Takviye askerleri de Gazze’ye gönderen İsrail, her gün yeni bir savaş suçu işliyor. Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail’in saldırılarda fosfor gazı kullandığını açıkladı. Ayrıca dün sabah Gazze’deki bir çocuk hastanesi de İsrail saldırılarına hedef oldu. Saldırıların başladığı günden bu yana ölen Filistinlilerin sayısı 900’e yaklaştı. Bunların çoğunu siviller oluşturuyor. Yaralı sayısı da 3 binin üzerinde.
İsrail’in, yedek askerleri de cepheye gönderme kararı alması, saldırının bir sonraki aşamasına geçiş olarak yorumlanıyor. İsrail kara birlikleri kalabalık nüfuslu bölgelere ilerlerken, görgü tanıkları, İsrail jetlerinin bombardıman sırasında Mısır hava sahasını kullandığını ileri sürdü. Bu arada İsrail ordusu, Golan tepelerindeki birliklerine Suriye’den ateş açıldığını iddia etti.
İsrail ordusunun dün bir kez daha, Gazze kenti üzerine uçaklarla bildiri attığı bildirildi. Bildirilerde saldırıların aratacağına dair Filistin halkı uyarılıyor. İsrail ordusu, daha önce de birçok kez saldırılarından önce uçakla bildiri dağıtmıştı. İsrail yönetimi, bu şekilde sivil kayıpları azaltamaya çalıştığını iddia ediyor. Fransa: Avrupalı gözlemci gönderelim Fransa, Avrupalı askeri gözlemcilerin, İsrail ve Hamas arasındaki olası bir ateşkesi denetlemek için Gazze’ye gönderilmesini istedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Europe-1 radyo kanalına yaptığı açıklamada, “Avrupalı gözlemcilere ihtiyaç var” dedi. Kouchner, Fransa’nın Hamas üzerinde dolaylı olarak etkili olması için İranlı yetkililerle de görüşmelerde bulunduğunu belirtti. Fransa Savunma Bakanı Herve Morin pazar günü yaptığı açıklamada, çatışmaların durmasından sonra bölgeye Avrupalı askerlerin gönderilmesini önermiş ve bu birliğe Fransa’nın da katılabileceğini söylemişti.
Livni: Hamas’la görüşmeyi yanlış buluyorum
İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, “terör örgütü olduğu gerekçesiyle” Hamas ile müzakere edilmesini doğru bulmadığını söyledi. Alman Der Spiegel dergisine konuşan Livni, İsrail’in Hamas’ı yok etme hedefine ulaşıp ulaşılmadığının sorulmasına karşılık, hiçbir zaman böyle bir hedef peşinde koşmadıklarını, yalnızca bu örgüte ağır bir darbe vurduklarını bildirdi. “Gazze Şeridi’nde sürdürülen savaşın, Lübnan’da olduğu gibi bir anlaşma yapılarak sona erdirilecek bir savaş olmadığını, burada bir devlete karşı değil, teröre karşı mücadele ettiklerini” söyleyen Livni, “Hamas ile müzakere etmiyorum ve müzakere edilmesini yanlış buluyorum” dedi.Hamas’ın İsrail’i tanımadığını, bu nedenle bu örgütle mücadelelerinin operasyonlar sona erdikten sonra da süreceğini vurgulayan Livni, Gazze Şeridi’ndeki durum hakkında yardım kuruluşlarıyla da görüştüğünü, asıl sorunun yardımın bölgeye sokulması değil, Gazze kentine ulaştırılması olduğunu, bunun için de bir çözüm yolu aradıklarını iddia etti.
Birleşmiş Milletler’e (BM) ait bir okulun İsrail ordusu tarafından vurulmasıyla ilgili olarak da Livni, bunun bir hata olmadığını, Hamas üyelerinin her zaman aynı yöntemi kullanarak okullardan İsrail askerlerine ateş ettiklerini, askerlerin de buna karşılık verdiklerini anlattı. İsrail ordusu tarafından önceki gün yapılan açıklamada, bina yakınlarındaki bahçeye fırlatılan havan mermilerinden birinin, hedefinden 30 metre şaşarak okulu vurduğu öne sürülmüştü.
Livni, “Abbas ile barış sürecini ve Hamas’a karşı savaşımızı sürdüreceğiz. Hamas ne denli zayıf olursa Abbas o denli güçlenir” diye konuştu.
