YENİGÜN

Emperyalist devletleri ve kapitalist dünyayı saran büyük telaş devam ediyor.
Obama’nın Türkiye ziyareti ve diğer bir çok gelişme bundan bağımsız değil.
Onlar, kapitalist dünyanın içine girdiği ekonomik krizin yarattığı devasa sorunları aşarak sistemlerini selamete kavuşturmaya çalışıyorlar. Bizdeki işbirlikçileri ve uşaklıkta sınır tanımayanlar durumu başka türlü göstermek için takla üstüne takla atsalar da gerçek budur.
Burjuva dünyanın tüm aktörleri, tüm akbabalar bir ordu olarak seferber olmuşken, Türkiye ve halkımız lehine bir gelişmeye inanmamızı istiyorlar. Bush ve önceki dönemlerin kanlı sayfalarını hiçbir izaha, hiçbir özre, açıklamaya gerek görmeden kapatıp, yeni ve temiz bir sayfa açtıklarını yutmamızı bekliyorlar.
Ekonomik, siyasi, sosyal ve askeri alanları yeniden gözden geçiriyor, sızıntıları engellemeye, yıkımı durdurmaya, batıkları kurtarmaya, olası ayaklanma ve başkaldırıları engellemeye çalışıyorlar. İdeolojik saldırıya bir dakika bile ara vermiyorlar. İşçi ve emekçilerden, ezilen ve sömürülen dünya halklarından korktukları için barikatlarını güçlendirmeye, karakollarını donatmaya, yeni mayın tarlaları oluşturmaya çalışıyorlar.
Kapitalizmin kan ve irin dolan yaralarını sarmak ve yeniden ayağa dikilmek üzere ‘ecza dolabı’ için trilyonlarca dolar ayırmalarının başka bir izahı yoktur.
Ulusal hareketleri, bağımsızlık yanlılarını, emperyalizm karşıtlarını, savaş ve şiddet karşıtlarını, sosyal kurtuluş mücadelesi içindeki örgüt ve partileri, sendikaları, halk hareketlerini hedefe koyarak, onları etkisizleştirerek, ezerek ve yok ederek ilerlemek istiyorlar. Türkiye egemenleri, burjuva medya ve onun etkisindeki tüm çevreler bu gelişmelerden övgüyle söz ediyorlar. Obama’nın ziyaretini yere göğe sığdıramıyorlar. Gazeteler, televizyonlar, köşe yazarları, yorumcular methiyeler diziyor, Obama’nın ettiği sözlerden dolayı erim erim eriyorlar.
“Demir yumruğa geçirilmiş kadife eldiven” numaralarının aslı astarı halkları esir almak, mücadeleye ket vurmaktır.
AKP pervasızca hareket ediyor. Liberaller ağzı açık seyrediyor. ‘Sol’ ve ‘demokrat’ çevrelerin bir bölümü bekleyerek görmek üzere izliyorlar. Kürt demokratik çevreleri yaratılan atmosferden etkileniyor. Oysa ABD’nin iç ve dış politikasına ilişkin alt üst edilmiş bir durum bir yana, dişe dokunur bir değişim bile söz konusu değil. Irak’ın işgalinin yanlış olduğu, öldürülen 1.5 milyon insanın suçsuz olduğu, ABD’nin insanlık suçu işlediği, işgalci bir konuma düştüğünü söyleyen yok. Strateji ve taktikte de milim oynama bulunmuyor.
Afganistan’ın işgali devam ediyor ve tahkim edilmesi için Türkiye gibi ‘en büyük ihraç ürünü askeri olan ülkeler’ yeni pazarlıklar için köşeye sıkıştırılıyor. Pakistan hedefte. İran’a “aklını başına al” tehdidi devam ediyor. Suriye kıskaçta...
Kürt sorununda demokratik ve halkçı çözüm için bir önerme yok. Aksine “terör ve bölücülüğe karşı, El Kaide’ye karşı yapılan yapılacak” deniyor.
Obama’nın stratejik önemi büyük olan Türkiye için yaptığı atak, halklarımızın başına yeni belaları sarmanın planından başka bir şey değil. Obama dönemi Türkiye için tehlikeli bir dönem olmuştur. Ortadoğu, Kafkaslar ve Asya’ya açılan Türkiye kapısının sonuna kadar açılması için gerçekleştirilen ataklar, başta Kürt sorunu olmak üzere, diğer sorunların daha da büyümesinden başka bir katkı sunmayacaktır.
Ortadoğu’nun sorunlarını Türkiye’nin üzerinden çözmek için bir kez daha kolları sıvamış bulunan Obama’dan sonra Türkiye daha büyük tehlikelere adım atmıştır. ABD, Türkiye’nin başına ekonomik, siyasi, askeri ve sosyal alanda daha büyük dertler açacaktır. Bu planı bozmak bizlere düşüyor. Değilse, Türkiye ekonomik, siyasi, askeri alanda daha bağımlı, daha borçlanmış, savaş ve çatışmalara daha çok bulaşmış, işsizliğin, açlığın ve sefaletin daha çok arttığı bir ülke haline gelecektir.
ENDER İMREK