1 Nisan 2009 00:00
Türkülerle gönül telini titretmek
GÜNÜN YAZILARI
Kutsal Evcimen, Vay Deli Gönül adını verdiği ilk solo albümünü Güvercin Müzikten çıkardı.
Dağlar Kızı adını taşıyan albümü Cem Çelebi ile çıkararak ikili çalışmalara önemli bir örnek sunan Evcimenin bu albümü genel bir kanıyı yıkması bağlamında önemli bir yerde duruyor:
İlk çalışmalarına bir başına imza atmayı istemeyen yorumcuların solo performansları dinlenirken birliktelik mumla aranır ve solo performansta gereksiz tekrarlar gözlemlenir.
Çelebi gibi Evcimen de bu genellemelerin dışına, müzikal coğrafyanın sınırlarını genişleterek çıkmayı başarabilmişler.
Albümlerine genel bir isim veren yorumcuların aksine Evcimen, albümün açılış eseri olan sözü ve müziği Hasan Özdemire ait Vay Deli Gönülü albümüne isim olarak vermekle bir riski avantaja dönüştürdüğünü de gözler önüne seriyor:
Vay Deli Gönüldeki çok yönlü zenginlik, heyecanı ve hevesi artırdığı için dinleyici, birçok albümde olduğu gibi, ikinci çalışmayı dinlerken kendisini zorlayıp, üçüncüsünde ise albümden uzaklaşamayacak.
Kemal Aslan imzasını taşıyan Neyliyem Evcimenin Barak yorumlarken de engelle karşılaşmadığının bu formdaki eserlere daha geniş bir kapı aralayabileceğinin haberini veriyor.
Erhan Yılmazın derlediği, Neyliyem bitmeden devreye girmeyen Uzun Havada ise çıtanın düştüğünü vurgulamak gerekir.
Ayrı bir başlıkta yer verilemediği için başladığı gibi bitirilen bu eserden sonra gelen, kaynağında, Müslüm Sümbülün bulunduğu Neydem Sunam ile hem derin bir soluk alınmasını sağlarken, hem de Erdal Erzincan tarafından gerçek anlamda bir düzenleme dersi veriliyor.
Derin bir nefes aldırdıktan sonra yavaş yavaş ilerleyeceği düşünülen albüm, Muhlis Akarsudan alınan Ağlama Cananım ile gereksiz bir koşturma yaşayarak, eserin öyküsünün aksi istikametinde ilerleyerek çıtasını yeniden düşürüyor.
Elazığdan derlenen Al Eyvan Engin Aslanın tamburundan aldığı destekle yönünü kaybetmeyen öyküsünün bilincindeki albümle dinleyicisini yeniden buluşturuyor.
Ozan Emekçinin kaleme aldığı Pir Sultana Arzuhal dinleyicileri geleneğinden sapmayan bir isimle ve Şeyhmus Fidanla birlikte, klasik gitarda söz sahibi olabilecek Engin Dündar ve Cem Tuncerle de tanıştırıyor.
Aşık Dertliye sevgi ve aşk konusundaki düşüncelerinin güncelliğini vurgulayan Sevdiğimle yer veren, uzun hava yorumları dışta bırakılırsa yolunu belirleyen albüm, Aşık Mücrimiye Derdim Çoktur aracılığıyla yeniden can ve ruh veriyor.
Genç kuşağın Folklor arkeoloğu Ulaş Özdemirin gayretiyle, canlarıyla yeniden hasbıhal eyleyen Aşık Mücriminin bu eserini söyleyerek Evcimenin; Mücrimi gibi uçbeylerini yorumlayan; Dertli Divani, Arif Sağ, Sabahat Akkiraz, Ali Rıza- Hüseyin Albayrak ve Ulaş Özdemirden oluşan koro karşısında başarılı bir sınav verdiğini hatırlatmak gerekiyor.
Son zamanlarda daha çok eşlik eden, Pirbabtan sonra yeni bir albüme şimdilik imza atmayan Yılmaz Çelik tarafından derlenen Ne Kaldıda zaafa düşmeyen Evcimen türkü formundaki eserleri yorumlarken performansı doruğa çıkardığını da belgeliyor.
Halay formundaki Kuşburnu ile finale ulaşan Evcimen, bu forma da sadık kalarak, dinleyicisine Kuşburnu aracılığıyla pastoral bir hikaye yazarak, onu bir ezgiyle şenlendirebiliyor.
Dizi müziklerinde de emeği bulunan, kurduğu müzik evinde genç kuşaklara türküyü sevdirmeye ve öğretmeye devam eden Kutsal Evcimenin gönül telini türkülerle titreten Vay Deli Gönül adını taşıyan albümü; dinleyicisine yaşattığı üzüntülere rağmen, müzikler-arası ilişkiler kurmasıyla, farklı türleri bir potada buluşturmasıyla klişenin içine hapsolmayan başka çalışmalara da yol aldıracağının müjdesini veriyor.
Vay Deli Gönül, Kutsal Evcimen, Güvercin Müzik
Mehmet Akif Ertaş
Evrensel'i Takip Et