07 Nisan 2009 00:00
Meclise Obama ablukası
Türkiye Büyük Millet Meclisi, ABD Başkanı Obamanın ziyareti ile tarihi bir gün yaşarken, sıkıyönetim koşulları da adeta geri geldi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, ABD Başkanı Obamanın ziyareti ile tarihi bir gün yaşarken, sıkıyönetim koşulları da adeta geri geldi. Meclise çıkan tüm yollar trafiğe kapatılırken Meclis içinde de ABDli görevlilerin egemenliği ve ablukası gazetecilere zor anlar yaşattı.
Obamanın Mecliste yapacağı konuşmayı izlemek üzere Türkiyeden çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi davet edildi. Davet bizzat ABD Büyükelçiliği tarafından yapılırken, davetiye gönderilenler, en geç saat 14.00te, Dikmen Kapısından yaya ve yanlarında resimli kimlikleri ile gelmeleri konusunda uyarıldılar. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız ve diğer Alevi örgütlerinin yöneticileri, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz, sendika ve konfederasyon başkanları da davetliler arasındaydı. Ancak birçoğu kulaklık dağıtılmadığı ve İngilizce de bilmedikleri için çıktıklarında, Obama ne dedi diye gazetecilerden sordular.
DTPYE RAĞMEN OBAMA İÇİN GELDİLER
DTPnin Meclise girmesinden bu yana Meclisteki özel günlere katılmayan Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları, bu kez Obamayı dinlemeye geldiler. Komutanların Obama konuşurken pür dikkat dinlemeleri gözlerden kaçmadı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek ile yüksek yargı temsilcileri, Merkez Bankası başkanı, çok sayıda bürokrat da Obama için Meclise geldiler.
MECLİS İÇİNDE SIKIYÖNETİM
Mecliste olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Hiçbir canlı yayın aracının alınmadığı Meclise, milletvekili ya da Meclis araçları dışında başka araç da giremedi. Gazeteciler dahil Meclise gelenler iki kez aranmalarının ardından kendilerine ayrılan bölümlere gidebildiler. Kulisler ve kulislere çıkan koridorlar görevliler dışındaki herkese kapatıldı. Salonda çoğunluğu ABDli görevliler Türkiyeli gazetecilerin nereye oturacaklarına bile karar vermeye kalkışıp, en iyi fotoğraf alınacak bölümü Amerikalı gazetecilere ayırmaya kalkınca, uzun süren bir sıkıntı yaşandı. ABDli bazı görevlilerin, Hepiniz buradan çıkarılacaksınız sözleri, gerginliği daha da artırdı. Meclis görevlilerinin ve PMD yönetiminin de devreye girmesine rağmen kriz uzun süre çözülemedi. Uygulanan sıkıyönetim, Obamanın Meclisten ayrılmasından sonra da bir süre devam etti.
MUHALEFET LİDERLERİYLE GÖRÜŞTÜ
Obama, Meclis Başkanı Köksal Toptan ile 15 dakikalık görüşmesinin ardından sırasıyla CHP, MHP ve DTP liderleriyle de 5-8 dakika arasında değişen sürelerde baş başa görüştü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykalın Sait Faik Abasıyanık ve Ahmet Hamdi Tanpınarın birer kitabını verdiği Obamaya, DTP Eş Başkanı Ahmet Türk ise Mardin yöresine ait bir kol düğmesi, eşine broş ve telkari isimlik hediye etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin herhangi bir hediye vermediği, görüşmenin soğuk geçtiği kulislere yansıdı. Bakanlar Kurulu sırasında kendisini ayakta bekleyen Başbakan Erdoğanla tokalaştıktan sonra, Erdoğanı kendisine çekip öptü. AKPli vekiller ise Obama ile tokalaşmak için uzun kuyruk oluşturdular. (Ankara/EVRENSEL)
TÜRK, BARIŞ VE DİYALOG DEDİ
Obama ile Meclis Başkanının makamında görüşerek, partilerinin Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir de rapor sunan DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, görüşmenin içeriğine ilişkin bilgiyi basın toplantısında verdi. 6-7 dakikalık bir görüşme olduğunu belirten Türk, Türkiyenin demokratikleşmesi ve Ortadoğuda demokrasinin olgunlaşması için Kürt sorununun mutlaka barışçıl ve demokrasi ile çözümüne ilişkin düşüncelerini dile getirdiğini söyledi. Sayın Obama demokratik siyasetin önemini, DTPnin ve Kürtlerin siyaset içinde olmasının çok önemli olduğunu, çok önemli görev üstlendiğimizi ifade ettiler dedi. Görüşmeyi olumlu bulan Türk, Kürt sorunun Türkiyenin iç sorunu olmakla birlikte, uluslar arası boyutunun da olduğunu söyledi. ABD gibi önemli bir ülkenin, Türkiyenin daha demokratik olması için etkin rol oynabileceğini savunan Türk, Türkiye siyasetçilerinin de bu süreci doğru okumasını ve ona göre formül üretmesini istedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise görüşmede, laiklik, demokratikleşme, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü konularını gündeme getirdi. Modernleşme ve demokrasi vurgusu yapan Baykal bunların, ABye tam üyelik ile gerçekleşebileceğini söyledi.