8 Mart 2009 01:00
MERCEK
Çok satar gazetenin bize göre kötü ünlü yayın yönetmeni beni hangi hayvana benzeterek çizerlerse çizsinler kızmam demiş. Karikatüristlerin çeşitli politikacıları maymuna, köpeğe, öküze, ayıya, eşeğe benzeterek çizdiklerinden bazı örnekler vererek de tutumuna dayanaklar oluşturmaya çalışmış.
Hakkı ve tercihidir, bir şey denemez! Benzetilmenin türleri, benzeticinin hedefi farklı çizimleri ve hayvan ya da eşya üzerinden tarifi gündeme getirmiş olabilir. Ancak semer vurulanın da, tasma takılanın da benzetilmeyi ne denli hak ettiği ya da benzetildiği hayvanı hakkaniyetle temsil edip etmediği ayrı bir tartışma konusudur. Ne var ki, hayvan olarak temsiliyet sorunu ya da hayvana benzetilme söz konusu olmuşken, ünlü şair Namık Kemalin ünlü beytini anımsamamak olmaz. Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir /Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten
Ünlü şairin köpekleri kötüleme gibi bir amacının olduğu söylenemez. Bizim için de, hayvan türlerinden şunu ya da bunu kötülemek gibi bir niyet ya da hedef söz konusu değil. Aksine, köpeğin insan soyu tarafından ilk evcilleştirilen hayvanlardan olduğu ve at ile birlikte örneğin insana en sadık hayvanların başında geldiğini bilenlerdeniz. Özkökün Beyaz köpek olarak çizilmekten de hiç gocunmam diye yazarak köpekler arasında bir ayrımcılık yapma ihtiyacını niye duyduğunu doğal olarak bilemeyiz. Ama şu oldukça açıktır: herhangi biri köpek, eşek, yılan ya da başka türlü gösterildiğinde yaptığı-üstlendiği iş ile bir biçimde bağ kurulmuş olur. İnsafsız avcıya köpeklik söz konusuysa eğer, ortada baskı ve eşitsizlik dayatıcıya, sömürücüye yandaşlık, yalakalık var demektir. Vurulmak istenen bu işlevdir. Sömürüyü, baskıyı, eşitsizlikleri, gericiliği temsil edenlerle bu saldırı ve eşitsizliklere hedef olanlar arasındaki ilişkide, sömürücünün safında olma ya da göz göre göre kral, imparator, egemen burjuva ve emperyaliste hizmet etme söz konusudur. Bu türlerine yakıştırılan köpeklik sempati gösterilecek, tercih edilecek, savunulacak bir köpek olma hali değildir. Ve bugün hemen her ülkede bu tür işlevi yerine getiren çok sayıda patron kuyruğu, kapitalist uşağı, sömürgeci-yayılmacı güçlerin yandaşı vardır. Bunlar, yönetici azınlık burjuva kesimle birlikte ülkelerin değerlerini mülk edinmekte, milyonlarca işçi ve emekçiye karşı baskı aracı olarak kullanmakta, yabancı güçlere peşkeş çekilmesini savunmakta, nerede kapitalist devletlerin zalimane uygulamaları varsa, sistemin bekası için ondan yana davranmaktadırlar. Bunlar kraldan çok kralcı, egemenin kapısını kulu, eşiğinin bekçi köpeği olmayı benimsemişlerdir. Irakta işgalcinin yanında, Afganistanda katliam mangası amigosu, Filistinde Siyonist çizmesi, Türkiyede tekel misyoneridirler. İnsafsız avcıya hizmetlerinin karşılığı şairin söylediği gibidir.
A. Cihan Soylu
Evrensel'i Takip Et