10 Ocak 2012 06:17

Geç olmadan bir yerlerden başlamalıyız

Kadınlar olarak üzerimizde çok büyük sorumluluk taşıyoruz. Her gün üçer beşer katledilmek, töre cinayetleri ve başbakanın üç çocuk doğurun diyerek kadınları dört duvar arasına mahkûm etmek istemesi bir yana, ev temizliği, yemek yapmak, çamaşır, alışveriş, ütü, çocuklarımızın eği

Geç olmadan bir yerlerden başlamalıyız
Paylaş
Gülşen Korkmaz

Kitap, gazete, dergi vb. okumalıyız. Sivil toplum örgütlerine, çalışıyorsak sendikalara üye olmalıyız. Sosyal faaliyetlere, seminerlere, kurslara katılmalıyız. Kendimizi ifade edebileceğimiz bir partiye üye olmalı ve faaliyetlerini yürütmeliyiz. Kısacası bir yerlerden başlamak gerekiyor diye düşünüyorum.
Bunları güzel söylüyorsun da “Para nerde?​” diye soracaksınız. Evlerimizin ihtiyaçları bitmez. Bizlerin durumu çok da iyi değil biliyorum. Ama biraz başka yerlerden kısıp imkânları zorlarsak kendimiz için bir şeyler yapmaya başlamış oluruz. Onun için bir yerlerden başlamak gerekir diye düşünüyorum. Kendimize yönelelim. Sorgulayalım. Hayatın her alanında sorgulamadığın bir şeyi, baştan kabullenmiş oluyoruz zaten. Bu da baştan kaybetmektir. Hayatın bütün başarıları, mücadele ile kazanılmıştır. Mücadelesiz iyi bir hayat olmayacağından mücadeleye katılmak için önce kendimizden başlamalıyız diye düşünüyorum.
Ben kendimi örnek vereyim: Etrafımda onlarca kadın arkadaşım ve tanıdığım kadınlar var. Hemen hepimiz ya baba ya eş veya çocuk baskısı altında yaşıyoruz. Hiç birimizin kendine has düşüncesi yoktur diyebilirim. Oy vereceğimiz partiye bile çoğu zaman biz karar vermedik. Ancak bunu geç de olsa okuduğum Evrensel gazetesi, Ekmek ve Gül kadın dergisi sayesinde ben değiştirmeyi başardım. Bu da benim için sevindirici oldu. Aklımı başıma getirdi. Hiç olmazsa hayatımın geri kalanını biraz da olsa bilinçli yaşamak, kendim için bir şeyler yapmak sevinci ile bu yazıda sizinle paylaşmak istedim. Siz de umarım, geç olmadan bir yerlerden başlama ihtiyacı duyarsınız. İnsan bilinçlenince korkuyu yeniyor, özgüveni artıyor. Haklarını bilmek çok güzel bir duygudur. Kadınlar olarak neler yaparız. Bu kadar işin sorumluluğun, acının altından kalkıyorsak, bu bizim ne kadar dirençli ve sabırlı olduğumuz anlamına geliyor. Çevremizde ve dünyada bu kadar başarılı kadınlarımız varsa, bu doğuştan başarılı oldukları için değil, kendilerini geliştirip, beyinlerini öncelikle kendileri için kullandıkları içindir. Yaşadıkları ortam ve olanaklardır. Bunu bizler de yapabiliriz. Başarılı kadınlar bizim için bir ışıktır.
Kendimiz geliştirmek için bugünü yarına atmayalım. Bahane yaratmayalım. Kadınlar olarak dünyanın yarısıyız, biz olmaz isek hiçbir şey olmaz. Kadınlar olarak haklarımızın ne olduğunu bilmezsek, kendimizi geliştirip, örgütlenip mücadele etmez isek bizi ezen ve sömürenler “buyurun bu hak sizin” demez. Kendimiz mücadele etmek için, bir araya gelmediğimiz zaman, hem sistemin hem de erkek egemen toplumun işine yarar. Kadınlar olarak her zaman kaybetmeye mahkûm oluruz. Dünyada iki kesim var biri ezen, diğeri ezilen… Biz ezilenler olarak okumalı, bilinçlenmeli ve örgütlenerek mücadeleyi büyütmeliyiz.


 MERSİN

ÖNCEKİ HABER

Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!

SONRAKİ HABER

Özelleştirme mağdurları 4-c’de istihdam edilecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...