31 Ocak 2009 01:00

Gazze konulu panelde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’i eleştirerek salonu terk etmesi Türkiye’de yankı buldu. Vatandaşlar ve parti temsilcileri Erdoğan’ın tepkisinin ardından İsrail’e karşı somut adım atmasını talep ettiler.
Davos Dünya Ekonomik Forumu kapsamında, Başbakan Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in de katıldığı Gazze konulu panel yapıldı. Erdoğan paneli, “Peres benden yaşlısın. Sesin çok yüksek çıkıyor. Bu suçluluk psikolojisi. Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları öldürdünüz. Bu insanları öldürenleri alkışlamak insanlık suçudur. (Panel yöneticisine dönerek) Benim için bundan böyle Davos bitmiştir. Davos’a bir daha gelmem” diyerek terk etti.
Başbakan Erdoğan, çıkışta gazetecilerin soruları üzerine, “Gördüğünüz gibi Şimon Peres’i 25 dakika konuşturmuşlardır, 12 dakika bizi konuşturmuşlardır” diye konuştu.
Binlerce kişi karşıladı
Yaşanan gerginliğin ardından İstanbul’a dönen Erdoğan’ı Atatürk Havalimanı’nda binlerce kişi karşıladı. Burada konuşan Erdoğan, “Bizim milletimize sünepelik yakışmazdı” diyen Başbakan Erdoğan, moderatörün sözünü kesmek istemesinin ardından toplantıyı terk ettiğini vurguladı. Erdoğan, “Her platformda savunmak için varız ve şu ana kadar biz bir şey söyledik. Neydi o? Dik duracağız dedik, ama dikleşmeyeceğiz dedik. Dik durduk ve dik durmaya da devam edeceğiz. Bize yakışan budur. Türkiye’ye yakışan budur” diye konuştu.
‘Kabile reisi değiliz’
Başbakan Erdoğan dün de 4 Levent-Atatürk Oto Sanayi Sitesi- Şişhane metro hattı açılış törenine katıldı. Erdoğan kürsüye çıkarken törene katılan binlerce kişi “Türkiye seninle gurur duyuyor” şeklinde slogan attı. Erdoğan da, “Davos’ta yaşananları gördünüz, izlediniz. Türkiye sadece bölgesinde değil, tüm dünyada barışı sağlama amacıyla hareket eden bir ülkedir. Kimsenin Türkiye’yi yanlış bir konumda göstermeye çalışmasına, Türkiye’ye farklı bir kategoriye yerleştirmesine izin vermeyiz. Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na saygısızlık yapmasına fırsat vermeyiz. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Türkiye’nin büyüklüğünü önemini, gerekliliğini iyi algılamak isteyenler eğer dönüp tarihe bakarlarsa bunu görürler. Son 6 yıldır bölgede oynadığımız role bakarlarsa bunu görürler” diye konuştu.
Davos’ta yaptığı hareketin doğru olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ben orada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bulundum. Bu sıfatla konuştum. Biz bir kabile reisi değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’yız” dedi.
Erdoğan, cuma namazını kıldığı Büyük Piyalepaşa Camii çıkışında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Vatandaşlar Erdoğan’ı, “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganıyla uğurladı. (HABER MERKEZİ)

Anlaşmaların iptal edilmesi isteniyor

Anlaşmaları iptal etsin

EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel: Başbakanın Perez’e karşı çıkışı Filistin’in yanında olan halklar nezdinde hoşnutluk yarattı. Gördüğümüz kadarıyla Erdoğan tarafından bu çıkışın iç politikanın da malzemesi olarak değerlendirildiği görülüyor. Mesele şova dönüşen çıkışlar değil, buna uygun bir dış politika yürütmekte. Bu karşı çıkışın İsrail’le olan anlaşmalarda karşılığını görmek istiyoruz. Filistin halkının yanında olan vatandaşlar Türkiye’nin İsrail ve ABD ile olan ittifakına son verilmesini istiyor. ‘İnsansız uçaklar anlaşmasında bir problem olmadığı’, ‘Anlaşmaların çıkarlarına olduğu’ gibi devlet açıklamaları, Gazze katliamına rağmen İsrail’le ikili ilişkilerde problem görülmediğini ortaya çıkarıyor. Ucuz kahramanlık yada şova dönüşen gösteriler yerine, Başbakan Erdoğan, eğer Gazze’de ölen çocukların acısını vicdanında hissediyorsa, vatandaşların temsilcisiyse bunu Perez’e sert çıkarak değil, İsrail ve ABD ile olan anlaşmaları iptal ederek, barış gücü olarak gösterebilir. Ötesi bir anlam ifade etmemektedir.
Seçim süreci
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan: Başbakanın Gazze’ye ilişkin görüşlerini açıklaması, doğrusu orada yaşanan haksızlığın ve insanlık suçunun deşifre edilmesi için uygun bir platformdu. Ancak Erdoğan’ın devlet adamı ciddiyeti ve adabı dışına çıkarak orayı terkedip Davos bitti demesiyle, Davos btimiyor. Yine ABD-İsrail-Türkiye stratejik ilişkileri biliniyor ve ilişkiler bitmiyor. Seçim süreci yaşayan bir Türkiye ve İsrail var. Herkes mesajlarını bunun üzerinden sürdürüyor. Doğru olan Erdoğan’ın halkın görüşlerine tercüman olmasıydı, terk etmek diplomasi usülüne uymamıştır. Kendi adına ve partisi adına orada değildi. Daha dikkatli davranması ve sinirlerine hakim olması gerekliydi. İsrail’in insanlık suçunu açığa çıkartmak ve Türkiye’nin barış görüşmelerindeki rolünü ortaya koymalıydı. Olaylara başbakanların duygusal tavır koyma hakları yok.
Emperyalizme öneri paketi

