14 Nisan 2009 00:00
Hastanede saldırı
Merhaba. Tecrit hücrelerinden gönderdiğimiz ilk merhaba değil size; eminiz ki son da olmayacak.
Merhaba. Tecrit hücrelerinden gönderdiğimiz ilk merhaba değil size; eminiz ki son da olmayacak. Çünkü öyle acı bir ironidir ki hapishanelerden sorumlu olan bakan Hapishanelerde sorun yok diye açıklama yaptığı sırada hapishanelerden işkence ve ölüm haberleri gelebiliyor.
Bu yılın başından beri yaklaşık 3 ayda bir şekilde 9 insan yaşamını kaybetti hapishanelerde. Kağıt üzerinde Hiçbir infaz sistemi insan sağlığını bozamaz denilse de hapishanede rahatsızlanıp tedavi olabilmek için birçok engeli aşabilmeniz gerekiyor; hele ki politik tutuklu iseniz. Yani o sağlığınızı bozmaması gereken infaz sistemi tecrite dayalı olduğundan fiziki olarak zamanla sağlığınızı bozar sonra da tedavi önüne engeller dizer.
Geçen yılın sonunda tedavi için gittiğimiz hastanede yaşadıklarımız pek çok gerçeği gösteriyor. Ben ve arkadaşlarım İleri Kızılaltun ve Fehmi Çapan tedavi olmak için gittiğimiz hastanede saldırıya uğradık, işkence gördük. Ülkemiz gerçekliğinde buraya kadar olanlara olabilir diyorsanız herhalde saldırı sonrası bize yıllarca ceza istenen davalar açıldığını söylesem bu sizi şaşırtır. Hatırlarsınız Engin Çeberi döve döve katledenler onun kendi kendini duvarlara, kapılara vurduğunu iddia etmişlerdi. Engin ölmeseydi bu yaptıklarından(!) hakkında soruşturma ve dava açılmayacağını kim söyleyebilir. Bize açılan davalardan sonra sanırım kimse...
İşkence gördük, ölümden döndük ama işkenceciler hakkında dava açılmazken yalan tutanaklarla hakkımızda açılan davanın 2. duruşmasına geçtiğimiz çarşamba günü İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinde çıktım. Arkadaşım İleri Kızılaltuna da aynı mantık ile açılan iki ayrı davaya 5 Mayıs 2009da 12. Asliye Cezada 11 Haziranda da Fehmi Çapanla beraber 28. Asliye Cezada çıkacaklar. Yaşadıklarımızı kamuoyuna duyuracağınıza olan inancımızla...
Burak Demirci
(1 Nolu F Tipi Hapishanesi A-35 Şirinyer/İzmir)