06 Nisan 2009 00:00

ROJEV

Türkiye’nin NATO Zirvesi’nde Rasmussen’in genel sekreterliği karşısında geliştirdiği tutum, Kürt sorununun dış politikadaki yeri ve önemini bir kez daha gösterdi.

Paylaş

Türkiye’nin NATO Zirvesi’nde Rasmussen’in genel sekreterliği karşısında geliştirdiği tutum, Kürt sorununun dış politikadaki yeri ve önemini bir kez daha gösterdi. Cumhurbaşkanı Gül, Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasıyla ilgili “Bu konularda dini unsurları çok dile getirmemek gerekir” açıklaması yaparak, Türkiye’nin itirazlarının nedenine işaret etmektedir. Cumhurbaşkanı Gül’den sonra Başbakan Erdoğan, her ne kadar “karikatür krizi”nden söz etse de -ki bu konudaki itiraz daha çok iç kamuoyuna yöneliktir- itirazların asıl nedeni, Roj TV’nin Danimarka’dan yayın yapmasıdır. Bu bakımdan Rasmussen pazarlığının, Roj TV, dolayısıyla Kürt sorunu üzerinden sürdürüldüğü söylenebilir. Rasmussen krizinin ‘Obama’nın garantörlüğü’ ile aşılması, ülke egemenlerinin Kürt sorunu ve genel Bölge politikası konusunda ABD’ye teslimiyetini gözler önüne seren bir gelişmedir. Obama’nın dün akşam başlayan Türkiye gezisinde gündeme getirilecek konular, NATO Zirvesi’nde ‘nelerin üzerinden pazarlıklar yapıldığı’ sorusuna da açıklık getirecek.
ABD’nin, önümüzdeki dönem Irak’taki askerlerini çekeceği ve güçlerini Afganistan’a tahkim edeceği düşünüldüğünde, NATO pazarlığının Rasmussen’le sınırlı bir pazarlık olmadığı anlaşılmaktadır. Obama’nın Türkiye ziyaretinde, özellikle Afganistan’a asker gönderilmesi üzerinde duracağı konusunda herkes hemfikir durumda. Obama’nın barışçıl görüntüsünün arkasında, NATO’nun daha aktif bir askeri güç olarak kullanılması hesabı bulunmaktadır. Obama, ABD’nin Bölge planları doğrultusundaki müdahaleleri NATO üzerinden yaparak, işini kolaylaştırmak istemektedir. Türkiye egemenleri, NATO Zirvesi’nde bu politikaya temelde bir itirazları bulunmadığını göstermişlerdir. Aksine; Gül ve Erdoğan, başta İran ve Suriye olmak üzere Bölge ülkelerine ABD mesajlarını ulaştırmak üzere ardı sıra ziyaretler yaparak, bu göreve dünden razı olduklarını ortaya koymuşlardır.
Türkiye egemenlerinin ABD’nin Bölge politikasının ‘gönüllü’ savaşçıları haline gelmesinde, 2007 Kasım’ındaki Erdoğan-Bush görüşmesinin önemli bir rol oynadığı biliniyor. ABD’nin, Türkiye’nin sınır ötesi hava ve kara operasyonlarına ‘olur’ vermesinden bugüne, ülke egemenleri her geçen gün ABD politikalarına daha fazla teslim olmaktadır. Kürt sorununun “dış güçler” tarafından kışkırtılan bir “terör sorunu” olarak görülmesi, ülke egemenlerini, bu sorunun çözümünde dış güçlere bel bağlama noktasına getirmiştir. Bu temelde nisan sonunda ya damMayıs başlarında Erbil’de yapılması planlanan ABD patentli Kürt konferansından PKK’nin silahsızlandırılması kararının çıkması, dört gözle beklenmekte; böylesi bir kararın, sorunu çözeceği havası yaratılmaktadır. ABD emperyalizmi de, Kürt sorununun ülke egemenlerinin ‘zayıf karnı’ olduğunu görmekte ve bu sorunu Bölgesel çıkarları temelinde kullanmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla, PKK’nin İran’daki kolu olarak bilinen PJAK’ın ABD tarafından “terör örgütleri” listesine alınması, PKK’nin silahsızlandırılması/tasfiyesi pazarlığının öbür tarafında Türkiye’nin, ABD’nin Bölge politikalarının taşeronluğu ve NATO’da daha aktif görevler üstlenmesi bulunmaktadır.
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’in DTP’nin Iğdır’daki seçimleri kazanması karşısında “Ermenistan sınırına dayandılar” açıklaması Erdoğan tarafından sahiplenilmemiş olsa da, soruna yaklaşımları bakımından özünde bir farkları bulunmamaktadır. Newroz ve yerel seçimlerde milyonlarca Kürdün sorunun ülke içindeki muhataplarla çözülmesi yönünde ortaya koyduğu tutuma rağmen, Erdoğan ve Çiçek, sorunun nedeni ve çözümünü dışarıda aramaktadır. Bu arayışlar, ülke içinde gerilim ve çatışmaların tırmanmasına ve dışarıda ülkeyi Bölge halklarıyla karşı karşıya getirecek tehlikeli rollerin üstlenilmesine yol açmaktadır. NATO Zirvesi ve Obama’nın ziyareti, Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümünün emperyalizmin Bölge politikalarıyla hesaplaşma bakımından önemini bir kez daha göstermiştir.
ÇETİN DİYAR
ÖNCEKİ HABER

EKONOMİ VE POLİTİKA

SONRAKİ HABER

EVRİM/DEVRİM

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...