30 Mart 2009 00:00

EVRİM/DEVRİM

İşçi kahveleri dolu. Hem de günün her saatinde...

Paylaş

İşçi kahveleri dolu. Hem de günün her saatinde... İşsizler ve yarı işsizler üst üste yığılıyorlar kahvelerine. İşsizlik günlerini doldurmak için... Gidecek başka yerleri olmadığından, “evden kaçtıkları”nda sığınacak yer olduğu için...
Evet, işsiz işçi evden kaçıyor. Hem de sabahın köründe mesaiye gider gibi kaçıyor. Günlük yeme-içme ihtiyaçlarını giderecek karısının üç kuruşluk isteklerinden... Daha da çok çocuğunun harçlık isteklerinden kaçıyor. Ya da bazen yorganı başından aşağı çekip uyuyor gibi yapıyor. Çünkü yok. Ne harçlık, ne akşam yemeği için verecek parası var çocuğuyla karısına.
İşçi kahvesinde de çaylar hep veresiye yazılıyor. Sesleniyor işsiz, giderek daha da utana sıkıla... “Yahu, bizim defterde yazacak yer kaldıysa, bir çay daha gönder...” Ve hâlâ kahveci de veresiye çayı getirmektedir. Ne zamana kadar getireceği meçhuldür. Yine mahalle bakkalından veresiye yapılan günlük alışverişin nereye kadar sürdürülebileceği de meçhuldür. İşsiz mahallelerindeki kahveci ya da bakkal, esnaf da topun ağzındadır. Görmektedirler ki, kaderleri, işçi ve işsiz işçi ile birleşmiştir. Alışveriş ettikleri onlardır ve onlarda da yoktur. Birlikte dayanacaklardır, çaresizdirler. Ama nereye kadar?.. Bilmemektedirler. Her mahallede üç-beş bulunan az-çok elinde para olana kumar falan oynatabilirlerse kahveciler, belki biraz daha sürdürebileceklerdir dayanmayı.
İşçiler kahvelerde “eski işçi” olarak pineklemektedirler. Eski çalıştıkları fabrikalara çoğu kez birkaç kilometreden bile az mesafededirler. Ama fabrikalar azalttıkları işçi sayılarıyla orada durmaktadırlar, işsiz işçiler kahve köşelerinde... Bilgisayar bunca üretime gireli ve koca koca tekeller üretime el koyalı, fabrikaların bahçe ve depolarında üst üste stoklar birikmemektedir. Biriktiğini sezince patron, üretimi yavaşlatmakta ve işçi çıkarmaya başlamaktadır. Hiç “Eskiden şu kadar kâr etmiştim. Hele biraz sürdüreyim, eski kârlarımdan bir süre ödeme yapayım işçilere” dememektedir. Hemen atmaktadır.
Oysa işçi, işsiz kalsa da hâlâ o eski üretme yeteneğindeki işçidir. Makineler aynı makinelerdir fabrikada. Enerji aynı enerji, hammaddeler aynı hammadde... Eksik nerededir? Neden çalışmaz olmaktadır fabrika, neden işçiler atılmaktadır?
Eksik şuradadır ki, kapitalizmde üretmeye yarayan her şey; işçi, hammaddeler, makineler, tümü, sermayeye dönüşmeden üretime sokulamamaktadır. Önce her şey sermaye olacaktır. Kapitalist, işçinin işgücünü kiralarken onu sermaye yapmaktadır. Yoksa üretme yeteneğindeki işçi, işgücü kiralanmadıkça çalışamamaktadır. Fabrika burnunun dibinde olsa da çalışamamaktadır. O “benim” dediği fabrika, onun değildir çünkü. Kapitalistin birinindir. O hammadde ve makineler de orada durdukça, önce işçi ile birlikte sermayeye çevrilmedikçe, işe yaramamaktadır. Çünkü tümü bir araya getirilip çalıştırılsa bile, üretilen ürün eğer satılamayacak, ürün de yeniden sermayeye dönüşmek üzere kapitalistin yatırdığından daha çok para etmeyecekse, kapitalist üretim yapmamaktadır. Çünkü kapitalist üretim geçinmek için değildir. Kapitalist üretim, kapitalistin kâr edebilmesi içindir. Kâr etmeyecekse üretmemektedir.
İşçiye de işçi kahvesinde pineklemek düşmektedir. Ve ona denmektedir ki “aynı gemideyiz”! Ne gemisi, ne aynısı?!
Ama işçinin sorunu da şuradadır ki, hâl⠓gemi”yi “aynı gemi” sanma kolaycılığına eğilim göstermektedir. Hâlâ, iş bulup çalışabildiğinde patronunun kendisine “iyilik yaptığı”nı sanabilmektedir. Kapitalistin bugün kendi sırtından para kazanamadığı için kendisini çalıştırmazken, dün sırtından kazanabildiği, sömürebildiği için çalıştırdığını anlamazdan gelme eğiliminde olmasıdır. Oysa kâr ediyorsa, patron onu çalıştırmakta, etmiyorsa çalıştırmamaktadır. Kural katıdır: Kâr varsa iş vardır. Oysa bütün işler insan içindir. Geçim içindir. Yemek, içmek, giyinmek, barınmak için, insanca yaşamak içindir. Ve işte işçi, insana aykırı “kâr varsa iş var” kapitalist anlayışını değiştirmenin kendi işi olduğunu, bugünkü insani olmayan işsizlik-açlık gidişatı içinde anlayacaktır!
MUSTAFA YALÇINER
ÖNCEKİ HABER

Sabah-atv grevi sürüyor dayanışma büyüyor

SONRAKİ HABER

Katılım yüksek oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...