12 Nisan 2009 00:00
Kenan Bilgin için oturdular
Cumartesi Anneleri, Kenan Bilginin akıbetinin Ergenekonculara sorulmasını istedi.
Cumartesi Anneleri, Kenan Bilgin dosyasının Ergenekon davasına dahil edilmesini istedi. Kayıp yakınlarının 211inci buluşmasında, 1994te kaybedilen ve Ergenekon cephaneliğinin bulunduğu Gölbaşına gömüldüğü tahmin edilen Kenan Bilginin akıbeti soruldu.
Kayıp yakınlarının mücadelesine tiyatro sanatçısı Jülide Kural ve şair Cezmi Ersöz de destek verdi. Eylemde söz alan Kenan Bilginin kardeşi İrfan Bilgin, 15 yıl içinde oturma eylemlerinin ses getirdiğini belirterek kayıpların büyük ölçüde azaldığına dikkat çekti. Bilgin, Bu insanları gözaltında kaybeden, bu örgütlerin kurucularıydı. Bunların başında Mehmet Ağar, Tansu Çiller, Necdet Menzir, Doğan Güreş vardı. Bugün Ergenekon davasına baktığımızda çağrılarımızın karşılık bulmadığını, bu insanlardan hiçbirinin yargılanmadığını görüyoruz. Bu insanlar yargılanana, hesap verene kadar eylemlerimize devam edeceğiz dedi.
GÖLBAŞINDA KAYIPLAR ARANSIN
Basın açıklamasını yapan Jülide Kural, kaybedilenlerin akıbetleri açığa çıkmadan, sorumlular yargılanmadan demokrasinin uzakta olacağını vurguladı. Kural, Kenan Bilgin, gözaltında kaybedildiğinde, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çillerdi. Kenanın kaybedilmesinden onları sorumlu tutuyoruz dedi.
Kenan Bilginin Ankara Gölbaşında gömüldüğü ihbarının ciddiyetle soruşturulmasını isteyen Kural, Ayşenur Şimşekin cesedinin 78 gün sonra bulunduğu Gölbaşında kayıpların da aranmasını istediklerini hatırlattı.
1995te İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu 1.5 yılda İstanbulda kimliği belirlenmeden 290 kişinin kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü, 80 kişinin işkence sonucu öldüğünün çok açık olduğunu söylemişti diyen Kural, Hasan Ocakın bulunduğu Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı ve tüm mezarlıklar, kaybedilen Kasım Alpsoyun gömüldüğü tahmin edilen Adana Akkapı Kimsesizler Mezarlığı ve Düzgün Tekinin gömüldüğü tahmin edilen Edirne Çadırkent Kimsesizler Mezarlığında kazı yapılmasını istedi.
GÖLBAŞINDA MI?
12 Eylülden önce tutuklanıp 4 yıl cezaevinde kalan Kenan Bilgin, 1993te Gaziantepte gözaltına alınıp ağır işkencelerden geçirilmişti. Bir daha elimize geçersen sağ kurtulamazsın denilerek bırakılan Bilgin, yaraları iyileşir iyileşmez Ankaraya gidip mücadelesine devam etmişti.
Bilgin, 12 Eylül 1994te Ankara Dikmen otobüs duraklarından kaçırıldı. 9 kişi, Bilgini Terörle Mücadele Şubesinde gördüklerine dair tanıklık etti. Kenan Bilginin kardeşi İrfan Bilginin evine, abisinin nerede olduğuna ilişkin telefonlar geldi. Kendini eski polis olarak tanıtan kişi, Kenan Bilgin Gölbaşında ağır işkence altında. Gölbaşı Polis Tesislerindeki hastaneye getirildi, durumu ağır, ölmek üzere dedi. Aynı kişi bir sonraki aramasında, Kenan Bilginin öldüğünü söyledi ve araziye gömülmüş olabileceğini söyledi.
Tanıklara rağmen, Bilgin ailesinin ve İHDnin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Bilgin ailesi, iç hukuk yolları tıkanınca davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıdı. Türkiye, AİHMde Kenan Bilgini gözaltında öldürmekten mahkum oldu. Dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Selahattin Kemaloğlu, AİHM yargıçlarına verdiği ifadede, Kenan Bilginin gözaltına alınıp kaybedildiğine inandığını, olayın faillerini bulmak için çok uğraştığını, fakat karşısına bir duvar dikildiğini söyledi.