Fakirden alıp zengine dağıtıyorlar

Ekonomik krizden en çok etkilenen sanayi sitelerinden biri de Çiğli Ata Sanayi. Burada çalışan işçilerle öğle yemeği molasında hükümetin açıkladığı önlem paketlerini ve krizin etkilerini konuştuk.
Özkan Parlak, oto tamiri ustası. Aslında çalıştığı dükkan ağabeyinin ama hep o duruyor. Yanında da işe yeni aldığı 16 yaşındaki çırağı var. Genç işçi, meslek lisesine puanı yetmediği için düz liseye gitmiş ama yarıda bırakıp burada çalışmaya başlamış. “Sigortan var mı?” diye sorduğumuzda daha yeni girdiği için olmadığını söylüyor. Ustası da “Sigortasız işçi çalıştırmıyoruz zaten ama bakalım bu şartlarda umarım sigortalı yapabiliriz onu” diyor.
Kriz ve açıklanan önlem paketleriyle ilgili sorumuza Kemalpaşa yolunda bir kâğıt fabrikasında işçi olan ve abisinin yanına ziyarete gelen Mecit Parlak, “Bizim ülkede mağdur olmayan insanlar krizi kendi çıkarları için kullanıyorlar, yoksa Amerika’daki krizin bizle ne alakası olsun ki” diye yanıt veriyor.
2001’deki krizden halkın sıkıntılarının arttığını söyleyen Parlak, “Benim yaşımda bir adam 4-5 ay işsiz kalıyorsa bu ülkede esas kriz oradadır” diyor.
Krize karşı açıklanan paketlerle SSK ve Bağ Kur borcuna indirim yapıldığını, ancak işçilerin zaten bunu ödeyecek parasının olmadığını belirten Parlak, “Paketler açıklayacaklarına önce asgari ücreti yükseltsinler. Bu asgari ücretle elektrik, su parasını ödeyemeyen işçilerin çocuklarının okul masraflarını da karşılayamıyor” diye konuşuyor.
ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ YOK
Cuma, yani tahsilat günü olmasına rağmen alacaklı olduğu kişilerin hiç birinin telefonlarını açmadığını söyleyen Özkan Parlak cüzdanındaki 10 lirayı göstererek, şöyle devam ediyor: “Hafta sonu geldi ve tek 10 liram bu, misafirler var şimdi ağabeyime gittiler akşama beni de çağırıyorlar, çıkıp bir şeyler içeriz diye ama nasıl gideyim ki 10 lirayla. Çocuklarımın rızkını bile kazanamıyorum bir de son paramı nasıl harcarım! Ev kirasının üstünden 2 hafta geçti ama daha veremedim, pazara bile 10 lirayla çıkabiliyorum.”
30 yaşında ve 2 çocuk babası olduğunu aktaran Parlak, “Emeklilik yaşı 65’e çıktı, ben bundan sonra çalışsam çalışsam 10 sene daha çalışabilirim bu şartlarda” diyor.
Geçenlerde 6 yaşındaki çocuğu hastalanmış. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’ne gece yarısı saat 4’te gitmiş. 9’a kadar beklemiş. “Çünkü tüm günde ilk 75 kişiyi alıyorlar sadece” diyen Parlak, her ay ödediği 300 lira sigorta priminin karşılığının bu olmaması gerektiğini anlatıyor.
Parlak, “Senin, benim gibi işçilerin çocuğumuza verebileceğimiz bir gelecek yok artık, gelecek zengin çocuklarının yalnızca” diye konuşuyor.
İKTİDAR ZENGİNLERİN İKTİDARI
Yeni Sincer Oto Bakım Atölyesi’nde konuştuğumuz atölye sahibi Murat Yeşil, 2 sene önceki cirolarıyla şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi.
Fren bakımını 3 sene önce 25 TL’ye yaparken şimdi yine aynı fiyata yapmalarına rağmen paralarını alamadıklarını anlatan Yeşil, “Çünkü millette para yok. Okul açıldığından beri müşterilerimin çoğunluğunu oluşturan memur ve emekliler çocuklarının okul masraflarından dolayı ücretleri ödeyemez duruma geldiler. Seçimde harcanan paralara ve kurtarma paketlerinde yapılan vergi indirimlerine çok acıyorum. Çünkü bunlar yine halkın sırtından karşılanacak. Kurtarma paketleriyle paralar fakirden alınıp zengine dağıtılmak isteniyor. İktidar da zaten zenginlerin iktidarı” diye konuştu.
ATA SANAYİ’DE BÜYÜK İŞLETME YOK
Murat Yeşil, “Kobilere can suyu paketi” diye açıklanan önlemlerden 250 işçiden büyük işletmelerin yararlanabileceğini belirterek, bu paketin Ata Sanayi’nin derdine çare olamayacağını çünkü Ata Sanayi’de böyle büyük işletmeler olmadığını dile getirdi. (İzmir/EVRENSEL)
Deniz Islakoğlu / Bulut Filik