Kara Katür Yazılar

- Alooo Serkancığım, okudun mu bugünkü yazımı?
- Evet okudum, okumaz olur muyum! Hangi gazeteydi seninki?
- İlahi Serkan her zamanki gibi şakacısın yine! Geçen gün diyordun ya “Evin bir köşesini senin yazdığın gazeteyle doldurdum” diye!
- Haaa tabi tabi, öyle demiştim! Ama bizim oğlan sen git o köşedeki gazeteleri bir güzel yırt! Hanım da hepsini çöpe atmış! Bu yüzden unutmuşum! Akıl işte yaşlandıkça insan daha çabuk unutuyor!
- Neyse Serkancığım bunu daha sonra konuşuruz! Beni aramışın bugün! Biraz işim vardı telefona bakamadım!
- Yav sorma birader, Selma ile ayrılmaya karar verdik!
- Hangi Selma!
- Hangisi olacak birader, kaç tane Selma var! Eşim tabi ki!
- Kusura kalma Serkancığım sen benim “Hangi gazetede yazdığımı unuttuğunu” söyleyince aklım orada kaldı! Bir an için ben de Selma’nın ismini unutmuşum! Şu karın olan Selma değil mi?
- Yahu arkadaş dalga geçme! Vallahi çok zor durumdayız, bir türlü geçinemiyoruz! Kedi ile köpek gibiyiz!
- Hanginiz köpeksiniz?
- Dalga geçme dostum, durum çok ciddi! Dün ayrılmaya karar verdik ve seni de mahkemede şahit göstereceğiz!
- Nasıl yani?
- Nasılı var mı dostum, mahkemede bizim için “aralarında şiddetli geçimsizlik var, her gece sabahlara kadar kavga ediyorlar, gürültüden etraftaki komşular uyuyamıyor” falan diyeceksin!
- Yahu Serkan delirdin mi sen! Senin ev ile benim ev arasında en az 30 kilometre fark var! Bütün bu olup bitenleri ben nereden bileyim!
- Yahu arkadaş sen yazar değil misin?
- Eeeeee ne alakası var bununla?
- Demem o ki yani Obama’dan Bush’a, İsrail’den Filistin’e, Ortadoğu’dan Amerika’ya, yani hemen hemen her konuda yazılar yazmadın mı?
- Yazdım ama alakayı kuramadım ki!
- Yav arkadaş bunda alaka kurmayacak ne var! Amerika ile senin aranda Okyanus var, Obama ile senin aranda binlerce kilometre var! İsrail neree Filistin neree sen nere! Şimdi bütün bu konular hakkında yazılar yazarken sorun çıkmıyor da bize 30 kilometreyi mi sorun ediyorsun?
- Vallaha ne diyeyim Serkan, o başka bu başka!
- Yav bırak şimdi kardeşim, o başka bu başka olur mu? Madem ki her şeyi biliyorsun bunu da bilirsin! Ben sana “Biz Selma ile neden kavga ediyoruz” diye soruyor muyum? “Ayrılacağız şahidimiz olur musun” diyorum! Gel kırma bizi de mahkemede şahitlik yap! Söz, ikimiz de kırılmayacağız sana!
- Tamam kardeşim, madem ayrılmaya karar verdiniz ve madem bana kırılmayacaksınız kabul ediyorum! Peki ama çocuk, onu ne yapacaksınız?
- Oooo sen de çabuk su koyverdin ama! Onu şahitlik yapmayı kabul etmeden önce düşünecektin! Hem yuvayı yık hem de “Ya çocuk” de! Oldu mu bu şimdi?
- Yahu Serkan, kafayı mı yedin sen? Siz ayrılmak istediğinizden emin misiniz?
- Dostum sen hangi gazetede yazıyordun?