‘Göçebe eğitim’ perişan etti

OKUL binaları depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle ders yılı başında boşaltılan Karşıyaka Anadolu Meslek Kız Meslek Lisesi’nin 5 ayrı yere dağıtılan öğrenci ve öğretmenleri ‘göçebe eğitime’ geçti. Gazi Lisesi’nin barakalarında öğrenim gören, dersleri saat 20.00’ye kadar süren öğrenciler, yetkililerin ısınma sorunu olmadığı savunmalarının aksine, kaloriferlerin yanmaması yüzünden mini fanlı ısıtıcılarla ısınmaya çalışıyor. Bu yıl hastalıktan kurtulamayan öğrencilerden biri, “Öğretmenlerimiz bile bizim gibi paltolarıyla ders yapmak zorunda kalıyor” diyerek durumun vahametinin anlatıyor.
MECBUREN TADİLAT
Depreme dayanıksız olduğu raporuna karşın yıkılmayacağı gerekçesiyle ders yılı öncesinde iç dış badana, boyası yapılan okul, ancak öğrencilerin hayatının tehlikeye atıldığına ilişkin haberlerin yoğunlaşması üzerine geri adım atmak zorunda kaldı. İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü, 2008/2009 öğretim yılı başında çok sayıda okulla birlikte Karşıyaka Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi’ni de güçlendirme programına aldı.
1400 ÖĞRENCİ AÇIKTA
Ders yılı başında okulun, bir binası dışında devre dışı bırakılması, idarecileri, öğretmen ve öğrencileri çaresiz bıraktı. 1400 öğrencinin nerede öğrenim göreceği güçlükle planlandı. Öğrencilerin büyük bölümünün derslerinin ikili öğretimle, saat 20.00’ye kadar süreceğinin ortaya çıkması aileleri de isyan ettirdi. Nitekim bir grup öğrencinin okuması planlanan Alsancak’taki Cumhuriyet Kız Meslek Lisesi’nden vazgeçildi. 600 civarında öğrenci Karşıyaka’daki Necip Demir Ticaret Meslek Lisesi’ne verildi. 400 kadar öğrenci okulun yıkılmayacak küçük binasında kalırken, 170 öğrenciye Gazi Lisesi’nin bahçesindeki üç baraka sınıfa verildi.
150 öğrenci de her gün çeşitli meslek kurslarının düzenlendiği, her yaştan insanın girip çıktığı Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nde öğrenimlerini sürdürdü. Okulun uygulamalı anaokulu ise Örnekköy’deki Karşıyaka iş Eğitim Merkezi’ne yerleştirildi. Çocuk gelişimi bölümü öğrencileri staj için anaokuluna gitmek zorunda kaldı, öğretmenler de parçalanmış okullarının öğrencilerinin peşinden gitmek zorunda kaldı.
‘BİZİM GÜNAHIMIZ NE’
Gazi Lisesi’nin bahçesindeki barakalarda öğrenim gören öğrencilerden biri şunları söylüyor: “Kendimizi sığıntı gibi hissediyoruz. Tuvaletlerini bile başımızda öğretmenimiz varsa kullanabiliyoruz. Kaloriferler yanmadığı için donuyoruz. Yağmurda çatı akıyor, duvarlardan sular giriyor. Bizim günahımız ne.” (İZMİR)