İran: İsrail’le ilişkiler kesilsin
İran, BM Güvenlik Konseyi’nin kararına rağmen Gazze Şeridi’ne saldırılarını sürdüren İsrail ile ilişkilerin kesilmesi çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki, bazı İslam ülkelerinin dışişleri bakanlarına gönderdiği mektupta, “Gazze Şeridi’nde çocuk, kadın, yaşlı, savunmasız ve masum sivilleri katleden İsrail ile ilişkilerin kesilmesini” istedi.
İsrail’e karşı ekonomik ambargo tedbirlerinin de düşünülmesi gerektiğini belirten Mutteki, İsrail’in ticari ataşeliklerinin kapatılması önerisinde bulundu.
Mutteki, ateşkes sağlanmasına yönelik 1860 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı’nı da “eksik ve geç kalınmış” bir karar olarak değerlendirdi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad başkanlığındaki bakanlar kurulu toplantısında da “İsrail’de yatırım yapan veya Siyonist rejime mali yardımda bulunan şirketler, İran tarafından cezaya ve ambargoya tabi tutulacak” kararı alınmıştı. (DIŞ HABERLER)

---

Fosfor bombası her şeyi yakıyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından 9 ve 10 Ocak’ta yapılan incelemede, örgüt uzmanları İsrail’in Gazze Şehri’ndeki Cebaliye üzerinde beyaz fosfor kullandığını belirledi.
İsrail, beyaz fosforu “gizleme” amacıyla kullanıyor görünüyor. Uluslararası savaş kanunlarına göre bu türden kullanım prensipte yasal. Ancak beyaz fosforun insanlar üzerinde yakıcı özellikleri bulunuyor. Ayrıca fosfor, binalar, araziler ve diğer sivil nesnelerin alev almasına neden alıyor. Gazze’nin nüfus yoğunluğu hesaba katıldığında beyaz fosforun yıkıcılığı kat be kat artıyor.
İnsan Hakları Örgütü’nden askeri uzman Marc Garlasco, “Beyaz fosfor evleri yakabilir ve vücuda değdiğinde dehşetli yanıklar oluşturabilir. İsrail’in Gazze’nin yoğun bölgelerinde kullanmaması gerek” dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, Gazze’nin yoğun bölgelerinde beyaz fosfor kullanımı, sivil can kayıpları ve yaralanmaları için olası her önlemi alınması yönündeki uluslararası insani kanunlara ters bir durum arz ediyor. Bu endişe, medyadaki fosforun havada patlama görüntüleriyle daha da artıyor. Beyaz fosforun havada patlatılması 125 ila 250 metre çapındaki bölgeye yakıcı parçacıklar gönderiyor. Bu şekilde kullanımı sivil yaralanma ve ölümlerin yükselmesine neden oluyor.
İsrail’in 3 Ocak 2009’da başladığı kara operasyonun ardından, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından beyaz fosfor kullanımına dair birçok görüntü basında yankı buldu. IDF, İnsan Hakları Örgütü’ne ve muhabirlerine Gazze’de beyaz fosfor kullanmadığını söyledi. 7 Ocak’ta IDF sözcüsü CNN’e, “Beyaz fosforun kesinlikle kullanılmadığını söyleyebilirim” dedi. Ancak daha önce İngiliz The Times gazetesine konuşan bir askeri uzman, İsrail’in Gazze’de kullandığı M825A1’ların fosfor bombası olduğuna kuşku bulunmadığını söylemişti.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı, İsrail ordusunun 2006 yılında Lübnan’da Hizbullah ile giriştiği çatışmada, beyaz fosfor kullandığını açığa çıkarmıştı. BM Çevre Programı yetkilisi Achim Steiner, Lübnan’dan alınan örneklerin, çatışma sırasında İsrail ordusu tarafından beyaz fosfor kullanıldığını gösterdiğini açıklamıştı.
Cenevre Sözleşmesi’ne göre, sivillerin yaşadığı bölgelerde beyaz fosfor kullanmak yasak. Ancak ABD ve İngiltere de 2003’teki Irak işgali sırasında fosfor bombaları kullanmıştı. ABD bu bombayı Vietnam’da da kullandı.