TKP Genel Başkanı Aydemir Güler: Yaşananların birkaç yönü var. Birincisi eğer AKP Hükümeti ve Başbakan, İsrail’in Gazze operasyonunu samimi olarak eleştiriyorsa yapılacak şey bellidir. Çare, Türkiye’nin İsrail ile yaptığı anlaşmaları açıklamak ve feshetmektir. Ekonomik boyutu yüksek olan askeri anlaşmalar feshedilmelidir. Konya’daki üssün İsrailliler tarafından kullanımına son verilmeli ve üs kapatılmalıdır. Bunlar yapılmadan Erdoğan’ın isterse masanın üstüne çıkarak bağırması bir şeyi değiştirmez, demagojidir. Türkiye’nin NATO’ya üyeliği masaya yatırılmazsa samimiyetten uzak bir tavır olarak kalır. İkincisi hızla işsizlik artıyor, emekçiler yoksullaşıyor, AKP de “dert etmeyin, işsizsiniz, yüz binlerce işsiz katılacak aranıza, Türkiye’nin büyük bir güç olduğu rüyasıyla oyalanın” diyor. Üçüncü noktada, eğer Türkiye İsrail’le ilişkilerini askıya almayacaksa, NATO üyeliğini sorgulamayacaksa, emperyalizme sunulan bir öneri paketiyle karşı karşıya olduğumuzdur. Erdoğan, “Siyonizm sizin ihtiyaçlarınızı çözmüyor, bizim önümüzü açın, biz Ortadoğu’da daha iyi bir jandarma ve aracı oluruz. Bizi destekleyin, Osmanlı mirasını hatırlatan İslamcı bir rejim olarak çıkarlarınızı koruyalım” demiştir.
Büyükelçi gönderilsin

ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş: Türkiye kamuoyunun tepkisi zaten İsrail’e karşıydı. Başbakan‘ın, İsrail Cumhurbaşkanı Perez’e verilen tepkilerin ötesine geçmesi lazımdı. Örneğin Başbakan bütün dünya katliama seyirci kaldı diyor. Ama seyirci kalmayan ve somut bir tepki gösteren sadece Venezuella Devlet Başkanı Hugo Chavez var. O da büyükelçiyi kapı dışarı etti. Bu tür tepkiler bekliyoruz. Forumda tepki koymak olumludur ama, İsrail’le ikili anlaşmalar var, stratejik ortak olarak gözüküyor. Bu anlaşmaların ve stratejik ortaklığın sürmesi anlamsız. Türkiye’nin de Chavez gibi, Bolivya gibi büyükelçiyi kapı dışarı etmesini bekliyoruz.
Tutarlı değil

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart: Erdoğan günü kurtarmaya çalışıyor. Türkiye’nin ulusal güvenliğini, istihbarat ve milli çıkarlarını neden İsrail’e teslim etti? Peres’in çıkışına karşı elbette tepki verilmeliydi ama o tepki böyle verilmez. Tepkinizde tutarlı olmalısınız, ona göre ülkenin çıkarlarını savunmalısınız. Hamasetle, günü kurtarma anlayışı, duygusuna kapılmadan, sağduyuyla o süreci değerlendirmeli, dengeli şekilde tepkinizi ortaya koymalısınız. O tepkiyi de İsrail’e yönelik politikalarınızda tutarlı olarak ortaya koymalısınız.
Ucuz kahraman

MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı: Başbakan’ın fevri ve asabi tepkileri kontrol edilemez boyutta. Türkiye’nin onuru panel terk etmekle kurtulmaz. Üç şey daha yapmalı: Askeri ilişkileri askıya almalı. Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığından çekilmeli. Musevi lobisi ve İsrail’den aldığı övünç madalyalarını iade etmeli. Aksi halde ucuz kahraman, kağıttan kaplan olur.
Erdoğan’a destek çıktı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Bir Türk Başbakanı’na saygısızlık yapılırsa her halde o da sineye çekecek değil. Bunu hiç kimse beklemez. Bunu görmezlikten gelmesini hiç kimse istemez. O da gerekli cevabı verdi ve gereğini yaptı. Türkiye büyük bir ülke, Türkiye’nin büyüklüğünü herkesin bilmesi gerekir, tanıması gerekir. Türkiye, bölgesinde daima barış, istikrar, güvenlik için uğraşan bir ülke. Türkiye’nin bu gücünden herkesin faydalanması gerekir. Faydalanmak istemeyen varsa kendi bilir.

Evrensel'i Takip Et