13 Nisan 2009 00:00
Pippanın yolculuğu sürüyor
Bu sene 7-14 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 12.. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, barış temalı filmlerini Pippa Baccanın anısına gösteriyor. Festival, savaşın acıtan gerçekliğine karşı kadınların barış çabalarını anlatan filmlerle, Baccanın yarım kalan yürüyüşüne sinemayla destek vermeye devam ediyor.
Bu sene 7-14 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 12.. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, barış temalı filmlerini Pippa Baccanın anısına gösteriyor. Festival, savaşın acıtan gerçekliğine karşı kadınların barış çabalarını anlatan filmlerle, Baccanın yarım kalan yürüyüşüne sinemayla destek vermeye devam ediyor.
Geçen sene Barış Gelini projesi için 8 Martta sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile Milanodan yola çıkan Pippa Bacca adıyla tanınan İtalyalı sanatçı Giuseppina Pasqualina Di Marineonun Türkiyede yarım kalan yürüyüşü Uçan Süpürgeyle sürüyor. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, bu sene de barış temalı filmlerini Pippa Baccaya adıyor.
İSRAİLLİ YÖNETMEN KONUK
Festivalde barış temalı 4 belgesel ve 2 kısa olmak üzere 6 film gösterilecek. Türkiyeden Belgeseller bölümünde yer alan Beyruta Gittiğimi Anneme Söylemeyin İsrailin Lübnan saldırısı üzerine ailesinden gizli bölgeye giden Didem Şahinin yol hikâyesini anlatıyor. Yönetmenin misafir olduğu Beyrutlu ailenin küçük oğlu Alinin filmin asistanlığını üstlendiği film bölgeden çarpıcı kareler sunuyor.
Dünyadan Belgeseller bölümünde ise İsrailli belgeselci Ayelet Bargurın iki filmi gösteriliyor. Haifa Film Festivalinden ikincilik alan Ağustos Caddesindeki Ev (The House On August Street), 1930ların Nazi Almanyasına götürüyor bizi ve Bargurun halası Beate Bergerin 100den fazla Yahudi çocuğu soykırımdan kurtarışının bilinmeyen öyküsünü anlatıyor.
Bargurun diğer belgeseli Niyetlerin Ardında (Behind the Intentions) savaşta yakınlarını kaybetmiş İsrailli ve Filistinli kadınların bir araya gelip barış çağrısında bulunmalarına tanıklık eden umut dolu bir film. Bargur, festival tarihlerinde Ankarada olacak ve filmlerinin gösterimlerinin ardından seyirciyle buluşacak.
İsrailli bir diğer yönetmen Tamar Yaromun geçen senenin en çok konuşulan ve ödüllü belgesellerden biri olan Gülümsüyorum, Bakı (To See If Im Smiling), altı İsrailli kadının zorunlu askerlik süreçlerinde soramadıkları soruları, bugün büyük acı ve cesaretle sorgulamalarını kadın bakışıyla anlatıyor. Kadınların on sekiz yaşındayken ellerine verilen güce getirdikleri eleştirilere tanıklık eden film, anti militarist söylemiyle de dikkat çekiyor.
Hollandalı yönetmen Masha Novikovanın Anna: Cephede Yedi Yılı (Anna, Seven Years On The Frontline) ise Rusyada öldürülen gazeteci Anna Politkovskayanın yaşamına odaklanıyor.
GÖRDÜKLERİMİZ GERÇEK Mİ?
Ece Palaz imzalı Megiddo İsrailde geçen ve savaş karşıtı söylemiyle dikkat çeken bir kısa film. Finalinde, 1988de İsrailli kadınlarca başlatılan, genellikle suskunluğu temsil eden siyahlar giyinmiş bedenleriyle savaş karşıtı mesaj vermeyi amaçlayan Siyahlı Kadınlar hareketiyle de bağ kuran film, sahne tasarımı ve oyunculuklarıyla öne çıkıyor.
Festivalin kısalarından Kuleşov Etkisi (Kuleshovs Things) Susana Rey Cresponun gerçekle kurguyu karıştırıp şaşırttığı bir film. Gerçek savaş görüntülerini bir araya getiren ama aslında hayali bir savaş yaratıp seyircinin algısıyla oynayan Crespo, görüntünün her zaman gerçeği yansıtmayabileceğini söylüyor.
Barış temalı filmler, 7-14 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 12. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında ücretsiz gösterilecek. (ANKARA)
Bilgi için: www.ucansupurge.org