Hasan Ergul’ün mezarı bulundu

ABDULKADİR Aygan’ın itirafları sonucunda Şırnak’ın Silopi ilçesinde JİTEM elamanları tarafından 1995 yılında kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınmayan Hasan Ergul’un cenazesine ulaşıldı. Aygan’ın Hazar Gölü kıyısına attıklarını açıkladığı Ergul’un cenazesi için ailesinin yaptığı araştırma sonuç verdi. Cenazenin o dönem köylüler tarafından bulunduktan sonra Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiği belirlendi. Savcılık aileden DNA testi için kan örnekleri aldı.
JİTEM elamanları tarafından 1995’de kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınmayan Hasan Ergu’un ailesi, JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın itirafları doğrultusunda yaptığı araştırmanın sonucunda 14 yıl arandan sonra çocuklarının cesedine ulaştı. Ergul’un ağabeyi Ato Ergul, JİTEM elemanı Aygan’ın Hasan Ergul’un öldürülüşüne ilişkin “Hasan isimli Silopili bir şahıs, Kortik köyünde olması gerekir. JİTEM’de çalışan ve maddi durumu iyi olan, ismi Cindi soyadı Acut veya Acet olan ‘Koçero’ lakaplı kişi, Hasan adlı kişiyi alarak, Silopi timine götürdü. Ardından Diyarbakır timine, sonra da Elazığ timine götürülen Hasan öldürüldü. Burada da cesedi çuval içerisine konularak Hazar Gölü’ne atıldı” şeklinde bilgiler ışığında İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurarak hukuki yardım talebinde bulundu. Ato Ergul, bununla da yetinmeyerek Aygan’ın itirafları doğrultusunda Elazığ merkeze bağlı Cevizdere köyüne giderek burada bizzat köy muhtarı ve köylülerle görüşerek, o dönemde herhangi bir cesede rastlayıp rastlamadıklarını sordu. Yapılan bu araştırmada köylüler, o dönem iki cesedin bulunduğunu bir cesedi ise torbanın içerisinde bulduklarını anlattı. Köylülerin anlattığı tarihler ile Aygan’ın söylediği tarihler birbirine uyunca ağabey Ato Ergul, ulaştığı sonuçlar üzerine bu defa da İHD Diyarbakır Şubesi’ne bağlı iki avukat ile birlikte 8 Nisan’da Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
FOTOĞRAFLARDAN TEŞHİŞ
Avukatların başvurusu üzerine o dönemki kapanan dosyalar tek tek incelemeye alındı. İnceleme sonucunda Ergul’un dosyası bulundu. Savcılık arşivlerin de olayın geçtiği dönemde Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı 1995/3055 No’lu hazırlık dosyası kapsamında soruşturma yürütüldüğü ve dosyada bir sonuca ulaşılmadığı için kapandığı görüldü. Ergul’un dosyasında 40-45 yaşlarında bir şahıs olduğu ve yapılan otopsisinde ip veya benzeri bir cisimle boğulduğu ve bir torbaya konularak Hazar Gölü’ne atıldığına yer verilerek, yine içersinde bulunan cesedin çekilen fotoğraflarına yer verildi. Savcılık, teşhis için bu fotoğrafları Ergul’e gösterdi. Ağabey Ergul kardeşi Hasan Ergul’u fotoğraflardan hemen teşhis etti. Ancak Savcılık, tam sonucun alınması ve cenazenin teslim edilmesi için DNA testi için Ergul’den kan örnekleri alınmasına karar verdi. Aygan’ın itirafları sonucunda Murat Aslan’ın Silopi’de cesedinin bulunmasının ardından ikinci bir cinayette aydınlanmaya doğru gitti.
YAPANLAR CEZANLADIRILMALI
Ağabey Ergul, 1995 yılında kardeşinin Ova Petrolün önünde sivil giyimli polisler tarafından zorla arabaya bindirildiğini belirterek, kendisinden bir daha haber alamadıklarını kaydetti. 90’lı yıllarda meydana gelen olaylardan dolayı korktukları için hiçbir kuruma başvuramadıklarını anlatan Ergul, bunun içinde kardeşiyle ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadıklarını söyledi. Cizre de yapılan kazıların ardından kardeşinin akıbetini öğrenme gereğini duyduğunu belirten Ergul, JİTEM itirafçısı Abdullkadir Aygan’ın itiraflarından yola çıkarak yeniden araştırma yaptığını anlattı. Yaptığı araştırmanın sonucunda kardeşinin cenazesine ulaştığını söyleyen Ergul, “Yıllardır kendisine hasret kaldığımız kardeşimizin mezarını görmek istiyoruz. Ve bunu yapanların cezalandırılmasını istiyoruz” dedi. Ergul’un avukatı ve İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Serdar Çelebi ise JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın beyanları doğrultusunda yapılan araştırmanın sonuç verdiğini söyledi. Çelebi, DNA testinin ardından Aygan’ın itirafları doğrultusunda Savcıların o dönemin sorumluları hakkında harekete geçmesini isteyeceklerini kaydetti. (Diyarbakır\DİHA)
Mehmet Cevizci