ÖRGÜTLÜ BASIN

Ankara Temsilcisi ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Üyesi Sultan Özer aradı: “Gazetemiz yeni bir yapılanmaya gidiyor, yeni yazarlar da aramıza katılacak. Bu çerçevede senden de haftalık yazı istiyorlar.”
“Ben fıkra yazarı değilim, yapamam” dediysem de dinletemedim.
Bir süre sonra, Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat arayıp, “yazı yazmayı kabul ettiğim” için teşekkürlerini iletince, dinsel olmasa da nasıl bir sınıfsal mahalle baskısı altında kaldığımı hissettim ve ezildim.
Elbette, benden istenen edebi türde bir fıkra yazmak değildi. Fatih Polat bunu belirtti zaten. Sendika Genel Başkanı olmam nedeniyle yapıldı bu teklif... Yani, sendikal bir faaliyet içerecek benim yazacaklarım.
Evrensel’in kurulduğu ilk günlerde, Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan ile karşılıklı sert açıklamalar yapmamıza neden olan örgütlenme çalışmalarımız umuyorum bu sayede ivme kazanacak. Artık dışardan değil içerden sendikal faaliyet yürütme fırsatını verdikleri için ben de onlara teşekkür ediyorum.
Türkiye Gazeteciler Sendikası, Anadolu Ajansı, Anka Ajansı ve Cumhuriyet gazetesinde örgütlü. 2007 yılında ATV ve Sabah grubunda da örgütlendi. 1990’lı yıllarda Milliyet ve Hürriyet gazetelerindeki sendikasızlaştırma baskılarından sonra, TGS’nin, büyük sermayenin sahipliğindeki yayın kuruluşlarında yeniden örgütlenmesi önemli bir adımdı. Özellikle bir televizyon kuruluşunda sendikalaşmak ilkti.
TMSF’nin el koymasından sonra ATV ile Sabah gazete ve dergi grubunda çalışan meslektaşlarımızın yoğun çabası sayesinde sendika üyelikleri arttı. Uzun süren bürokratik incelemeler sonunda ulaştığımız çoğunluk tespitlerine yapılan itirazlar mahkeme kararlarıyla lehimize kesinleşti.
Çoğunluk tespiti için yaptığımız başvurudan 1 yıl sonra toplu sözleşme masasına oturabildik. Birkaç oturumda 22 madde üzerinde anlaşmaya varıldıktan sonra bu defa da işveren engeliyle karşılaştık. Üyelerimizi istifa ettirmek için klasik baskı yöntemleri devreye sokuldu. Görüşmelere katılmadılar. Yine bütün yasal süreçler tamamlandı… Ve GREV kapıya dayandı.
Eğer son gün işverenle oturup anlaşma olanağı bulunamazsa, ATV ile Sabah gazete ve dergi gruplarının bağlı olduğu TURKUVAZ işyerlerinde çalışan TGS üyeleri bugün itibariyle greve başlayacak.
Öyle tarihi bir rastlantı ki, 22 yıllık meslek yaşamımın ilk yazısı; 29 yıl aradan sonra Türk basınında ilk fiili grev uygulamasının başlayacağı gün yayımlanıyor.
TGS, geçen yıl, Bursa’da yayın yapan Olay gazete ve televizyon grubunda da örgütlendi. Çoğunluk tespitine yine itiraz edildi. Konu şu anda yargı aşamasında.
Böyle bir ortamda Evrensel’de örgütlenmek neden önemli?
Meslek örgütleri, yalnızca başımız sıkışınca, işten atıldığımızda, hakkımızda davalar açılınca, gazetemiz kapatılınca yardım ve destek bekleyeceğimiz yerler olmaktan çıkmalı. Sendikaların, etkili ve güçlü bir söylemle kamuoyu oluşturabilmesi kendi üye gücüyle yakından ilgili. Özellikle gazetecilik gibi zor bir işkolunda bu daha da büyük önem taşıyor.
TGS, bir yandan basın emekçilerinin sendikal hak mücadelesini veriyor, bir yandan da basın ve ifade özgürlüğünün savunuculuğunu yapmaya çabalıyor. Bu faaliyetlerin üst düzeyde, fikri bir tartışma ortamında yürütülebilmesi için hem beyin gücüne, hem bir ideolojik yaklaşıma, hem de bedensel bir katkıya ihtiyaç var. Bu güç, dışardan ithal edilmiyor, üyelerin yürekten, gönüllü katılımıyla mümkün olabiliyor.
Şu soruya hep birlikte yanıt verebilmeliyiz: Sermaye gruplarının sahipliğindeki işyerlerinde örgütlenme mücadelesi verirken, emekten yana olan yayın kuruluşlarında örgütlenmekte neden zorlanıyoruz?
Sendikaya bakışımızda ufkumuzu biraz daha geniş tutarsak, bu misyonu kolayca kavrayacağız.
Sendikanızın desteğe ihtiyacı var.
Sabah ve ATV çalışanlarının desteğe ihtiyacı var.
Üç konfederasyonun 15 Şubat Pazar günü Kadıköy’de düzenleyeceği mitingde TGS’nin de gücünü gösterebilmesi için üyelerinin katılımına ihtiyacı var.
Tüm basın emekçilerini önce mitinge, sonra sendika üyeliğine bekliyoruz…
Ercan İpekçi