11 Nisan 2009 00:00
YENİGÜN
Emek Partisinin geleneksel 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışmasının dördüncüsü sonuçlandı.Sonuç açıklaması dün yapıldı. 1 Mayıs 1977 yılında kutlamaların yapıldığı esnada gerçekleştirilen kontrgerilla saldırısında 34 işçinin hayatını kaybettiği Taksim Meydanı, dün Emek Partisi tarafından düzenlenen 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışmasında birinci olan afişin tanıtılmasına sahne oldu.
Emek Partisinin geleneksel 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışmasının dördüncüsü sonuçlandı.
Sonuç açıklaması dün yapıldı. 1 Mayıs 1977 yılında kutlamaların yapıldığı esnada gerçekleştirilen kontrgerilla saldırısında 34 işçinin hayatını kaybettiği Taksim Meydanı, dün Emek Partisi tarafından düzenlenen 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışmasında birinci olan afişin tanıtılmasına sahne oldu.
1977 1 Mayıs kutlamaları için Orhan Taylan tarafından yapılan 1 Mayıs afişini hemen herkes bilir. Güçlü kollara sahip işçinin avuçlarıyla yukarı kaldırdığı dünyadan (yerküre) güller açılmakta, güller saçılmaktadır. Ressam Orhan Taylanın 1 Mayıs afişi, işçiler, emekçiler ve aydınların gönlünde ve bilincinde önemli bir yere sahip. Emek Partisinin düzenlediği 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışmasında birinciliği kazanan afişte de, işçi eli öne çıkıyor.
Basın açıklamasında, Seçici Kurul üyelerinden Feyaz Yaman ve Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel birer konuşma yaptılar.
Seçici Kurul üyelerinden Tasarımcı Feyyaz Yaman, bu yıl yarışmaya oldukça büyük ilgi olduğunu açıkladı. Kriz ve İşçi Sınıfı konulu 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışmasına bu yıl 158 eser katılmış. Türkiyenin dört bir yanından çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir İşçi Bayramı Afiş Yarışması.
Murat Ertürkün çalışması birinciliğe, Yüksel Doğrunun çalışması ikinciliğe, Baran Gündüzalp- Eylem Arbakın çalışması ise üçüncülüğe değer bulunmuş.
Açıklamanın yapıldığı aynı saatlerde, Taksim Meydanında 10 Nisan Polis Günü kutlamaları yapılıyordu. 1977, 1 Mayıs katliamından bu yana İşçi Bayramı kutlamalarına kapatılan Taksim Meydanında, Polis Bayramı kutlanıyordu.
İşçi ve emekçilere karşı saldırgan tutumuyla ünlü İstanbul valisi, Taksim Meydanını İstanbul Emniyet Müdürlüğüne tahsis etmişti.
Dün tanık olduğumuz görüntünün de kanıtladığı gibi, Taksim kutlama alanı değil, miting meydanı değil gibi gerekçelerin hiçbir mantığı ve dayanağı bulunmamaktadır.
Polis Günü vesilesiyle Gezi Parkı merdivenlerine kurulan devasa kürsüden seslenen mülkü amirlerin konuşmaları, 1 Mayıs İşçi Bayramı Afiş Yarışması sonuçlarının açıklandığı Tramvay Durağından duyuluyordu.
Emek Partisi Genel başkanı Levent Tüzel, haklı olarak şöyle sesleniyordu: Taksim Meydanında Polis Günü kutlanıyorsa, İşçi Günü de, İşçi Bayramı da yasaksız ve baskısız olarak kutlanmalıdır.
Başbakan Erdoğan yaptığı açıklamada, bakanlarına talimat verdiğini ve 1 Mayısın resmi tatil olarak kabul edileceğini açıkladı. Çalışma Bakan Faruk Çelik ise hazırlıklara başlandığını, düzenlemenin bakanların imzasına açıldığını söylüyor.
12 Eylül Anayasası ile yönetilen Türkiyenin ayıbı az değil! Tepeden tırnağa kadar düzenlenmesi gereken bir anayasaya ihtiyaç bulunuyor. Bununda ötesinde, demokratikleşmeye muhtaç bir Türkiyede yaşıyoruz.
Ama hiç değilse Türkiye bir an önce, 1 Mayıs yasakçılığından, bu utançtan kurtulmalıdır. Ayrıca hiçbir alan, hiçbir meydan, işçilere ve işçilerin kutlamak istedikleri bayramlarına kapalı olmamalıdır. Elbette 1 Mayıs, yasaklara ve baskılara rağmen kutlanacaktır. 12 Eylül askeri faşist darbesi bile buna engel olamamıştır. Bir yolu bulunarak sınıf tavrı sergilenmiştir. İşçi sınıfımızın tarihi, tüm yasaklara rağmen gerçekleştirdiği direnişlerle doludur.
Ancak artık işçi düşmanlığı ve her vesile ile gerçekleştirilen polis saldırganlığına son vermek gerek!
Geçen yıl Taksimde gerçekleştirilen saldırı hâlâ akıllardadır. Demokratikleşme laflarını ağzından düşürmeyen AKP Hükümeti, göz boyamaktan, tepkileri boşaltmaya yönelik açıklamalar yapmaktan vazgeçmelidir. İşçi ve emekçilerin lafa değil, atılacak adımlara ve gerçekleştirilecek uygulamalara ihtiyacı bulunuyor.
ENDER İMREK