‘Provokasyon değil haktır’

TÜRKİYE Barış Meclisi (TBM), İHD ve MAZLUMDER, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün grup toplantısını Kürtçe yapmasına karşı geliştirilen tepkileri eleştirdi. Yapılan açıklamalarda, “Toplumsal barış için anadil hakkının önündeki engellerin kaldırılmasını” istediler.
Üç örgüt tarafından dün ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, temel hak ve özgürlüklerin başında anadilin kullanılmasının geldiği ancak bu hakkın önündeki yasak ve kısıtlamaların Türkiye’de devam ettiği, cezalandırmaların yaygınlığını koruduğu bildirildi. TBM’den yapılan açıklamada, bu durumun “Özgür ve eşit bir toplum düzeninin önünde önemli ölçüde engel oluşturduğu, hukukun evrensel ilkeleri ve insan hakları açısından kabul edilemez olduğu, toplumsal barış ortamının kurulmasını imkansız kıldığı” dile getirildi. Türk’ün konuşmasına tepkilere atıfta bulunulan açıklamada, bir yasağın kaldırılması amacıyla anadil hakkının kullanılmasının, “provokasyon” olarak tanımlanmasının, endişe verici olarak değerlendirildiği açıklamada, “Hangi niyet ya da siyasi beklenti ile yapılmış olursa olsun, devam eden çifte standartçı tutuma ışık tuttuğu, önemli bir gerçekle yüzleşmeye neden olduğu” kaydedildi.
Meclis Televizyonu’nun yayınını kesmesinin, DTP’nin faaliyetini engellediği için suç olduğu vurgulanan açıklamada, bu olaya tepkilerin, başta TRT 6 yayını olmak üzere gündeme getirilen açılımların ne derece altyapıdan yoksun ve kalıcı kazanımlar olmaktan uzak olduğunu da gösterdiği dile getirildi. Açıklamada, toplumsal barışı geciktiren söylemlerde ısrar eAdilmemesi istendi. İHD’nin açıklamasında “Anadil haktır ve yasaklanamaz” denildi. Uluslararası sözleşmelerdeki anadile ilişkin haklar hatırlatıldı. Başta Meclis Başkanı olmaz üzere, iktidarın bu hukuksal durumu öğrenmesi istenen açıklamada, Meclis TV’nin yayını kesmesi de “kara mizah” olarak nitelendirildi. Açıklamada, “TRT 6’da Kürtçe yayın yapılıyor ve Kürtçe alfabe kullanılıyor. Başbakan Kürtçe birkaç cümle konuşabiliyor ve bunu tüm kanallar yayınlıyor. Üstelik bunu seçim mitinglerinde de yapıyor. Yani Kürtçe iktidar ve devlet tarafından istenildiğinde kullanılabiliyor. O halde muhalefete yasaklayan kim? Bir ülkede iki farklı hukuk olur mu? Bunu kim belirliyor?” diye soruldu. Yasakların kaldırılması çağrısı yapıldı.
MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu da “Toplumsal barış için anadil önündeki engellerin kaldırılmasını” istedi. Gergerlioğlu, “Hangi niyet ya da siyasi beklenti ile yapılmış olursa olsun, Türkiye’de devam eden çifte standartçı tutuma ışık tutmuş olması itibarı ile söz konusu girişim önemli bir gerçekle yüzleşmemize neden olmuştur” dedi. (ANKARA)