülkeleri için de sorulmaktadır). Yanıt, Tibet Budacılığı. Kubilay Han, o zamanlar çoğunluğu şamancı ve tengrici olan Moğolistan’ı Budacı yapmak için Tibet’ten rahipler getirdi; zaten çöküş de bununla ilgili. Budacılık’ın şiddet karşıtlığı, savaş ruhunu söndürdü. (Elbette çöküşte taht kavgaları ve yeni kılgılara (teknik) ayak uyduramamanın da etkisi büyük.) Bugün Moğolistan’da en yaygın din, Tibet Budacılığı. Yüzde 50 Tibet Budacısı; yüzde 40 dinsiz; kalanı Şamancı, İsacı ya da Muhammedci (Kimi kaynaklarda ‘yüzde 90’ı Budacı’ diye geçiyor çünkü dinsizlikle Budacılık’ı ayırmak zor.)
Toplumsalcı ülkelerde yönetim, komünist partilerde iken, Moğolistan Halk Cumhuriyeti’nde iktidarda olan parti, ‘MKP’ değil, ‘Moğol Halkın Devrimci Partisi’ (MHDP) adını taşıyordu. MHDP, 1924-1996 arası iktidarda idi. 1990’daki büyük çaplı gösteriler sonucu kansız bir biçimde çokpartili düzene geçildi. Ama MHDP, 2000-2004 arası yeniden iktidara geldi ve 2000-2006 arasında güçbirliği (koalisyon) ortağı oldu. Bugün MHDP, ML çizgiyi bırakmış durumda; parti, kendini Tony Blair hayranı sosyal demokrat bir parti olarak konumluyor. MHDP, 2003’ten beri, (CHP gibi) Sosyalist Enternasyonel üyesi. (Ne kadar sosyalistse artık.) MHDP’nin muhaliflerine göre, parti, demokrat olduğunu ileri sürse de, 1990 sonrasında, insan hakları çiğneyimlerinde sicili kabarık. 2006’da, güçbirliğindeki MHDP’li bakanlar, erken seçime gidilebilmesi için görevlerinden ayrıldılar. Bu olay, MHDP yanlısı ve karşıtı gösterilere neden oldu. Haziran 2008’deki seçimlerde MHDP yengiyle çıktı. Ancak, MHDP karşıtları, oylarda sahtecilik yapıldığını ileri sürerek büyük gösteriler düzenlediler; MHDP yapılarını ateşe verdiler. 4 gün OHAL ilan edildi. Moğolistan’da gerginlik hala durulmuş değil, durulacağa da benzemiyor.
Günümüz dünyasında Moğolistan, dünyanın en küçük borsasına (Ulan Batur Borsası) ya da dünyanın en düşük nüfus yoğunluğuna sahip ülkesi oluşuyla değil; göçebe yaşamıyla tanınıyor. Moğolistan’daki göçebe yaşam, sık sık yabancı belgesellere konu oluyor. Ayrıca, Moğolistan tarihindeki ilk Budacı başrahip Öndör Gegeen Zanabazar (1635-1723) da özellikle Budacı dünyada ilgi konusu. Zanabazar, çeşitli bilim ve sanat dallarındaki çalışmaları dolayısıyla ‘Asya’nın Michalengelosu’ olarak adlandırılıyor. Zanabazar, Moğolca için, Tibetçe’den esinlenerek yeni bir abece (Soyombo abecesi) geliştirmesiyle de tanınıyor. Bugün yalnızca Budacı Moğol rahiplerin kullandığı Soyombo, Moğolistan’ın kamusal simgesi: Moğolistan Bayrağı’nda bir soyombo imcesi (harf) bulunmakta...
Bugün Moğolistan, Rusya’ya büyük borcu olan ve dıştanalımının yarısından fazlasını Rusya’dan ve Çin’den yapan ve dışasatımının çoğu Çin’e yönelik olan bir ülke. Yani bu aralarında sıkışıp kaldığı iki ülkeye göbekten bağlı. Böyle de sürecekmiş gibi görünüyor...
Dr. Ulaş Başar Gezgin
ÖNCEKİ HABER

benim de sesim var

SONRAKİ HABER

saltanat kayığından imamın kayığına

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...