22 Mart 2009 01:00
Devletin verdiği gücü işçiye karşı kullanıyor
AKP Hükümetinin son dönemde sendikaların örgütlülüklerine yaptığı müdahaleler son bulmuyor. 2004 yılında Orman-İşle başlayan müdahale süreci 2008 yılında Çaykur ve THY Teknik AŞ ile devam etti.
2009 yılında kamu sözleşmeleri öncesinde TEKELde iş koluna yapılan itiraz gelinen son nokta oldu. Hayat Televizyonunda Özgür Müftüoğlunun sunduğu Emek Forum programına katılan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin ve Tek Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, AKPnin sendikalara müdahalesini anlattı. THYde geçen toplusözleşme döneminde grev oylamasına zorlanan ve greve Evet kararının çıktığını söyleyen Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, Çalışanlar AKPye öyle bir ders verdiler ki, bu ders Türkiye işçi sınıfına uzun süredir unuttuğu değerleri hatırlatması bakımından önemli oldu.
Kaybettiğimiz unuttuğumuz değerleri hatırladık. Bu yüzden AKP yeni bir atağa geçti. Bu sendikayı ya tamamen kaldırmaları gerekiyordu ya kendilerine benzetmeleri ve etkisizleştirmeleri gerekiyordu. Tamamen kaldırmaya güçleri yetmez, kendilerine benzetmeye düşünmeye bile cesaretleri yetmez, ama işlevsiz kılmak için yalnız başına devlet olmanın verdiği güçle bir şey yaptılar diye konuştu.
GEÇEN DÖNEM İŞVEREN TESPİT İSTEDİ
THYde hızla bir büyüme trendine geçildiğini, bu büyüme hedeflerinin uçuş güvenliğini tehlikeye sokan süreci de başlattığını aktaran Ayçin, bu hedeflerin risk olduğunu ifade ettiklerini ancak THY yönetiminin bu uyarıları dikkate almadığını kaydetti.
Daha sonra Avrupada hizmet açısından birinci olan çağrı merkezinin taşeronlara verildiğini ardından ise THY Teknik AŞnin ayrı bir şirket haline getirildiğini aktaran Ayçin, 2006 yılında Teknik AŞ işvereni bugünkü Çalışma Bakanlığına başvuruda bulunarak, Teknik AŞ olarak yeni bir şirket olduk, bünyemizde yaklaşık 3 bin personel çalışmaktadır. Yaptığımız iş uçakların bakım, onarım, arıza ve revizyon işleridir dedi. Uluslararası incelemelerin de ardından böyle bir işyeri olduğu tescillendi. İş kolu tespitini istedi. Bugünkü Çalışma Bakanı bu işyerinin yaptığı işin niteliğinde bir değişiklik olmadığı için buranın 21 Nolu hava taşımacılığı işkolu kapsamında olduğu kararı verdi. Bu karardan hareketle toplusözleşme yetkisi istedik ve 1. Dönem toplusözleşmeyi yaptık diye konuştu.
Ayçin, bu dönem ise çoğunluk tespitinde bulunduklarını ancak iş koluna işveren ve Çelik-İş Sendikası itiraz ettiği için yetkinin verilmediğini kaydetti.
1. Dönem toplusözleşmede işveren zaten başvuru yapmış, gerekli incelemelerin ardından hava taşımacılığı işkolunda olduğu ortaya çıkmış. İki yıl aradan sonra işverenin tekrar böyle bir başvuruda bulunması ne hukuki nede ahlakidir. Neden? Çünkü bir önceki dönem herhangi bir itiraz olmadığı için kesinleşmiştir. Her dönem iş kolu yetkisi istenmez ki diyen Ayçin, kendisine sendika diyen Çelik-İşin, hükümetin talimatıyla yaptığı itiraz nedeniyle 3 bin işçiyi mağdur ettiğini kaydetti.
Dünyada bunun bir tek örneğinin bile olmadığını dile getiren Ayçin, uçak üzerinde yapılan bütün işlemlerin uçuş güvenliğini etkilediğini, bu nedenle havacılık iş koluna girdiğini söyledi.
Uluslararası alanda üyesi olduklardı ITF ve ETF federasyonlarına konuyla ilgili bilgi verdiklerini aktaran Ayçin, Uluslararası sendikalara taşıdık bunları, hepsinden gelen cevap ortaktı, Bu abesle iştigaldir. Türkiyede çalışma barışını ve düzeninin sağlayan bakanlığın böyle bir hata yaptığını düşünmek dahi istemiyoruz diye cevap verdiler dedi.
THYDE DE SÖZLEŞME YAPILAMIYOR
Teknik AŞda yaşanan sıkıntının yanı sıra THYde de toplusözleşme imzalayamadıklarını aktaran Atilay Ayçin, Nerede görülmüştür ki bir şirket yönetimi çoğunluk tespiti ile bakanlığa başvuruda bulunuyor, yetki geliyor, oturup tek taraflı sözleşme metni hazırlanıyor, sözleşme süresi 3 yıla çıkartılıyor, tüm çalışanlara yüzde 3-6 oranında zam veriyor, bunu da noter kanalıyla sendikaya gönderiyorlar. Ey sendika bunu imzala, biz sözleşmeyi bitirelim, çalışanlara jest yapalım diyor. Yasa çok açık işyerinde toplusözleşme yapma yetkisi o işyerindeki sendikanındır. Prosedürü o işyerindeki sendika yürütür. Biz uçuş güvenliğine hizmet eden 12 bin 500 kişi adına toplusözleşme prosedürünü başlatabilmiş değiliz hala diye konuştu.
BAKANLIK MI MÜDÜRLÜK MÜ YALAN SÖYLÜYOR?
İş kolunun metal iş koluna çıkmasıyla ilgili Bakanlığın gönderdiği yazıda, Yeşilköy İstanbul adresinde faaliyet gösteren İstanbul Hangar işyerinde, ağır kaldıran vinçler, motor balans üniteleri, matkaplar, tornalar ... kullanılıyor. Bu nedenle 13 Nolu metal iş koluna giriyor ifadesine yer verildiğini aktaran Ayçinin şu sözleri, 13 Martta Çalışma Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğüne bir yazı yazdık, 2500 üyemizin bulunduğu Atatürk Hava Limanı B kapısı Yeşilköy İstanbul merkez adresinde faaliyet gösteren THY Teknik AŞ tüzel kişiliğinin İstanbul Hangar adlı bir işyerinin bölge müdürlüğünüze kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise dosya numarasını talep ederiz dedik. Bize gelen cevapta ilgide kayıtlı yazınız üzerine kayıtlarımızın incelemesinin ardından Atatürk Hava Limanı B kapısı Yeşilköy İstanbul THY Teknik AŞnin bölge müdürlüğümüze gönderdiği yazı üzerine dosya tescil kaydı yapılmıştır. Uçak bakım ve onarım işleri yapıldığı tespit edilmiştir. THY Teknik AŞ unvanlı işyerinin Hangar adı altın herhangi bir dosya kayıdı bulunmamaktadır deniyordu Ortaya çıkan durumu bu kadarına pes dedirten cinsten şeklinde değerlendiren Ayçin, Bu durumda Ya İstanbul Bölge Müdürlüğü yalan söylüyor ya da Bakanlık yalan söylüyor. Olayın ciddiyetsizliği, siyasi bir tercih olduğu şu iki yazıda ortaya çıkıyor dedi.
Evrensel'i Takip Et