8 Şubat 2009 00:00

Ne sadaka ne Kuran kursu


Yerel seçimlere yaklaşırken hemen her yerden iktidar ve muhalefet partisinin seçim yatırımı yarışı kızışıyor. Tunceli’de kaymakamlığın beyaz eşya ‘operasyonu’, AKP’li belediyeler ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen kurumların dağıttı kömür ve gıda, yüzyıldır kendini laikliğin bekçisi olarak ilan eden CHP’nin ‘her mahalleye bir kuran kursu’ açılımı… Seçim kampanyaları bir yandan halkın yoksulluğundan faydalanmaya bir yandan da din istismarcılığına dayanıyor. Bu yarışta tartışılmayan tek şey ise halkın gerçek sorunları ve talepleri.
İstanbul’da yoksulluğun en yoğun olduğu ilçelerin başında gelen Sultangazi ilçesi Yunus Emre Mahallesi muhtarı Ali Yurt, git gide derinleşen ve emekçileri yoksullaştıran kriz ortamında bu yılki yerel yönetim seçimlerinin kilit bir noktada durduğunu belirtiyor.
İKİ TİP YEREL YÖNETİCİ VAR
Ali Yurt yerel seçimleri iki tür yönetim anlayışının çatışması olarak değerlendiriyor. Biri gücünü ve sermayesini iktidar ve yandaşlarından alan bir diğerinin ise gücünü halktan alan adayların oluşturduğunu belirten Yurt, seçmenlerin bu seçimlerde çok daha duyarlı olması gerektiğine dikkat çekiyor. Yurt, kendinden önceki muhtarın İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gaziosmanpaşa Belediyesi ve Fatih Belediyesi’nden aldığı kömür ve gıdayı halka dağıttığını ama mahallenin alt yapı, ulaşım ve yoksulluk gibi sorunlarında ise olumlu hiçbir adım atmadığını belirtiyor. “Eski muhtar döneminde mahallede bulunan 118 sokaktan bir tanesine kaplama asfalt döküldüyse ben bu seçimlerde aday olmayacağım” iddiasında bulunan Yurt, “İktidarın anlayışını temsil etmediğimiz için bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi’nden bir kibrit çöpü bile alamadık” diyor. Ali Yurt, muhtarlığı döneminde 1384 No’lu sokaktan 1391 No’lu sokağa kadar 6 sokağın kaldırımının düzeltilmesine ilişkin belediyeden söz almış ve bu konuda halkı bilgilendirmiş. Fakat belediye verdiği sözü tutmayınca halka karşı mahcup düşmüş. Bu yolla halkta kömür dağıtan muhtar iyi, dağıtmayan muhtar kötü gibi bir izlenim bırakılmaya çalışılıyor. Sosyal yardım ihtiyacı olan vatandaşların listesinin defalarca Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne iletilmesine rağmen son beş yıldır herhangi bir yardım halka ulaştırılmış değil. Bu durumu demokrat temsilcilerin yıpratılması girişimi olarak değerlendiren Ali Yurt, bir mahalle muhtarının dağıttığı kömür ya da gıda yardımlarıyla değil, mahalleye yaptığı hizmetle ve halkla olan bağıyla değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
HALKIN BİRLİĞİ BÖLÜNMEMELİ
Gazi Mahallesi, Gazi katliamından sonra politik kaygılardan dolayı 4 mahalleye bölünmüştü. Yunus Emre Mahallesi bunlardan bir tanesi. Mahallelede halkın birliği seçim dönemlerinde şovenizm, ırkçılık ve hemşericilik propagandalarıyla yıpratılmaya çalışılmış. Yunus Emre Mahallesi muhtarı Ali Yurt on yıl önce bu politikalar sonucu seçilen bir dönem önceki mahalle muhtarının halka değil, faşist ve gerici güçlere hizmet ettiğini ifade ediyor. Bu seçim döneminde de yöre ayrımlarının kışkırtıldığına ve bazı adayların kendilerini o yörenin önderi olarak ilan ettiğine dikkat çekiyor. Bu yaklaşımların halk karşısında teşhir edilmesi gerektiğine değinen Yurt, halkı şovenist söylemlere pirim vermemeye çağırıyor. Yerel yönetimlerin aydın, demokrat ve ilerici güçlerin kolektif bir çalışması olması gerektiğini belirtiyor.
BEYAZ EŞYA DAĞITMAKLA...
Ali Yurt, “ AKP, Dersim halkının yoksulluğunu kullanarak muhalif yapısını kırmaya çalışıyor.” diye konuşuyor. Bölgede sanayinin ve nüfusu doyuracak istihdamın bilinçli olarak yaratılmadığına dikkat çeken Yurt, sosyal devletin en temel unsurunun sağlık ve eğitim hizmetlerinin ve istihdamın devlet tarafından güvence altına alınması olduğunu savunuyor. Yurt, sağlığı, eğitimi ve temel üretim alanlarını özelleştiren bir anlayışın sosyal devleti savunamayacağını düşünüyor.
Geçtiğimiz günlerde mecliste görüşülen kriz önlem paketinde çalışanların sigorta primlerinin 5 yıllığına hazineden karşılanması görüşülmüştü. Nüfusun büyük çoğunluğunun sigortasız çalıştığı mahallede bu önlem paketinin hiçbir karşılığının olmayacağına değinen Ali Yurt, halkın yararına olacak önlemlerin başında işten çıkarılmaların önünün kesilmesi ve herkesin sigorta kapsamına alınmasının olacağını söylüyor. Hükümetin bu önlemi yoksul emekçi halk için değil, başkalarının çıkarına gerçekleştireceğine inanıyor. (İstanbul/EVRENSEL)

KOLEKTİF ÇALIŞMA ÖRNEĞİ

Gazi Mahallesi 4 mahalleye bölünmüş olmasına rağmen son beş yıllık süreçte bu mahallelerin muhtarları ortak hareket ediyorlar. Toplu sünnet törenlerinden halk şölenlerine, kültürel çalışmalardan aşure günlerine kadar birçok etkinlik ortak olarak yürütülüyor. Zaman zaman yapılan geniş katılımlı halk toplantılarında muhtarlar halktan eleştiriler ve öneriler alıyor. Ali Yurt, yapılan her çalışmanın ve gerçekleştirilemeyen projelerin halkla paylaşılmasında çok hassas davrandıklarını ifade ediyor. Yerel yönetimde yöre derneklerinin, siyasi partilerin, devrimci ve demokrat kurumların ortak olarak hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ali Yurt, bundan sonraki süreçte de aynı ilkelerle yola devam edeceğini belirtiyor. 45 bin nüfuslu mahallede sağlık ocağının olmadığına değinen Yurt, yakın zamanda mahalleye bir sağlık ocağı açılacağını söylüyor. Önümüzdeki dönem projelerinde ise çalışan kadınların çocuklarının mağduriyetinin giderilmesi için kreş açılması, gençlerin kültürel yönlerinin geliştirilmesi için bir gençlik kültür merkezinin açılması ve sabah ve akşam işçi servislerinin sayısının artırılması gibi çalışmaların yer aldığını dile getiriyor.
Çağlar Mirik - Fulya Alikoç

Evrensel'i Takip Et