01 Nisan 2009 00:00
Büyüme rüyası sona erdi
Türkiyenin krizden aldığı büyük darbe 2008 son çeyrek büyüme oranları ile ortaya çıktı.
Türkiyenin krizden aldığı büyük darbe 2008 son çeyrek büyüme oranları ile ortaya çıktı. Türkiye, geçen yılın son çeyreğinde sabit fiyatlarla yüzde 6.2 küçüldü. Böylece 27 çeyrektir büyüyen Türkiye, küçülmeye yüzde 6.2 gibi yüksek oranlı bir daralma ile geçti.
Türkiye 2008 yılının tamamında ise yüzde 1.1 büyüdü. 2008 yılında kişi başı gelir ise cari fiyatlarla 13 bin 367
YTL, ABD doları cinsinden 10 bin 436 dolar olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) IV. Dönem: Ekim, Kasım, Aralık 2008 verilerini açıkladı. Buna göre; sabit fiyatlarla 2008in ilk çeyreğinde yüzde 7.3, ikinci çeyreğinde yüzde 2.8, üçüncü çeyreğinde yüzde 1.2 büyüyen Türkiye ekonomisi, son çeyrekte yüzde 6.2 daralma yaşadı. Ekonomi çeyrek bazında en son 2001in dördüncü çeyreğinde yüzde 9.8 oranında daralmıştı.
Ekonominin büyüklüğü de 950.1 milyar liraya ulaştı.
KRİZ SONRASI DÖNEMİN EN DÜŞÜK BÜYÜMESİ
Türkiye 2008de, Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşadığı ve hızlı bir küçülmenin yaşandığı 2001 yılından bu yana en düşük büyümeyi gördü. 2001 yılındaki yüzde 5.7lik küçülmenin ardından büyüme oranı 2002de yüzde 6.2, 2003te yüzde 5.3, 2004te yüzde 9.4, 2005te yüzde 8.4, 2006 yılında yüzde 6.9, 2007de yüzde 4.5 olmuştu.
ESKİ BÜYÜMELER YUKARI ÇEKİLDİ
Bu arada, 2007 ve 2008e ait daha önce açıklanmış büyüme oranlarında yukarı yönlü revizyon yapılması dikkat çekti. 2007 büyümesi sabit fiyatlarda yüzde 4.5ken yüzde 4.7ye çekildi. 2008 birinci çeyrek büyümesi yüzde 6.7yken yüzde 7.3e, ikinci çeyrek büyümesi yüzde 2.3ken yüzde 2.8e, üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 0.5ken yüzde 1.2ye çıkarıldı. (EKONOMİ SERVİSİ)
DARALMA DAHA DA DERİNLEŞECEK
Dünya genelinde ekonomiler resesyonla boğuşurken Türkiye de küçülmeden nasibini aldı. Tüketimin azalması ve lokomotif sektörlerden inşaat ve imalat sanayiindeki sert düşüşler yaşanan küçülmede etkili oldu. Ekonomistler ve sanayiciler durumun daha da kötüye gideceği konusunda hem fikir.
İç talepteki keskin daralma, artan işsizlik dikkate alındığında, 2009un ilk çeyreğindeki daralma yüzde 10un üzerine çıkabilir. Sanayi üretimi ve kapasite kullanımı verileri böylesi büyük bir küçülmeyi kaçınılmaz kılıyor.
Negatif büyüme oranlarının 2009un ilk üç çeyreğinde hakim olacağı ve yılın tamamında küçülmenin yüzde 5i aşacağına kesin gözüyle bakılıyor.
DÜNYA BANKASI TAHMİNİNİ EKSİYE ÇEKTİ
Dünya Bankası tarafından dün açıklanan revize tahminlere göre Türkiyede gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) 2009da yüzde 2 daralacak. Bankanın bu rakamı da revize etmesi kaçınılmaz gözüküyor.
Dünya Bankası Daha önce Kasım ayında açıkladığı tahminleri global finansal ve ekonomik koşullardaki hızlı bozulma sebebiyle sert şekilde aşağı yönlü revize etti.
Dünya Bankası önceki tahminlerinde Türkiye ekonomisinin 2009da yüzde 1.7 büyüyeceğini öngörmüştü.
