08 Mart 2009 00:00

‘Neyyire Neyir’

Münire Eyüp, daha çok bilinen adıyla Neyyire Neyyir 1903’de İstanbul’da doğar. Neyyire Hanım, Horhor Numune Mektebi’nde öğretmenleri ve arkadaşları arasında güzel şiir okumasıyla tanınır.

Paylaş

Münire Eyüp, daha çok bilinen adıyla Neyyire Neyyir 1903’de İstanbul’da doğar. Neyyire Hanım, Horhor Numune Mektebi’nde öğretmenleri ve arkadaşları arasında güzel şiir okumasıyla tanınır. Bu yüzden müsamerelerde en iyi roller ona verilir. Sahneye olan yatkınlığıyla Darülmuallimât’daki öğrencilik yıllarında da müsamere ve temsillerde önemli rolleri oynamaya devam eder. Özellikle “Kıskanç Olmayalım” piyesindeki oyunuyla arkadaşlarını kıskandırır. Henüz Kız Öğretmen Okulu’ndayken, yani Türk kadınının tiyatro sahnesinde yer almasının imkansız olduğu bir dönemdi, Türk kadınının tiyatroya ilgisizliği üzerine düşünmeye başlar. Darülmuallimât’ı bitirdiğinde Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ne devam eder. Burada bulunduğu yıllar boyunca da kendisini tiyatro sanatı konusunda geliştirmek için İngiliz tiyatro tarihini, Shakespeare’in eserlerini okur. Fransızcadan Türkçeye adapte edilen eserleri okur ve oynar.
Kolejden ayrıldığında Halide Edip’in Ateşten Gömlek adlı romanının filme alınacağını duyar. Filmin yönetmeni Muhsin Ertuğrul Milli Mücadele dönemini konu alan film için özellikle kadın oyuncuların Türk olmalarını ister.
Neyyire Neyyir dayısı Doktor Zühdü Rıza Bey’le birlikte film ekibiyle görüşür ve “Kezban” rolünü alır. Filmdeki diğer kadın rolünü de Bedia Muvahhit oynayacaktır. Filmin ilk gösterimi Beyoğlu Palas Sineması’nda 23 Nisan 1923’de yapılır. Beyaz perdedeki yansımasını ilk gördüğünde yerinden fırla-yacakmış gibi çarpan kalbi hep sahne aşkıyla yanar. Ateşten Gömlek filmindeki rolüyle sinema tarihimize geçen Neyyire Neyir, filmin yönetmeni Muhsin Ertuğrul’un hem hayat arkadaşı hem de sahne arkadaşı olacaktır.
Neyyire Hanım, 1923 yılının Aralık ayında Varyete Tiyatrosu’nda okul temsilleri dışında ilk kez tiyatro sahnesine çıkar. Bedia Muvahhit’le sahneyi paylaştığı o gün cumhuriyet döneminde Türk Kadını’nın sahneye çıktığı unutulmaz bir gündür. “Othello”nun sahnelendiği oyunda Neyyire Hanım “Emilia”dır. Türk kadınını sahnede gören kalabalık seyirci kitlesi alkışlarıyla oyunculara destek verir. Neyyire Neyir daha önce sinema filmlerinde rol almıştır ancak tiyatro sahnesi bambaşkadır. İlk perdede heyecandan seyircilere bakamaz. Soğukkanlılığını korumaya çalışır ama sesi titrer, renginin sarardığını hisseder. Seyircilerin gösterdikleri ilgi ve alkışların etkisiyle ikinci ve üçüncü perdelerde sahneye alışır ve rolünü başarıyla oynar. Oyun bittiğinde ise kopan alkış fırtınası karşısında gözyaşlarını tutamaz. Bundan sonra rollerini oynarken yaşadığı duygu, gurur ve mutlulukla karışık tatlı bir heyecandır.
1925’te Muhsin Ertuğrul’un Şehzadebaşı Ferah Tiyatrosu’nda kurduğu heyetle çalışır. Yine bu yıl “Kaşif Efendi” adlı adaptesi Darülbedayi’de sahnelenir. Daha sonra Milli Sahne’de yer alan sanatçı, 1927 yılında yeni düzenleme-lerle çalışmalarını sürdürecek olan Yeni Darülbedayi’de yerini alır.
Neyyire Neyir büyük küçük ayırt etmeden oynadığı sayısız rolüyle sinema ve tiyatro tarihimizde Türk kadınının ilkleri arasında yer alır. O, sahnelere ve hayata veda ettiği 1943 yılına kadar sahnelerin baş tacıdır.

KADIN SEN NESİN?
Nesin anlayamadı seni hiç kimse!
Dikkat ettim arkandan gelen her sese,
Her ağızda bir türlü değişti adın…
Diyorlar ki: ‘ne çılgın ne meçhul kadın’
Bilinmez, anlaşılmaz ne istediği;
Değişir her saniye her an dediği…

Kaynakça: II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Basında Kadın Öncüler, Güldane Çolak, Lâle Uçan, Heyamola Yayınları, İlk basım: Mart 2008, İstanbul.
Banu Doğan
ÖNCEKİ HABER

Derin dinleme üzerine

SONRAKİ HABER

Başkan seçilmenin sosyopsikopat noktaları -3-

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...