27 Mart 2009 00:00
18 mart ve bağımsızlık
Doksan dört yıl önce atıldı ilk adım bağımsızlık uğruna. Doksan dört yıl önce ilk defa Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi ile daha doğrusu bütün renkleriyle Türkiye halkları emperyalist sömürgeciliğe karşı antiemperyalist bir direniş sergilediler. Evet, 18 Mart emperyalizme karşı yurtseverlerin canları pahasına sergiledikleri bir direniş, bir başkaldırı tarihidir.
Doksan dört yıl önce atıldı ilk adım bağımsızlık uğruna. Doksan dört yıl önce ilk defa Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi ile daha doğrusu bütün renkleriyle Türkiye halkları emperyalist sömürgeciliğe karşı antiemperyalist bir direniş sergilediler. Evet, 18 Mart emperyalizme karşı yurtseverlerin canları pahasına sergiledikleri bir direniş, bir başkaldırı tarihidir.
Peki ya sonra? Sonra neler oldu tarih sahnesine isimlerini kanla yazdıran, emperyalizme geçit vermeyen Türkiye halklarının bağımsız vatanına?
Olan şudur: İlk önce Korede bedel ödedi 23 cente halk çocukları. Sonra NATOya kabul edildik. Sızladı kemikleri ölenlerin. Kalmadı bağımsız Türkiye. Sonra satıldı parça parça bütün dağlar, nehirler, topraklar. Amerikan üsleri kurdurduk bağımsız Türkiye topraklarına. Ağladı Çanakkalede toprak. Kaz Dağlarını sattık üç kuruşa. Vurdular bağrına kepçeyi, yıllar önce silahlarıyla geçemeyen emperyalist güçler, paralarıyla gelmişlerdi çünkü. Dur Yolcu yazılmış yıllar önce boğazın tam karşısına. Çok değil, iki ay önce Amerikan savaş gemileri geçti geçit verilmeyen Çanakkaleden. Seyretti antiemperyalist kahramanların bıraktığı ülkeyi yönetenler, yani emperyalist işbirlikçiler.
Peki, asıl kimdir 18 Martın gerçek sahipleri? 6. Filoyu ülkemize çağıranlar mı 60lı yıllarda? 1952de NATOya sokanlar mı ülkeyi? Askeri üs kurduranlar mı topraklarımıza? Ceplerini doldurmak için Kaz Dağlarını peşkeş çekenler mi? Boğazlarını Amerikan savaş gemilerine açanlar mı?
Buna kocaman bir hayır diyoruz. Çünkü 18 Martın asıl sahipleri Tam Bağımsız Demokratik Türkiye diyerek 6. Filoyu denize döken, idam sehpalarında ölümsüzleşen gençlerdir. 18 Martın asıl sahipleri Kaz Dağları vatandır, satılamaz, NATOya HAYIR diyen işçiler, emekçilerdir ve bugün 18 Martın asıl sahipleri ülkemiz topraklarını, fabrikalarını emperyalist tekellere peşkeş çekenlere karşı mücadele eden işçiler, emekçiler, Bağımsız Türkiye diyen gençlerdir. İçinden geçtiğimiz bu süreç Yaşasın Tam Bağımsız Ve Demokratik Türkiye demek, emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı birleşik mücadeleyi örmenin tam zamanıdır.
Eftal AKBAŞ (Çanakkale)