28 Mart 2009 00:00
BAŞYAZI
Nisan başında ABD Başkanı Barac Obama Türkiyede olacak.AKP Hükümeti, basın ve özellikle de uzunca yıllar Bushun açık emperyalist politikaları ve yükselen Amerikan karşıtlığı nedeniyle gönül rahatlığı ile ABD övgüsü yapamamış Amerikancı takımı, içlerindeki büyük Amerikan sevgisini haykıracaklar.
Nisan başında ABD Başkanı Barac Obama Türkiyede olacak.
AKP Hükümeti, basın ve özellikle de uzunca yıllar Bushun açık emperyalist politikaları ve yükselen Amerikan karşıtlığı nedeniyle gönül rahatlığı ile ABD övgüsü yapamamış Amerikancı takımı, içlerindeki büyük Amerikan sevgisini haykıracaklar.
Hillary Clintonun ziyareti sırasında ABDnin bütün kirli çamaşırlarını yuyup yıkayıp asamaya hazır olduklarını belli eden Amerikancılar takımı ve AKP Hükümetinin; Obamaın gelişini vesile ederek, Türkiyenin halkını, antiemperyalist güçlerini, propaganda bombardımanı ile püskürtmek isteyeceği anlaşılıyor. Daha şimdiden; seçim hay huyu içindeyken bile bunu unutmadıklarını gösteren dosyalar, ayrıntılı haberler yayımlanmaya başlandı.
Daha Obamanın seçileceği anlaşıldığında; dünyanın her yanındaki Amerikancılar; Obama ile ABDnin yeniden demokrasi gücü olacağının, Bushun ABDnin demokrasi tarihinde bir sapmaya karşılık geldiğinin propagandasını başlatmışlardı.
Hillary Clintonun ziyareti; bu propagandayı destekleyen açılımların işaretini verdi. Ve ABDnin, Bush dönemine göre, hem Türkiyeye hem de İslama bakışının farklı olacağını açıkça ifade ederek; Ortadoğudaki Amerikan karşıtlığının tersine dönmesi için yandaşlarını da göreve çağırdı.
Açıkça görünen odur ki, 1. Körfez savaşından beri genel bir hal alan ve yükselen Amerikan karşıtlığını geri çevirmek için ellerinden geleni yapacaklar. Obamanın Türkiye ziyareti bu yönelişin ifadesinde önemli bir vesile olarak kullanılacak görünmektedir. Dahası Obamanın İslam ülkelerine de bir çağrı yapması; İslam ülkeleriyle ilişkilerde yeni bir beyaz sayfa açtıklarını ilan etmesi de (Türkiyedeyken ya da daha sonra. Ama uzak olmayan bir tarihte) beklenmektedir.
Öte yandan yerel seçimin hemen sonrası; 4 Nisan, NATOnun 60. Kuruluş Yıldönümü!
Bütün dünyada antiemperyalist çevreler; bu emperyalist vurucu gücün kurulmasını, tarihteki eylemlerin ve elbette bugünkü uğursuz rolünü protesto etmeye hazırlanıyorlar.
Obama yönetiminin; çöken Ilımlı İslam ve GOP gibi girişimlerin çökmesinden sonra, sanki bir demokrasi gücü gibi gösterilen NATOyu Bushtan daha da etkin bir biçimde kullanmak isteyeceği apaçıktır. Çünkü NATO; batı emperyalizminin en etkin silahlı gücü olduğu gibi, aynı zamanda ABDnin liderliğinin tartışılmaz olduğu bir güç dengesinin oluşturduğu bir fiili hukuka da sahiptir. Dahası, ABD ne derse NATO onu yapar hukuku vardır NATOda. Bu da Obama Amerikasına bugün görev alanını Afganistana kadar uzatmış olan NATOyu daha etkin kullanma imkanını sağlamaktadır. Bu yüzden de bugün ABDnin NATOyu daha etkin kullanmaya yönelmesi sürpriz olmayacağı gibi; NATO ağırlıklı olarak sürdürülen Afganistan savaşının Obama yönetimi tarafından zafere kadar sürdürülmesi isteğinin açıklanmış olması da NATOnun öneminin artacağı bir döneme girildiğinin açık belirtilerindendir. Bu, NATOnun 57 yıllık sadık üyesi Türkiyenin, yeni ikili yükümlülüklere girmese bile, ABD emperyalizminin hegemonya planları içinde daha çok rol alacağı anlamına gelmektedir.
Obamanın Türkiyeye gelişi ile NATOnun yeni görevi arasında bağlantı da düşünüldüğünde; Türkiyenin antiemperyalist güçleri için NATOya hayır eylemleriyle Obamanın Türkiyeye gelişine gösterilecek tepkilerin birleşmesi de kaçınılmaz görünmektedir.
Elbette ki, Amerikan emperyalizminin aklanmaya, bir demokrasi gücü olarak yeniden piyasaya sürülmeye çalışıldığı şu dönemde, Obama ve NATOnun 60. kuruluş yılının, Türkiyenin antiemperyalist güçlerinin tarihlerine yakışır bir biçimde karşılanması ülkemiz ve tüm dünya halkları için önemli olacaktır.
İHSAN ÇARALAN