03 Şubat 2009 00:00
peres gelir teres gider!...
Başbakanın İsraili hedef alan sözleri kimi yerde eleştiri, kimi yerde ise beğeni ile karşılandı.
Başbakanın İsraili hedef alan sözleri kimi yerde eleştiri, kimi yerde ise beğeni ile karşılandı. Eleştirilerden en ilginç olanı ise Erdoğanın diplomatik bir dil kullanması gerekirken kullanmadığı yönündeydi. Oysa aynı İsrail, Filistin halkının üzerine bombalar yağdırırken hiç de diplomatik değildi. Sanki Filistinde çocuklar diplomasi gereği öldürülmüş ve yüzlerce Filistinli diplomasi gereği evinden barkından edilmişti. Bu söylem Aslında iyi yaptı ama biz olsaydık daha iyisini yapardık şeklinde açıklanabilecek ve meselenin özünden uzak bir değerlendirmedir. Ezilen dünya halkları biliyor ki emperyalizm işine geldiği zaman diplomasiye sarılır, gelmediği zaman bildiğini okur. Amerika, Irakı işgal ederken Irakta kitle imha silahları olduğunu bahane etmişti. İsrail ise Haması bahane etti! Sonuçta ne Irakta kitle imha silahları bulundu ne de İsrail Haması yok etti! Diplomasi ise gereksiz kişilerin gereksiz açıklamalarında gereksiz yerlerde mekik dokumakla kaldı! Ve olan çocuklara, kadınlara ve sivil halka oludu.
Eleştirilerin bir diğeri ise Başbakanın bu çıkışının Türkiyenin dış itibarını zedelediği yönündeydi! Sanki eskiden itibarımız çok iyiymiş gibi ve kapı kapı dolaşıp avuç açmak zaten yok olan itibarımızı zedelemiyormuş gibi ve işkence ve insan hakları ihlallerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerince sürekli aleyhimize kararlar verilmiyormuş gibi itibar zedelenmesinden bahsediliyor! Oysa eleştiri sahiplerine sormak gerekir Olmayan itibar nasıl zedelenir?
Gelelim Başbakana! Doğrusunu isterseniz Başbakan ağzı ile kuş tutsa ve tuttuğu kuş Vallahi de billahi de başbakan beni ağzı ile yakaladı dese yine inanmam! Ama bu onun İsrail Cumhurbaşkanı Peresi ve İsraili hedef alan sözlerine hak vermediğim anlamına gelmez. Bana göre iyi bir çıkıştır ve tam da yeri ve zamanıdır. Diğer taraftan bu durumu abartıp daha ilerisini beklemek fazla iyimserlik olacaktır. Bir kere ne Başbakanın ne de Türkiyenin dış politika anlayışı buna müsait değildir! Gün gelir Davosa da gidersin ikili anlaşmalara da mutabık kalırsın. Sen ise diklendiğin ile yetinirsin. Kaldı ki bu yeni bir şey de değildir. Bilindiği gibi Başbakan memura, işçiye, çiftçiye, kafası estiği zaman diklenen birisidir. Peresde bundan nasibini almıştır hepsi o kadar!
Gelelim sonuca! Filistinde seçimler var ve Hamas karşı koydukça oy topluyor! İsrailde seçimler var ve İsrail saldırdıkça oy topluyor! Türkiyede seçimler var ve Başbakan fırçaladıkça oy topluyor! Galiba Erdoğan bu işi kavradı! Genel seçimlerde de Obamayı fırçalar öyle oy toplar! Ta ki halk bu işi kavrayana kadar.
Veli Bayrak