11 Nisan 2009 00:00
BU NE YAMAN ÇiFTE STANDART
İSTANBUL VALİSİ GÜLER TAKSİMDE 1 MAYISA İZİN YOK DEDİ. AYNI SAATLERDE BİNLERCE POLİS TAKSİMDE TÖREN DÜZENLEDİ.
İstanbul Valisi Muammer Güler, Taksim Meydanının 1 Mayısta geniş katılımlı toplantı için uygun olmadığını ileri sürdü. Gülerin açıklama yaptığı saatlerde ise binlerce polis, Taksimde tören düzenliyordu. Bu çifte standarda tepki gösteren sendikalar, 1 Mayıs önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istediler.
1 Mayısın tatil ilan edilmesi çalışmalarının başlayacağının duyurulmasının ardından, Taksim Meydanının işçilere açılması talep edilmişti. Hükümet yetkililerinden bu konuda bir açıklama gelmezken, en son Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Bunun nerede, ne şekilde kutlanacağı konusu ise diğer bakan arkadaşlarımızla mülki amirlerle ilgili bir konudur açıklamasını yapmıştı.
YOLLAR KAPATILDI
İstanbulun en yüksek mülki amiri Vali Muammer Güler ise dün bir açıklama yaptı. Taksimin 1 Mayısta geniş katılımlı toplantı için uygun olmadığını iddia eden Güler, Kadıköy, Çağlayan gibi alanları açabileceklerini söyledi. Türk-İşin Taksim için başvuru yaptığını da duyuran Güler, Onlara Kadıköyü önereceğiz dedi. Vali Gülerin bu açıklamayı yaptığı anda ise Taksim Meydanı polis işgali altındaydı. Polis teşkilatının 164. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yolların kapatıldığı Taksimde, binlerce polisin katıldığı bir tören düzenlendi. Tören nedeniyle meydana araç girişi yasaklandı. Felç olan trafikte ilerleyemeyen vatandaşlar, meydanın trafiğe kapatılmasını çaldıkları kornalarla protesto ettiler.
BAYRAM NEREDE İSTENİRSE ORADA KUTLANIR
Gülerin, bu açıklaması ile bu zamana kadar yaşanan olumsuzluklardan sonuç çıkartamadığının ortaya çıktığını belirten Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Biz yıllardır neden Taksime çıkmak istediğimizin gerekçelerini anlatıyoruz. Bu açıklama hâlâ anlamadıklarını gösteriyor dedi.
Serdaroğlu, hükümetin 1 Mayısı tatil etmeye çalıştığı bir dönemde valinin böyle bir açıklama yapmasının ters olduğunu belirterek, İnsanlar bayramlarını nerede kutlamak isterlerse orada kutlarlar. Taksim sadece işçilere yasaklı. İşçiler dışında herkes Taksim Meydanında kutlama yaparken, işçilere yasaklanması doğru değil dedi.
DÜŞÜNDÜRÜCÜ!
Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ise Polisin kendi gününü kutladığı bir yerde Taksimin emekçilere kapatılması çok düşündürücü. Buranın tarihsel bir geçmişi vardır, 1 Mayıs 1977de yaşanların anısı hâlâ oradadır. Bizim açımızdan Taksimin manevi bir değeri var. Hem geçmişimize sahip çıkmak hem de şehitlerimizi kalbimizde yaşatmak istiyoruz. Taksim ısrarımız devam edecek. Valinin bunları dikkate almasını istiyoruz diye konuştu.
AKP DEMOKRASİCİLİK OYNUYOR
Vali Gülerin açıklamasına tepki gösteren SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, AKPnin Taksim ve 1 Mayısın tatil edilmesi tartışmalarında demokrasicilik oyunu oynadığını ifade etti. 1 Mayısın tatil edilmesinin tek başına bir anlam ifade etmediğini dile getiren Yorgun, herkese açılan Taksim Meydanının sadece emek ve demokrasi mücadelesi verenlere kapatıldığını dile getirdi. Krizle beraber işçi ve emekçilere saldırıların artığı bir dönemde bu yılki 1Mayısın öneminin daha da arttığını belirten Yorgun, tüm emek örgütleriyle birlikte her yerde 1 Mayıs kutlaması yapacakların ifade etti.
DİSK yaptığı açıklamada Taksimde yapılması planlanan kutlama için uluslararası desteğin arttığını ve yurtdışında sendikaların başlattığı imza kampanyasının büyüdüğünü bildirdi. Açıklamada Taksim dahil sendikaların gösteri ve yürüyüş hakkına saygı gösterilmesi çağrısı yapıldı.
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da yaptığı açıklamada, Artık, 1 Mayısın ya da Taksim Alanının fobi olmaktan kurtarılması gerekiyor. Taksimin yasak kapsamında olmasını doğru bulmuyoruz. Yasaklar kalkmalı, dileyen dilediği yerde 1 Mayısı kutlamalı dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
SALDIRILAR HâLâ HAFIZALARDA
Bu açıklamalar ve yaşanan çifte standart, 2007 ve 2008 yıllarında yaşanan olayları gündeme getirdi.
İstanbullu mağdur olur denilerek bu yıllarda da Taksim Meydanında 1 Mayıs kutlamalarına izin verilmemiş, ancak polisin yolları kapatması nedeniyle vatandaşlar işlerine gecikmiş, saatlerce yollarda mahsur kalmışlardı.
Kutlama yapmak isteyenlere ise sert müdahale edilmiş, yüzlerce kişi gözaltına alınmıştı. Saldırı öyle bir boyuta varmıştı ki 2007 yılında polis stoklarında gaz bombası kalmamıştı. 2008 yılında ise polis, işi silah çekmeye ve hastanelerin içine biber gazı atmaya kadar vardırmıştı.
Her iki 1 Mayısın ardından da yaşananlara tepki gösteren sendikalar, meslek ve kitle örgütleri ile siyasi partiler, içişleri bakanı ile Vali Muammer Güleri istifa etmeye, hükümeti de bu kişileri görevden almaya çağırmıştı.