BÜYÜMEYE YÖNELİK İYİMSERLİK ARTIK YOK
Dünya Bankasının bugün yayımladığı Global Economic Prospects revizyon raporunda gelişmekte olan ülkelerin 2008de yüzde 5.8 olan GSYH büyümesi 2009da yüzde 2.1e gerileyeceği belirtildi. Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkeler için 2009 büyüme tahminlerini, global finansal ve ekonomik koşulları yansıtarak Kasım 2008de açıkladığı seviyenin yarısından daha düşük düzeye indirdi.
OECD DE KÜÇÜLECEK
Dünya Bankası tahminlerine göre bu yıl global üretim İkinci Dünya Savaşından beri ilk defa azalacak ve global ekonomi yüzde 1.7 küçülecek. Daralmanın, Türkiyenin dahil olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ekonomilerinde yüzde 3, diğer yüksek gelirli ülkelerde ise yüzde 2 seviyesinde olması bekleniyor. (DIŞ HABERLER)
EKONOMİNİN ÇARKLARI DURDU:SANAYİ, İNŞAAT, TİCARET KÜÇÜLDÜ
Sabit fiyatlarla son çeyrekte imalat sanayi yüzde 10.8, inşaat yüzde 13.4, toptan ve perakende ticaret yüzde 15.4 küçülme yaşadı. Tarımda yüzde 4.6 büyüme görüldü.
Yurtiçi tüketim de son çeyrekte azaldı. Cari fiyatlarla hane halklarının yurtiçi tüketimi bir önceki çeyreğe göre 185 milyar TLden 173 milyar TLye geriledi.
Gıda içki ve tütün harcamaları 48 milyar TLden 46 milyar TLye, giyim ve ayakkabı harcamaları 11 milyar TLden 9 milyar TLye düştü.
SEÇİM HARCAMALARI KURTARDI
2008in son çeyreğinde krizin etkisiyle tüketimdeki gerilemenin hızlandığı görüldü. Üçüncü çeyrekte yüzde 1.8 azalan tüketim, son çeyrekte yüzde 4.6 geriledi.
Devletin harcamaları olmasa milli gelir rakamları çok daha küçük çıkacaktı. Hizmet alımları yüzde 10.1 ile yüksek sayılabilecek bir seviyede gerçekleşti. Kamunun yatırım harcamalarında ise son çeyrekte yüzde 15.9luk artış oldu. Söz konusu artışta seçimin büyük etkisi oldu. Kamu yatırımları artarken özel sektörde yatırımlar 23.5 daralma gösterdi. İthalat çok ciddi oranda, yüzde 23 küçüldü.
EKONOMİ DARALIYOR AÇIK ARTIYOR
Türkiye Ekonomi Politikalarını Araştırma Vakfı (TEPAV), yapılan hesaplamaların ekonomik daralma arttıkça bütçe açığının ciddi oranda arttığını gösterdiğini kaydetti. Krizin etkilerini azaltacak maliye politikalarının amaca yönelik harcama planı olarak ortaya konması gerektiğini bildirdi.
TEPAV Küresel Kriz Çalışma Grubu tarafından yapılan Ekonomik Krizin Bütçe Dengesi Üzerine Etkileri: 2009 Yılı Türkiye Bütçesine İlişkin Tahminler çalışması açıklandı. 2009 yılında yaşanacak olan ekonomik büyümedeki düşüşün bütçe dengelerini özellikle belirli kanallar vasıtasıyla olumsuz olarak etkilemesinin beklendiğine dikkat çekilen çalışmada, şöyle denildi: Öncelikli olarak yavaşlaması beklenen ekonomik aktivite ve yine düşmesi beklenen tüketim harcamaları sonucu bütçe gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan ÖTV ve KDV tahsilatları azalacaktır. Öte yandan, azalan kişi başı gelir seviyesi ve TLnin değer kaybı sebebiyle de önümüzdeki yıl ithalatta ciddi gerileme yaşanması ve bunun 2009 sonuna kadar devam etmesi beklenmektedir. Bu durum da ithalattan alınan vergiler için tahsilat miktarını negatif olarak etkilemektedir. Bunlara ek olarak bu dönemde yaşanacak istihdam kayıpları da gelir vergisi tahsilatlarında ek bir azalış getirmekte ve Sosyal Güvenlik Kurumunun prim gelirlerini azaltmaktadır. Bu ise sistemdeki açığı büyütmekte ve bu nedenle de kamu kesimi, açığı kapatmak için sosyal güvenlik kurumuna yaptığı transferleri zorunlu olarak arttırmaktadır.