17 Şubat 2009 01:00

Fenerde yeni skandal


Adalet Bakanlığı’nın 5 aydır beklediği Deniz Feneri dosyasını Türkiye’ye getiren CHP’li Ali Kılıç, Başbakan ve Zahit Akman hakkında çok ciddi iddialar ortaya attı.
CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kılıç, dün Almanya’daki ‘Deniz Feneri’ davası hakkında parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Dava dosyasının yaklaşık 5 aydır Türkiye’ye getirilemediğini belirten Kılıç, kendilerinin elde ettiği dosyaya ilişkin çok ciddi iddialarda bulundu. Kılıç, Zahid Akman ve Başbakan Erdoğan’a ilişkin birçok iddiayı gündeme getirerek, “Adalet Bakanlığı isterse dosyayı kendilerine veririz” dedi.
100 TRİLYON KAYIP
“Arzu ederlerse Adalet Bakanı’na ve Türk savcılarına bu Deniz Feneri dosyasını verebiliriz” diyen Kılıç, dosyayı incelediklerinde çok ilginç bilgilerle karşılaştıklarını söyledi. “100 trilyon gibi bir para kaybolmuş, birilerinin hesaplarına aktarılmış. Alman mahkemelerine göre bu siyasi anlayışın adresi AKP’dir. Suçluların ortakları Akman gibi, yandaş medyanın önde gelen isimlerinden Zekeriya Karaman gibi AKP yandaşlarıdır” dedi.
ZAHİD AKMAN’A DAİR CİDDİ İDDİALAR VAR
Adalet Bakanlığı’nın Deniz Feneri dosyasının sadece özetini istediğini belirten Kılıç, “Alman Mahkemesi’nin dosyasında, uyuşturucu kaçakçılığından gemi alımına kadar Türkiye’de gündemde olmayan pek çok şey var” dedi. “Mahkeme dosyasındaki belgelere göre kara para aklama ve uyuşturucu kaçakçılığı var” iddiasında bulunan Kılıç, “Kara para aklayan ve uyuşturucu bağlantısı olduğu bilinen kişi Şükrü Gültekin’dir” dedi.
Gültekin’in 1 milyon 290 bin avroyu ASTİM adlı şirkete aktardığını söyleyen Kılıç, “Bu şirket, As Plan Şirketi’nin yüzde 50’sini satın alıyor. Bu şirketin ortağı ve genel müdürü mahkeme kayıtlarına göre RTÜK Başkanı Zahid Akman’dır. Akman’ın Mart 2003 tarihinden 23.01.2006 tarihine kadar bu şirkette genel müdür olarak görev yaptığı belgeler arasındadır. Şükrü Gültekin kimdir? Bu parayı ASTİM’e niçin aktarmıştır?” diye sordu.

ERDOĞAN’A SORULAR

Kılıç, basın toplantısında Başbakan Erdoğan’a bir dizi soru yöneltti.
*“Zahid Akman, Deniz Feneri’ne gelen paralarla kaç şirkete ortak oldu?
*Yeni Şafak gazetesinin Avrupa ayağını kuran ve en büyük hissedarı olan kimdir?
*Akman’ın adına toplam şirketlere 580 bin Avro sermaye yatırıldı mı? Akman, RTÜK Başkanı olduktan sonra bu şirketlerde görev aldı mı?
*Şirketlerden ne kadar kâr payı aldı?
*Ne kadar vergi ödedi?
*Vakıfbank’ın Frankurt Şubesi’nin, Alman polisi tarafından basılmasından sonra Şube Müdürü Metin Özetçi’nin Türkiye’ye çağrılarak, terfi ettirildiğini söyleyen Kılıç, “Vakıfbank, Alman yasalarına göre suç işliyor. Bu bankanın müfettişleri soruşturma başlattı mı?” diye sordu.

GEMİNİN PARASI FENER’DEN Mİ?

Ali Kılıç, Başbakan’ın oğlunun gemisini de gündeme getirerek, “Deniz Feneri yöneticileri gemi alırken 1 milyon 100 bin Avro paraya ihtiyaç duymaktadırlar. Bakım masrafları ile 1 milyon 300 bin Avroya ihtiyaç var. Bu para Vakıfbank’tan talep ediliyor ve banka 1 milyon 700 bin Avro kredi veriyor. Artan 400 bin Avro ise Türkiye’deki Haliç Limited şirketine veriliyor. Bu şirket Karaman’ın oğlunun başında bulunduğu şirkettir. Karaman’ın oğlu da sayın Başbakan’ın oğlu ile bacanaktır” şeklinde konuştu.
Bu para geldikten kısa süre sonra, Başbakan’ın oğlunun gemi aldığını belirten Kılıç, “Acaba yurtdışından alınan kredi ile Türkiye’ye gönderilen 400 bin Avro ile mi Başbakan’ın oğlunun gemisinin parası ödendi? Bu süreç içinde Başbakan’ın oğlu Frankurt’taki Deniz Feneri Merkezi’ne gitmiş midir? Gitmişse hangi amaçla gitmiştir? Yanında kırmızı pasaportlu biri bulunmakta mıydı?” dedi.

Evrensel'i Takip Et