27 Mart 2009 00:00

Kurt bulanık havayı sever

Bir dönemler genel ve yerel seçimler öncesinde, partiler yapacakları işler hakkında vaatler verirlerdi. Asılsız ve halkın gözünü boyamaya yönelik vaatler...

Paylaş

Bir dönemler genel ve yerel seçimler öncesinde, partiler yapacakları işler hakkında vaatler verirlerdi. Asılsız ve halkın gözünü boyamaya yönelik vaatler... Şimdiyse yapmış oldukları mitinglerde halkın gözünün içine baka baka dedikodu yaparak bu halkı uyutmak istemektedirler. Seçim süreçlerinde halkın temsilcisi olmak, halkın çıkarlarını korumak ve geliştirmekten dem vuran partiler, seçim sonralarında tamamen sermayenin hizmetinde çalışmaktadırlar.
İktidar partilerinin arkasındaki asıl güç olan sermayenin o doymak bilmeyen sömürüsünden kaynaklı, her seçim dönemlerinde kendisine yeni pazar alanları yaratmak için yerel yönetimlerin halka yönelik hizmetlerini özelleştirmeler yoluyla paralı hale getirmektedirler. Yani halka dönük hiçbir sorumluluk duyulmamakta.
İktidar partilerinin Kürt halkına yönelik bu saldırganlığı, yerli ve yabancı silah pazarlarının ortadan kalkmamasıdır. Halkların kendilerini ifadesinin önündeki inkar ve imha politikalarının egemen güçlerce hayata geçirilmesi, binlerce insanın ölümünden çıkar sağlamaya çalışan sermaye çevreleri, yıllardır bu süreci Türkiye halklarına yaşatmaktadır.
Bu ülkede yaşanan binlerce sorunun karşısında emekçilerin kendi yerel yönetim anlayışını ifadesi bakımından önemli olmakla birlikte, bu saldırılara karşı koyacak üretim gücüne sahiptir.
İçinde bulunduğumuz süreçte yaşamakta olduğumuz sorunlar karşısında, sadece siyaset yaparak bu sorunların üstesinden gelmek mümkün görünmemektedir. Bu sorunları aşmanın yolu, ülkede halkların kardeşliğini yaratmak, işçi ve emekçilerin birliğini, sınıflar mücadelesini ortaya koymaktır. Bu temelde ortaya çıkacak eylem ve etkinliklerin yaptırım gücü olacak üretimden gelen gücün kullanılmasıyla, sermayeye geri adım attırmak gerekmektedir. Gelinen süreçte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kürt halkına yönelik tutumu öncesinden de bilinmekteydi, önemli olan Kürt halkının bu provokasyona gelmeyecek duyarlılığı göstermiş olmasıdır. Erdoğan’ın bu tutumu, Kürt halkını Türk ve diğer halklardan ayırarak bölücü bir davranış içerisine girmiş olmasından kaynaklanıyor.
Erdoğan bunu, 29 Mart seçim sürecinde Türkiye halkının desteğini almanın yolu olarak da görmektedir. Bu tutuma karşı verilecek mücadeleyi yalnızlaştırmamak ve bütün demokrasi güçleriyle, emek örgütleriyle, Türk halkıyla ortaklaştırmak gerekmektedir. Diğer şekliyle sadece Kürt sorununu yalnızlaştırmak olacaktır.
Serdar Dönertaş (Tunceli)
ÖNCEKİ HABER

18 mart ve bağımsızlık

SONRAKİ HABER

Balbay’ın günlükleri ve gazetecilik tartışması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...