20 Mart 2009 01:00

Akın Birdal: Halk AKP ve CHP’den bıkmış


Bizde Varız Platformu İstanbul Büyükşehir Belediyesi DTP Başkan Adayı Akın Birdal ile Mecidiyeköy’den Taksim’e gerçekleştirdiği ‘Sevgi Yürüyüşü’ sonrasında, seçim çalışmalarına ilişkin görüştük. Oldukça eşitsiz şartlarda bir seçim süreci yaşandığını belirten Birdal, “her şeye rağmen geçen seçimlerde çeşitli umutlarla CHP ve AKP’ye oy veren emekçilerin büyük bir kısmının oyunu alacağımı düşünüyorum” dedi.
Birdal’a sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Öncelikle ‘Sevgi Yürüyüşü’nden bahsedebilir miyiz?
Varlığımıza dikkat çekmek için yaptık. Eşit olmayan bir seçim süreci yaşanıyor. İstanbul’da şu anda bir su forumu var. Suyu bir hak olmaktan çıkarıp, ticari bir metaya dönüştürüyorlar. Bunu da kınamak için yürüdük. Bir de Newroz’a çağrı yaptık. Bizim kendimizi ifade etme kanallarımızın hepsi kapalı. Bizim bir temsili güç oluşturacağımızı bildikleri için bir yasal düzenlemeyle bizi hazine yardımından mahrum bıraktılar. Bu ya kimseye verilmemeli ya da herkese adil ve eşit olarak verilmeli. Yürüyüşümüzle tüm bunlara dikkat çekmek istedik.

Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Seçimlerde yerel yöneticilerin tayin edilmesinden çok, seçim sonrası yaşanacak ekonomik, politik, sosyal olaylara dikkat çekmek istiyoruz. Yoksulluk ve işsizlik gittikçe derinleşiyor. Nisan ve mayıs aylarında çok derin bir ekonomik kriz yaşanacak. Şu anda bir seçim ekonomisi izleniyor. İnsanlara seçim rüşvetleri veriliyor. Bütün bunları anlatıyoruz. Bize ilgi çok büyük. Geçtiğimiz hafta sonu Ahmet Türk’le beraber, en az 70-80 bin kişiyle buluştuk. Tabii buna birkaç gazete ve televizyon dışında kimse yer vermedi.

Halkın en çok öne çıkan talepleri neler oluyor?
Kuşkusuz, tam bir demokrasi talebi. Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü. Emekçilerin üretim sürecinden dışlanıyor olmasının önlenmesi. İstanbul’un ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ adı altında nasıl talan edildiğine tanık oluyoruz. Su havzalarının, ormanların, göllerin nasıl yağmalandığını ve yerlerine plazalar, gökdelenler çıktığını görüyoruz. İstanbul’un dokusunu bozuyorlar. Muazzam bir rant planlanmış. Halkımız bu adaletsizliğin ortadan kalkmasını talep ediyor.

Diğer partilerin seçim çalışmalarına dair değerlendirmeleriniz neler?
İnandırıcı ve güven verici olmayan bir ‘yolsuzluk savaşı’ sürüyor. Egemen güçler ve onların medyası ‘AKP ya da CHP’den başka seçenek yok’ diyor. Oysa halkımızın geleceği, ‘üçüncü seçeneği’ yaratabilmekte. Bu partiler gayri ciddi, siyasetin düzeyini çok aşağı çekici bir retorik kullanıyor. İstanbul’un rant denetimini ellerinde tutmak istiyorlar. Bunların kavgası rant bölüşümünde. Örneğin kentsel dönüşüm projesi iptal edildi. Ama geçen ay, oldu bittiye getirip 25 projeyi 55’e çıkardılar. Buna CHP’nin itirazı var mı? İstanbullular bunlara itibar etmemeli. Kürt sorununun çözümüne dair Başbakan’ın açıklamaları bir umut yaratmıştı. İstanbul’da 2 milyona yakın Kürt seçmen var. Bu oyların büyük bir kısmı AKP’ye verilmiş emanet oylardı. Bunlar geri dönecek. Ayrıca güçlü bir sol, sosyalist seçeneğin olmayışı birçok emekçiyi, CHP’ye yöneltti. Ama şimdi ‘Biz de Varız Platformu’ tam umduğumuz gibi olmasa da yola çıktı ve bir seçenek yarattı. Umuyoruz ki CHP’ye giden oylar da bize dönecek.

Seçildiğiniz takdirde nasıl bir yönetim anlayışını benimseyeceksiniz?
Bizim hareket noktamız sosyal adalet ve sınıf fikri. İstanbul’da nasıl bir kentte yaşanmak istendiğine, bu kentte yaşayanlarla karar vereceğiz. Her bir semtte komiteler olacak. Bu komiteler, belediye meclislerine taşınacak. Halkın iradesi bu yönetime yansıyacak. En önemlisi de halk gerekli gördüğünde, seçtiği belediye başkanını görevden alabilecek. Emekçilere ve yoksulara, İstanbul’u dar ettiler. Varsılları, tamamen yoksullardan izole edecek projeler yapıyorlar. Bu projeler gerçekleşirse insanlar buralarda iş bulamayacak, barınamayacak. Biz, emekçi, yoksul halk için projeler üreteceğiz.
Yoğun bir genç nüfus oy kullanacak. Gençlere yönelik projeleriniz neler?
Hedef kitlemiz kadınlar, gençler, emekçiler ve ötekiler. Tüm kesimlerin, her türlü sorununu birlikte çözmek istiyoruz. Öğrencilerin kesilen burslarının, farkıyla birlikte ödenmesini sağlayacağız. Eğer olanağı varsa ulaşımdan ücretsiz yararlanmalarını sağlayacağız. Barınma, yabancı dil ve spor alanında gençlerimize olanaklar yaratacağız. Gençliğin dayanışma kültürünü açığa çıkarmak için, çeşitli festivaller düzenleyeceğiz. Kültür ve sanatı yoksullarla buluşturacağız. (İstanbul/EVRENSEL)

STANDIMIZI KALDIRMAK İÇİN ÇEVİK KUVVETLE GELİYORLAR
Akın Birdal’la olanakların eşitsizliğinden ve yürüyüş sırasında polisin müdahalesinden konuşurken, içeriye giren bir partili Birdal’a polislerin sokaktaki standı kaldırmak istedikleri haberini veriyor. Bunun üzerine Birdal, şunları söylüyor: “Gördünüz işte kaç polis barikatını aşarak geldik. Bu ülke hukuk devleti değil, polis devleti. Hukuk herkes için vardır. Fakat bakın ayrımcılığa; AKP’nin, MHP’nin, CHP’nin her yerde koca stantları var. Ama bizim seçim büromuzun önündeki standı kaldırmak için çevik kuvvetle geliyorlar.”
Erdal İmrek

Evrensel'i Takip Et