23 Mart 2009 00:00

Soygunların faturası çalışanlara kesiliyor

Paraya sıkışan gaspçılar, dolandırıcılar ve soyguncuların ilk başvurdukları adres PTT şubeleri.

Paylaş

Paraya sıkışan gaspçılar, dolandırıcılar ve soyguncuların ilk başvurdukları adres PTT şubeleri.
Çalınan parayı tahsil etmek isteyen PTT’nin başvurduğu adres ise, soygun sırasında işinin başında olan personel. Yani soyguncu sefasını (!) sürerken, soyguna uğrayan personel ise yaşadığı olayın üstüne bir de ödemesini yapıyor.
Türkiye’deki çoğu PTT şubesinde güvenlik ya da güvenlik kamerası bulunmuyor. Personel hem kurumun güvenliğini hem de işçiliği yapıyor. Her an ölüm ile burun buruna geldiği yetmezmiş gibi bir de personelden soygundan çalınan para tahsil ediliyor.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kendisine yöneltilen soru önergesine verdiği yanıtta, çalınan paranın personelden tahsil edilmediğini söylese de, görüştüğümüz PTT çalışanı iki kişinin yaşadıkları bakanı yalanlıyor.
PERSONELDEN TAHSİL EDİLMİYOR(MUŞ)!
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün soru önergesini yanıtlayan Bakan Yıldırım, gasp ve silahlı soygun olayları sonucu ortaya çıkan PTT zararının tahsili için olayla ilgili personelden herhangi bir tazmin isteminde bulunulmadığını iddia etti. Bakan, hırsızlık olayları sonucunda personelin ihmali bulunan durumlara özgü olmak üzere PTT alacağının sorumlu personelden tahsili için 2007 yılında 5, 2008 yılında ise 5 dava açıldığını söyledi.
HER AY 400 TL ÖDÜYOR
Ulaştırma Bakanı Yıldırım paranın personelden tahsil edilmediğini söyleye dursun, 2005 ve 2008 yıllarındaki soygunlardan sorumlu tutulan 2 PTT çalışanı, çalınan paraları ödemeye mahkûm edildiler. 9 yıldır PTT’de çalışan Ş.Ö, soygunlarının patlak verdiği 2005 yılının ilk mağdurlarından. “Zaten iki günde bir soygun oluyor. Hiçbir şekilde bizim can güvenliğimiz yok” diyen Ş.Ö, soygundan çalınan 5 milyarın faizi ile birlikte 9 milyara ulaştığını, bunun da icra yolu ile 22’ye bölündüğünü ifade etti. Ödemenin 12 ayını devirmiş durumda olan Ş.Ö, çalınan parayı karşılamak üzere her ay 400 TL ödeme yapıyor. Bir yılı zor bitirdiğini söyleyen Ş.Ö.’nün ödemeleri bu yılın aralık ayında bitecek. Kirada oturan Ş.Ö, maaşının 400 TL’sini direkt kuruma öderken, iki de öğrenci okutmaya çalışıyor.
SIRTIMI DÖNMEMLE...
Paraların Ş.֒ye ödetilmesindeki gerekçe ise, soygun sırasında parayı kasanın üstünde tutmuş olması. Ş.Ö ise yaşanan soygun olayını şöyle anlatıyor: “Soygun para değişikliğinin yani TL’den YTL’ye geçiş döneminde oldu. İki memur çalışıyorduk. Çok yoğun bir postanede çalışıyordum. Kasaya koydukça, paralar karışıyordu. Eski parayı vermemek için ben de yeni parayı elimin altında tutuyordum. Zaten hırsızın alabileceği bir durumda değildi. Soygun günü sabahtan akşama kadar takip altındaydım. Postanede soran adama da neden beklediğini soramıyordum. Sorduğumda münakaşa olacaktı. Sorsam da, ‘Ben para bekliyorum’ diyecekti. Sırtımı dönüp, ‘Ağabey bu havale nereden gider?’ dememle, camın açılıp paranın gitmesi bir oldu. Ne güvenlik ne de güvenlik kamerasının olmamasından dolayı da adamı durduramadık.”
‘PSİKOLOJİMİZ BOZULDU’
Koşulların hâlâ iyileştirilmediğini de söyleyen Ş.Ö, “Kamera yok. Allaha emanetiz. Zaten PTT’nin adı çıktı. Parayı bırakıp lavobaya bile gidemiyoruz. PTT’yi kapatana kadar parayı saymadığımız zamanlarımız oluyor. Vatandaş her türlü kasanızı görüyor. PTT’ye gelen her insana hırsız gözü ile bakacak denli psikolojimiz bozuldu” diyor.
(İstanbul/EVRENSEL)
Sevim Kahraman
ÖNCEKİ HABER

BİR DE PARANIN FAİZİNİ İSTİYORLAR

SONRAKİ HABER

‘Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa