Bak postacı yürüyor!..

Haber-Sen üyesi emekçiler PTT çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek için 25 Şubat’ta Diyarbakır ve İstanbul olmak üzere iki koldan Ankara’ya yürüyecek. “İnsanca Bir Yaşam İçin Bak Postacı Geliyor” adıyla gerçekleştirilecek yürüyüş 27 Şubat’ta Ankara Ulus’taki PTT Genel Müdürlüğü önünde sona erecek.
Özelleştirmeye, esnek çalıştırmaya, hak gasplarına ve krizin bedelini emekçilerin sırtına yüklenmesine karşı durmak için yola çıkacak olan emekçiler Ankara’da buluşarak taleplerini haykıracaklar. PTT çalışanları her geçtikleri ilde halkı krize karşı mücadeleye çağıracaklar.
Yürüyüş öncesi Haber-Sen yöneticileri illerde yürüyüşü örgütlemeye çalışıyorlar. Bu kapsamda illeri gezen Haber-Sen Genel Başkanı Ali Yılbaşı, yıllardır yaşadıkları sorunları PTT Genel Müdürlüğü’ne ve Ulaştırma Bakanlığı’na iletmelerine rağmen bir sonuç alamadıklarını ifade etti. “PTT bir çözüm getirmediği gibi PTT önce bir anonim şirket olma arkasından da özelleştirilmesi gündeme geldi” diyen Yılbaşı, özelleştirmenin ne demek olduğunu emekçiler olarak iyi bildiklerini söyledi. Özelleştirmeye ve çalışma koşullarının düzeltilmesine yönelik bir yürüyüş gerçekleştirdiklerini belirten Yılbaşı, “Diyarbakır’dan başlayan kolumuz; Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Ankara, İstanbul’dan başlayacak kolumuz ise İstanbul, Gebze, Kocaeli, Bursa, Eskişehir’den Ankara PTT Müdürlüğü’ne gelerek, basın aracılığı ile hükümete ve genel müdürlüğe ileteceğiz” dedi.
‘CEVAP VERİLMEZSE EYLEM BAŞLAYACAK’
PTT çalışanlarının birçok sorununun olduğuna dikkat çeken Yılbaşı, son günlerde soygunların arttığına ve PTT çalışanlarının can güvenliğinin olmadığını belirtti. Can güvenliği sağlanamayan çalışanların bir de soygun sonrasında çalınan paraları ödemek zorunda kaldığını ifade eden Yılbaşı, PTT çalışanlarının bütün sorunlarının çözülmesine yönelik bir eylem yaptıklarını dile getirdi. Bir kamuoyu oluşturma çabası içinde oldukları vurgulayan Yılbaşı, gerekli cevabı almadıkları takdirde Türkiye genelinde iş yavaşlatma ve iş bırakma eylemlerine başlayacaklarını söyledi.
MÜCADELEYİ BİRLEŞTİRELİM
‘25 Şubat’ta yapacağımız yürüyüş öncesinde illerde çalışmalar yapıyoruz’ diyen Yılbaşı, bu çalışmalar kapsamından PTT çalışanlarına haklarını almanın yolunun grevli toplusözleşme hakkı olduğunu anlatmaya çalışacaklarını ifade etti.
Yapacakları eylemi ilk olarak çalışanların sahiplenmesi gerektiğini belirten Yılbaşı, “Bu eylem, sendikanın üye sayısının artmasını ya da sendikanın başarılı görünmesi amaçlanan bir eylem değil. Biz karar aldık hadi yürüyelim demiyoruz. Kriz ortamı sadece PTT çalışanlarının ya da sadece KESK üyelerinin çabalarıyla aşılamaz bunu çok iyi biliyoruz. Bunun için bütün çalışanları diğer konfederasyon üyelerini de bu eylemin içine katmak için mücadele ediyoruz. Bu bina yıkılırsa hepimiz altında kalacağız. Kriz sağcıyı da solcuyu da vuracak. Bunun için krizden çıkmanın çözümü mücadeleyi birleştirmektir” diye konuştu. (Adana/EVRENSEL)

---

POSTACILAR NE İSTİYOR
* İnsanca yaşanacak bir ücret için
* Personel açığının kapatılması için
* Kefalet sandığındaki paraları için
* Ek ödemeleri için
* Yıllık izinleri için
* Bayram izinleri için
* Cumartesi zorunlu çalışmamak için
* Saati 110 kuruşa çalışmamak için
* Hamal değil postacıyız demek için
* Çalınan paraların sorumluları PTT yönetimidir. Hesabını onlar versin demek için
* Yetiştiremedikleri işleri evde, eşleri ve çocuklarının yapmaması için
* PTT’yi sattırmamak için
* Taşeronlaştırmaya karşı çıkmak için
* Hükümet yanlısı sendikalara karşı durmak için

---

PERFORMANSA DAYALI ÇALIŞMA

PTT yönetiminin performansa dayalı çalışma sistemini getirmeye çalıştığını dile getiren Haber-Sen Genel Başkanı Ali Yılbaşı şöyle devam etti:
“Çok iş yaparsan çok para alırsın az iş yaparsan az para alırsın mantığı ile yaklaşıyor çalışanlara. Oysa dağıtımcının nasıl dağıtım yapacağı yasalarla belirlenmiştir. Alacağı ücrette belirlenmiş. PTT genel müdürlüğü yetkilileri tüm bunları devre dışı bırakarak keyfe dayalı bu dayatmayı yapıyor.
Çalışanların görev yerine ulaşma, yemek zamanı gibi zamanlar hiçe sayılarak 12 saat çalışma kural haline getirilmeye çalışılıyor.
Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Devlet kendi koyduğu yasaları kendisi hiçe sayıyor.”
Cumali Akkaş