07 Nisan 2009 00:00
Gelecek
Gençler olarak hepimizin birleştiği bir nokta var. Hepimiz, beynimizi tırmalayan ortak bir soruya sahibiz: Gelecek, güzel bir şekilde mi gelecek?
Gençler olarak hepimizin birleştiği bir nokta var. Hepimiz, beynimizi tırmalayan ortak bir soruya sahibiz: Gelecek, güzel bir şekilde mi gelecek?
Şu anda hepimiz soruyoruzdur bu soruyu kendimize. Tabii eğer düşünüyor, irdeliyor ve sorguluyorsak... Bir de haklarımızı savunmayı göze alabiliyorsak. Çünkü biliyorsunuz ki haklarımızı savunmak bile bir cesaret işi oldu günümüzde, her ne kadar en doğal hakkımız olsa da! Eğer ki iktidar çocuğu değilsek, birçoğumuz şüpheyle bakıyoruz başkalarının bizim adımıza hazırladığı geleceğimize. Gelecek elbette gelecek. Fakat kurduğumuz hayallerden oluşan bir gelecek, o ne zaman gelecek? Hayallerimiz tozpembe rüya olmaktan çıkıp, yeryüzünün rengine dönüşebilecekler mi bir gün? Zor arkadaşlar
Düşünelim bir kere Bizi düşünmekten bile aciz bir beyin haline getirmediler mi? En büyük özelliğimizi, düşünme yeteneğimizi kaybetmiş, yaşamdan nefret eden, gelecek için umutsuzluklara gebe gençler haline getirmediler mi bizi? Sömürmeye önce beynimizden başladılar, sonra cebimize el attılar; önce bireysel sömürdüler sonra kitlesel. Kurduğumuz hayallerden oluşan o gelecek var ya, tozpembe rüyalar haline geldi. Biz bu hale gelmek istemedik elbet ama görüyorum ki bu durumdan kurtulmak da istemiyoruz Gocuklu celep kaldırınca sopasını, salhaneye koşan insanlar haline geliyoruz. Hepimiz itaat ediyoruz gocuklu celebe. Kendi ipimizi kendimiz çekiyoruz aslında! Unutmayalım, gelecek her gün gelmeye devam ediyor ama kurduğumuz hayalleri gerisinde bırakarak... Ve biz gocuklu celebe itaat etmeye devam ettikçe ne geleceğimiz olacak ne de gerçeğin rengine bürünen hayallerimiz.
Düşünelim arkadaşlar Özgürce, bilinçlice, irdeleyerek düşünelim. Hayallerimizin gerçeklik istasyonunda geleceğe kavuşabilmesi için düşünce trenine binmesi gerektiğini unutmadan düşünelim. Deniz gibi ölümsüz, Nâzım gibi hür düşünelim. Güzel günlerin ancak böyle geleceğini bilerek düşünelim. Ve gocuklu celebe karşı tüm hayallerimizi, tüm düşüncelerimizi tek yumrukta meydanlarda birleştirelim! Ne olursa olsun düşünelim ve güzel günleri hayal edelim arkadaşlar, güneşli günleri!..
Tuba Oktay (Lise öğrencisi/Aliağa-İzmir)
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
