13 Ocak 2009 00:00

‘Köye dönecek para yok’


Elmabahçesi’nde bulunan Ata Tekstil (Caprino Gömlek), Kurban Bayramı’ndan bu yana üretime ara vermiş durumda. İşçilerin maaşları bekletildi. Patron, devlet dairesi gibi işçilerine, “Bugün gidin yarın gelin” dedi. Ertesi gün gelen işçiler gene aynı cevabı aldılar. Sürekli bir erteleme ile yüz yüze kaldılar. Yaklaşık 80 kişinin çalıştığı Ata Tekstil’de çalışanların büyük çoğunluğu ise genç işçiler. Bu genç işçiler yıllar önce, ülkenin çeşitli yerlerinden çalışıp ekmek yiyebilmek umuduyla, kimileri yalnız kimileri aileleriyle beraber İstanbul’a gelmişler. Ailelerinin bakımı büyük ölçüde onların sırtında.
Alacakları verilmiyor
Mehmet Akkuş, Ağrı’dan gelmiş ve sekiz kişilik bekar evlerinde kalıyor. Ailesi Ağrı’da, o ise burada çalışıp onlara para gönderiyor. Sultançiftliği’nde çok iş aramış Mehmet Akkuş, fakat kimse işçi almadığı için Elmabahçesi’ndeki Ata Tekstil’de ütü bölümüne girince sevinmiş önceleri. 700 TL’den anlaştığını, ancak alacağının 600 TL üzerinden hesaplandığını söyleyen Mehmet, 2 aydır çalışıyor fakat maaşını alamıyor. İşyerinin üretime ara vermesinden sonra sürekli çağrıldıklarını ama ödeme yapılmadığını söyleyen Mehmet, bekar evinde kalmasına rağmen 200 TL ev masrafı olduğunu söylüyor. İşyerinin servisini kullanamadıklarını dile getiren Mehmet, kendi bölümlerinde yaşanan haksızlıklara sadece kendisinin karşı çıktığını ve bu yüzden de işten çıkarıldığını söylüyor.
Şimdi işsiz olan Mehmet Akkuş, şunları anlattı: “280 lira para verdiler. Kafamdan bir soru işareti geçiyor, bu parayla kendi borçlarımı mı ödeyeyim yoksa baktığım beş kişilik aileme mi para göndereyim? Cebimde Ağrı’ya dönecek yol parası yok. Babam arıyor, evde çay bile kalmadı diye. Bir yıl sonra askere gideceğim, ailemi nasıl geçindireceğim bilmiyorum.”
Yürümekten ayakkabısı eskimiş
Yılmaz Göksel de aynı işyerinde makastar olarak çalışıyor. Bir buçuk aydır iş aradığını belirten Göksel, 70 TL’ye aldığı ayakkabısının iş aramaktan eskidiğini söylüyor. Mahmutbey, Güneşli, Bayrampaşa, Eminönü ve Topkapı bölgelerinde yürüyerek iş aramış Yılmaz Göksel. “Cebimizde para olmuyor ki minibüse, otobüse binelim” diyor Göksel.
Göksel ve ailesi, sekiz yıl önce Van’dan göç etmişler. Orada geçim olanakları kalmamış, buraya daha rahat yaşayacaklarını düşünerek gelmişler. Ancak şimdi buna pişman olduğunu söylüyor Göksel. “Burada 10 gün çalışmasak yaşayamaz oluyoruz. Bakkala gidip borca peynir alıyorsun, ikinci gidişine para ödemeden bir daha bir şey alamıyorsun” diyor. Eski işyerinde 6 ay çalıştığını ve babası ihtiyaç kredisine başvurmak için belge isteyince sigortasının yatırılmadığını öğrenen Yılmaz Göksel, bu yüzden tartışıp ayrılmış oradan. (İstanbul/EVRENSEL)
Çağlar Mirik

Evrensel'i Takip Et