8 Nisan 2009 00:00
Verimli film oldu
2001 yılında, Alman Yönetmen Veit Helmer, her gün okuduğu Berlin gazetesinde küçük bir haber görür. Haberde, Antalyaya bağlı Sirt köyünde köyün su boru hattını tamir etmeyen erkekleri baskı altına almak isteyen kadınların sevişme grevine gittikleri anlatılır. O anda Helmerın kafasında şimşek çakar.
İşte aradan geçen sekiz yılda çekilen filmi başlatan kıvılcım bu olay olmuş. Pek Türkiyeyle ilgisi olmasa da, masalsı bir hikaye olmuş Absürdistan. İstanbul Film Festivalinin merakla beklenen filmlerinden biri olan Absürdistanın önceki günkü gösteriminde, yönetmen Veit Helmer izleyicilerle buluşarak sorularını yanıtladı. Azerbaycanda Rusça olarak çekilen filmde, pek az diyalog kullanılmış. Daha çok bir anlatıcıya dayanan öykü, Absürdistan adında, kendince bir mitolojisi olan hiçbir ülkeye bağlı olmayan masalsı bir köyde ve ülkede geçiyor. Hikaye, Antalyada yaşandığı ya da Şalvar Davasında da anlatıldığı gibi, kadınların erkeklerden sıtkının sıyrılmasıyla başlıyor. Yatağa almama grevine giderek erkekleri baskı altına alma operasyonu, en çok da köyün en genç çifti, yeni evli Temelko ile Ayayı etkiliyor. Film, bu boru hattının tamiri mücadelesiyle, az konuşmayla, vücut oyunculuğuna dayalı basit bir komedi olarak ilerliyor.
Diyalogların az kullanılmasının nedenini, yönetmen Film sanatı bence görsele dayanmalı diyerek açıklıyor. Hiç diyalog olmayan Tuvalu ile karşılaştırıldığında Absürdistan bir ilerleme aslında. Şalvar Davası esinlenmesi hatırlatıldığında ise, Helmer o filmden değil, Sirt köyünde yaşanan olaydan esinlendiğini özellikle vurguluyor. Belki onlar filmden esinlenmiştir diyor.
Yönetmen, bu filmin çekileceği köyü bulmak için, 3 bin kilometre yol gitmiş, iki yıl boyunca yer aramış. Sonunda, Türkiyede değil, Azerbaycanda bir köy bulduğunda, bu iş için en uygun yer olacağına karar vermiş.
Film, fantastik bir ülkede geçiyor. Bir Türkiye köyünü neden tercih etmediği sorulduğunda, Helmer Türki-yenin de, başka ülkelerin köylerini de yeterince bilmediğini, bunun için kendi ülkesini yaratmayı tercih ettiğini söylüyor. Filmde Rusça kullanmasına ise, yakın Asya coğrafyasında ikinci dil olarak kullanılan Rusçanın çok elverişli olmasına bağlıyor.
Köydeki çekimlerle ilgili renkli anekdotlar da anlatan Helmer, köylülerin porno film çektiklerini sandığını anlatıyor. Oysa, cinsellikle ilgili bir öykü olmasına karşın, kaba bir cinsellik parodisine kaçmama başarısını göstermiş Helmer.
Film, epeyce basit versiyonu da olsa Doğu Avrupa komedilerini anımsatıyor. Bunu Emir Kusturicanın birlikte çalıştığı Senaryo Yazarı Gordan Mihicin filme katkısına bağlıyor.
Filmin ilginç bir yanı da, köylüler ve set ekibi arasında doğan romantik beraberlikler. Festivalden festivale koşarken arada 10un üzerinde düğüne uğramak için ara verdiğini söylüyor Helmer, Şimdiden 3 tane bebek bile oldu diyor. Bunu şöyle bir espriye bağlıyor: İyi film mi, kötü film mi oldu bilemem. Ama verimli bir film olduğu kesin.
Absürdistan, bugün 19.00da Atlas Sinemasında, yarın 19.00da ise Reks Sinemasında gösterilecek. (İSTANBUL)
Evrensel'i Takip Et