29 Ocak 2009 00:00

EMEK GÜNLÜĞÜ


Öz İplik-İş Sendikası-Cross patronu arasında yürütülen TİS sürecinde son noktaya gelinmiş ve TİS imzalanmış. Sözleşmenin ayrıntıları gazetemiz Evrensel’de çıktı. Yapılan sözleşme kriz sürecindeki en iyi sözleşme olarak sendika ve temsilciler tarafından savunuluyor. Peki sendikanın ve temsilcilerin imzaladığı sözleşme nasıl?
Öncelikle ücret artışlarında sıfır zam verilmiş. İşçilerin kendiliğinden olan ikramiyeleri, dörtten iki buçuğa, sonradan bire indirilmiş. Fazla mesai ücretlerinde hafta içi yüzde altmış beş olan ücret, yüzde elliye düşürülmüş; hafta sonu mesai ücretleri de yine aşağı çekilmiş. Yine sözleşmenin bittiğini, işçiler sendikacılardan ve temsilcilerden öğrenemiyor; fabrika müdürü sözleşmeyi işçilere anlatıyor. Esnek çalışma uygulaması sözleşmeden hemen sonra uygulamaya konuyor, işten atmalar başlıyor.
İşte Öz İplik-İş’in ve işyeri temsilcilerinin savunduğu ve imzaladığı sözleşmeden kısa alıntılar. Bir de sözleşme kötü imzalansaydı diye düşünüyorum, acaba başka nasıl kötü ve işçinin çıkarlarını gözetmeyen bir sözleşme yapılırdı? İyisi böyleyse, kötüsü nasıldır acaba?
Krizi fırsat bilen patronların istekleri ve talepleri hiç bitmez. Kiriz olmasa bile, patronlar ‘gelin şu ana kadar kazancımız şu, koşullar böyle, bunları ortaya koyup paylaşalım’ demeyecekti. Çünkü doğası gereği patronlar, hep işçiden daha çok çalışmasını ve daha çok fedakarlık yapmasını istiyor. Çıkıp bir işçinin canını almadıkları kalıyor; bu çalışma koşulları ve yapılan bu sözleşme, zaten işçinin canını almaktan başka bir şey değil. Kriz ve kriz karşıtı mücadele patron yanlılığı değil, işçiden ve emekçiden yana tutum almaktır. Sendikaların esas görevi, işçinin tüm çıkarlarını işyerinde sonuna kadar savunmak ve işçinin rıza göstermediği, kendisine dayatılan koşulları sendikasıyla birlikte karşı koymak ve mücadeleyi kazanmaktır. Kriz patronlar için değil, işçiler ve onların örgütleri sendikalar tarafından daha ileri bir mücadelenin dayanağı olarak ele alınmak durumundadır. İmzalanan sözleşme, başta Cross işçileri için ve tüm işçi ve emekçiler için doğru bir sözleşme, savunulacak bir sözleşme değildir. Değim yerindeyse, işçilerin kaderini patronların isteklerine terk eden bir sözleşme olmuştur. Satış sözleşmesidir.
Şimdi Cross işçisi sendikasına nasıl güvenecek ve onunla birlikte yürüyecektir? Cross işçisi örgütlenme sürecinde, sonrasında, kendi mücadelesini kendisi örgütlemediği koşullarda bürokratik sendikal anlayışın hışmına uğrayacaktır, uğramaya devam edecektir. Genel olarak işçi ve emekçiler, işyerinde nasıl bir mücadelenin örgütlenmesi gerektiği konusunda fazlaca deney ve tecrübeye sahiptir. Cross işçisine düşen, bu deney ve tecrübeler ışığında kendi fabrikasını yeniden örgütleyerek, krize ve bürokratik sendikal anlayışa karşı mücadele etmektir. Bunu başardığında, kendi etrafındaki işçi kardeşlerine ve sınıf kardeşlerine örnek olabilir!
Seyit Aslan

Evrensel'i Takip Et