13 Nisan 2009 00:00

Bilimi savunmak, evrimi savunmak

Bilimsel araştırmalara ‘60’lı yıllarda dahi, dünyanın ileri devletlerinde fert başına ayrılan belli bir bütçe söz konusuydu. 1967 yılı verilerine göre milli gelirin ABD’de yüzde 3.31’ini, İngiltere’de yüzde 2.93’ünü, Sovyetler Birliği’nde ise yüzde 2.42’sini bulan bütçeler, bu konudaki araştırmalara harcanmaktaydı.

Paylaş

Bilimsel araştırmalara ‘60’lı yıllarda dahi, dünyanın ileri devletlerinde fert başına ayrılan belli bir bütçe söz konusuydu. 1967 yılı verilerine göre milli gelirin ABD’de yüzde 3.31’ini, İngiltere’de yüzde 2.93’ünü, Sovyetler Birliği’nde ise yüzde 2.42’sini bulan bütçeler, bu konudaki araştırmalara harcanmaktaydı. Fert başına yılda ABD’de 76.5 dolar, İngiltere’de 33.6 dolar, Federal Almanya’da 17.2 dolar, Sovyetler Birliği’nde ise 15.7 dolar düşmekteydi. Bunlar 1967 yılı rakamlarıdır, günümüzde bu alandaki araştırmalara maddi kaynak koşulsuz olarak daha yüksek düzeyde sağlanmaktadır.
Bizim ülkemizde ise halktan toplanan vergiler ve sebepleri, halkın egemen olduğu bir yönetimden uzaklaşıp, halkın sömürüldüğü bir yönetimin hakim olduğunu göstermektedir. Vatandaşların aylık verdiği vergilerde bilimsel araştırmalara katkı payı yerine gereksiz bürokratik işlemlerin masrafları ve hiç tanışmadığımız yöneticilerimizin maaşları verilmektedir. Bu tutarsızlığa ve sömürüye şüphesiz sayısız örnek verilebilir. Biz 2009 yılında dahi bazı devletlerin ‘60’larda yaptığını yapamazken, bilimin ve bilimsel araştırmalar sonucu oluşacak kazanımlarımızın görmezden gelindiği bir ülkede bilimsel eğitim görmeye çabalıyoruz. Ve böyle bir ülkede bilimi savunmak da bu sebepler temelinde çok güç oluyor.
2009 yılının dünyaca Darwin yılı kabul edilmesi sonucu, bu yıl içerisinde “Darwin ve Evrim Teorisi” konulu etkinlikler düzenlenmesi planlandı. Ülkemizde de konuyla ilgili organizasyonlar düzenleniyor, ancak çeşitli tepkiler ve karşı koymalar sonucu yapılamıyor. Özellikle temel düşüncesi ve amacı bilimin değerlerini savunmak olan Anadolu ve fen liseleri ile teknik liselerde, öğrenciler tarafından konuyla ilgili etkinlik (konferans, seminer, panel...) talepleri, birçok lisede öğretmenler ve idareciler tarafından tutarsız sebeplerle reddediliyor. Ve bu etkinliklerin yapılması, toplumumuzun bilgi ihtiyacı ve eksiliği göz önüne alındığında hayati değer taşıyor.
Bizler, ilerici ve çağdaş gençler olarak bütün zorluklara rağmen, bilimin gelişmesinde en temel rolü oynayan evrim kuramı’nı savunmalı, okullarda öğrenci meclisleri ile haklı taleplerimizi dile getirmeliyiz.
Bu savunudaki asıl amacımız ise daha toplumsal düşünerek, evrim yasalarıyla ilgili bilgi edinip, doğal çevreyi tahrip etmeden, insanoğlunun refah ve mutluluğunu artırmak olmalıdır. Zira, insanoğlu bugüne kadar bilimi her zaman doğanın diyalektiğini görmezden gelerek sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanmıştır. Evrimin mekanizmasını açıklamamız sonucu elde edeceğimiz bilgiler bize, doğal dengeleri bozmadan, bilimi insanlığın yararı doğrultusunda kullanma fırsatı tanıyacaktır. Gelecekte yaşanılabilir bir dünya için tek çıkar yol budur.
Halil Bandırma (İzmir)
ÖNCEKİ HABER

Kültür mirasımız ve hukuk devleti

SONRAKİ HABER

Özbek’in mektubu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...