02 Mart 2009 00:00

YAŞAMA KÜLTÜRÜ

Kentlerimizin bize mutlu, hoşnut olduğumuz, güvenlikli bir yaşam sunabilmeleri için yerine getirilmesi gerekli koşullar var elbette...

Paylaş

Kentlerimizin bize mutlu, hoşnut olduğumuz, güvenlikli bir yaşam sunabilmeleri için yerine getirilmesi gerekli koşullar var elbette...
Bunlardan ilki, YURT ÖLÇEĞİNDE DENGELİ KALKINMA’yı sağlayacak bir planlamayı yapıp uygulamak...
Sonra da, buna bağlı olarak, bölgelerin olanaklarını, temel işlevlerini saptayabilmek...
Nerede demir, nerede kömür var bilinecek; ona göre üretim, yapım yerleri saptanacak örneğin. Bunların verimli olmaları, içe-dışa karşı güvenlikli olmaları nasıl sağlanacak belirlenecek... (Karabük Demir-Çelik’ in yeri böyle saptanmıştı.) Bütünü gözden kaçırmadan yapılacak bütün bunlar...
Elbette yalnızca bu verilere göre değil... “Bütünü gözden kaçırmadan” deyişim bundan...
Temel ilkenin, dengeli, tutarlı bir kalkınma, sosyal hakların eş dağılımı olduğu unutulmayacak... Gereksinmelerin ülke düzeyinde hakça karşılanabilmesinin önemi bilinerek...
Bu bölgelerin içindeki kentlerimizin işlevleri bu dengede saptanacak...
Böyle olmazsa ne olur?
Bizim başımıza gelenler, neler olacağını apaçık gösteriyor...
Ülkemizin doğusuyla batısı dengeli bir kalkınmanın olanaklarından eş paylanmıyorlarsa, kimi sorunlar doğmaz mı, doğmadı mı?
Doğu’da erke (enerji) üretip batı’ya aktarırsak, batı’da yapım, üretim yerleri kurup doğu’da bu donanımları sağlayamazsak doğulu vatandaşlarımız batı’ya göç etmezler mi? Etmediler mi? Başka sorunlarla birlikte, bu nedenle de doğu’da sosyal sorunlar büyümedi mi?
Bir türlü çözülemeyen bu sorunlardan ötürü ayrılıkçılar kolayca çoğalmadılar mı?
Kaç kardeşimiz, çocuğumuz yaşamını yitirdi bu yüzden? Kardeş kardeşi vurmadı mı?
Batı’ya göçle kentlerimiz, kaldırabileceklerinin çok üstesinde gelenlerle dolmadı mı?
Elli kişilik bir dersliğe bin kişiyi sığdırabilir misiniz?
Kentlerimizin havası, suyu, toprağı, sağlıklı yaşamı sağlayamayacak duruma gelmedi mi?
Ya doğu’daki yerleşmeler? Boşalmaya yüz tutmadılar mı? Büsbütün dengesizleşmediler mi? Sağlık, eğitim, güvenlik (vb.) alanlarda büsbütün yoksunluk olmadı mı?
Sorunlar karşısında hepimiz için çok doğal haklar bile kısıtlanır olmadı mı?
1980’den önce yanımızdaki kardeşimizin Kürtçe konuşması bu denli sorun muydu?
Amerika Birleşik Devletleri’nin yöneticilerince belirlenen, bizi parçalamayı amaçlayan, güdümlü siyasaya-yola, koyun gibi giren kimileri yüzünden ülkemizin iki ucundaki ayrım gittikçe büyümedi mi? Kim yararlanacak bu ayrımdam?
Bir düşünülse ya!..

Doğu’daki ayrımcılık batı’da yok mu?
Batı’da eş hakları varmış gibi görünenler, örneğin eş okullara gidebiliyorlar mı?
Emekçinin güvencesi doğu’da yok da batı’da var mı?
Bu durumdaki bir ülkede demokrasiden söz edilebilir mi?
Bu türlü sorularla süreceğim izle nerelere varabileceğimi azıcık duyumsatabildim mi?..
CENGİZ BEKTAŞ
ÖNCEKİ HABER

Değişik gazete çıktı!

SONRAKİ HABER

ÖRÜMCEK ADAM MÜZİKAL OLUYOR

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...