10 Ocak 2012 06:11

Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!

Merhaba arkadaşlar, ben 9 senedir deri fabrikasında çalışan bir işçiyim. Patrona göre üretimde makine başında çalışmadığım için bütün haklardan mahrum kalıyorum. Mutfakta çalışıyorum, yemek yapıyorum. Saat sekizde işbaşı yapıyorum. Yani işçi arkadaşlarımla beraber işbaşı yapıyorum, beraber paydos ediyoruz.

Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Paylaş
Gündüz Bala

Merhaba arkadaşlar, ben 9 senedir deri fabrikasında çalışan bir işçiyim. Patrona göre üretimde makine başında çalışmadığım için bütün haklardan mahrum kalıyorum. Mutfakta çalışıyorum, yemek yapıyorum. Saat sekizde işbaşı yapıyorum. Yani işçi arkadaşlarımla beraber işbaşı yapıyorum, beraber paydos ediyoruz. Aybaşı geldiği zaman kuru bir maaş konuluyor önüme ama sendikalı olan arkadaşlarım bütün haklarını alıyorlar. Üç ayda bir ikramiye alıyorlar, ben altı ayda bir alıyorum. Senelik izin geldiği zaman 9 senedir ben 2 hafta izin yapıyorum. Sendikalı olan arkadaşlarım, benden sonra işe girenler bile, 4-5 hafta izin yapıyorlar. Bu eşitsizlik karşısında açıkçası kendimi çok ezilmiş hissediyorum.
Bu durum insanın psikolojisini, davranışlarını da etkiliyor. Aslında çok mücadeleci bir işçiyim. Ama elimden bir şey gelmiyor. Çünkü çalıştığım firmada taşeron da var, bir
fabrika iki isim taşıyor. Birisinde sendikalı işçiler, öbüründe ailesi, akrabaları, muhasebesi, ustaları ve ben bu firmada kayıtlıyım.
Bütün işçi, kardeşlerime sesleniyorum; Birleşelim, emeğimizi, ekmeğimize sahip çıkalım. Kıdem ve tazminatlarımıza da göz diktiler. Geçtiğimiz günlerde asgari ücret belirlendi hükümet bizlere 700 TL reva görüyor ama milletvekilleri kendilerine kıyak zamlar yaptı. AKP 9 yıldır biz emekçilerin haklarını elinden almak için yoğun çalıştı. Bu saldırılara ancak hep birlikte örgütlenerek ve mücadele ederek karşı koyabiliriz. Bizler bu saldırılara göz yumarsak kıdem tazminatımızı gasp edecekler. Esnek çalışma daha da yaygınlaşacak. Kölelik büroları kurulacak. Bölgesel asgari ücrete geçilecek ve böylece biz işçilerin elinde kalan kırıntılar da yitip gitmekle kalmayacak, çalışma koşulları daha da ağırlaşacak.
Bütün arkadaşlarıma sesleniyorum: Tuzla Organize Sanayi ve Deri Sanayi Bölgesi’nde çalışan tüm işçi arkadaşlar benzer sorunları yaşamaktalar. Yeni yıla girerken ülkede hem içerde hem dışarıda savaş sürüyor. Bu savaşın en büyük sebebi gene hükümettir. İşçilerin haklarına saldırdığı gibi Kürtlerin de haklarına saldırıyor. 35 vatandaşımızın kaybını daha yeni yaşadık. Fabrikalarda da her ne kadar günlük ekonomik sorunlarımızı konuşsak da Kürt sorunu hep karşımıza çıkan bir sorun. Bu sorunun barışçıl çözülmesi ve gerçek demokrasi için biz işçilere görev düşüyor.
Yeni yılın barış, kardeşlik ve işçiler acısından örgütlü bir yıl olmasını diliyorum.

TUZLA

ÖNCEKİ HABER

Sertifikalı mı, AKP’li mi?

SONRAKİ HABER

Geç olmadan bir yerlerden başlamalıyız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...