18 Nisan 2009 00:00

Edirne Giyim’de gelecek mücadelesi veriliyor

Edirne Kapıkule yolu üzerinde kurulu bulunan Edirne Giyim Sanayi’nde 2 Nisan’da başlayan grev kararlılıkla devam ediyor. Patronun fabrikada 34 yıldır örgütlü olan TEKSİF’i tasfiye girişimlerine ve toplusözleşme görüşmelerinde sıfır zam dayatmasına karşı greve çıkan 4 işyeri temsilcisi, grevi kazanacaklarına inanıyorlar.

Paylaş

Edirne Kapıkule yolu üzerinde kurulu bulunan Edirne Giyim Sanayi’nde 2 Nisan’da başlayan grev kararlılıkla devam ediyor. Patronun fabrikada 34 yıldır örgütlü olan TEKSİF’i tasfiye girişimlerine ve toplusözleşme görüşmelerinde sıfır zam dayatmasına karşı greve çıkan 4 işyeri temsilcisi, grevi kazanacaklarına inanıyorlar.
Edirne Giyim’de grevle sonuçlanan gelişmeler aslında 2 yıl önceye dayanıyor. Bir önceki sözleşme görüşmelerinde patron sendikadan, yeni bir firmayla anlaştığını ve bunun için 200 kişilik bir bant açacağını söylüyor. Bu bantta çalıştıracağı işçilerin taşeron olmasını rica eden patron işler yoluna girince bu işçilerin de sendikalı olacağına dair TEKSİF yöneticilerine söz veriyor. Fabrikadaki huzursuzluklar da bundan sonra başlıyor. 2 yıl önce 700 sendika üyesinin olduğu fabrikadan 200 işçi atılıyor ve yerlerine taşeron işçiler alınıyor. Geçen sürede taşeron işçi sayısı 700’e çıkarken, sendikalı işçi sayısı ise 500’e düşüyor. Taşeron işçiler sadece asgari ücretle çalışırken, sendikalı işçiler daha yüksek ücrete çalışıyor. Sendikalı işçiler bunun yanında ikramiye, yakacak yardımı, çocuk yardımı, vb. haklara da sahipler. Taşeronun fabrikaya yerleşmesiyle birlikte işçiler üzerindeki baskılar da artmaya başlıyor.
KRİZ FIRSATINI KAÇIRMADI
Bir süredir sendikayı tasfiye etmeye çalışan patronun imdadına ise kriz yetişiyor. Türkiye’nin birçok yerinde krizi fırsat bilen patronlar gibi Edirne Giyim Patronu da sendikayı tasfiye için Mart ayında harekete geçiyor. Çünkü toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde TEKSİF patrondan 2 yıl önce verdiği sözü tutmasını ve taşeron işçilerin sendikalı olmasını ve onlarında sendikalı işçilerin yararlandığı haklardan yararlanmasını istiyor. Bu talebin ardından harekete geçen fabrika yöneticileri baskıyla işçileri sendikadan istifa ettirmeye başlıyor.
İşten atma tehditlerine boyun eğmek zorunda kalan işçilerin büyük çoğunluğu sendikadan istifa etmek zorunda kalıyor. Şu an grevde olan İşçilerden Sevim Karaman, birçok arkadaşının ağlaya ağlaya sendikadan istifa ettiğini anlatıyor. Bu arada patron sözleşme masasında sıfır zam dayattıktan sonra bir daha sendikayla görüşmüyor. Sendikadan istifa etmeyen işçiler üzerindeki baskılar ise gün geçtikçe artıyor.
Bir hafta öncesine kadar izin dahi alamayan işçiler, diğer işçilerden uzaklaştırılmak için ‘zorunlu senelik izne çıkartılıyor.’ Yasal zorunluluk gereği 2 Nisan’da greve çıkması gereken TEKSİF ise bu süreçte saldırıları püskürtmek için birçok girişimde bulunuyor. İstifa eden işçilerinden önemli bir bölümü tekrar sendikaya üye oluyor. İşçiler kendi aralarında yaptıkları toplantıda, 2 Nisan’da greve çıkmamaları halinde sendikalarının yetkisi düşeceği için aralarından seçtikleri 4 işçinin greve çıkmasına karar veriyorlar. Bu arada içerde de baskılara karşı mücadele etme kararı alıyorlar.
HAMİLE OLMAK SUÇTU
Haklarını kaybetmemek için greve çıktıklarını anlatan grevci İşçilerden Sevim Karaman, sendikalarının yetkisinin düşmemesi için greve çıktıklarını ifade ediyor. Bir süredir fabrikada birçok baskıyla karşılaştıklarını anlatan Karaman işe alınan kadın işçilere ilk önce 3 yıl hamile kalmayacağının söylendiğini belirtiyor. Öyle ki bu uyarılar çalışırlarken de devam ediyormuş. Hamile kalan kadın işçiler ise kapının önüne konuluyor. Bunun dışında sürekli denetim altında olduklarını, özel günlerde izin alamadıklarını anlatan Karaman, sözleşme görüşmelerinde bunların düzelmesini istediklerini belirtiyor. Taşeronda çalışan arkadaşlarının da kendileriyle aynı haklardan yararlanmasını istediklerini belirten Karaman, patronun asıl amacının tüm işçilerin taşeron işçilerle aynı koşullarda çalışmasını istediğini anlatıyor. Greve çıkarak patronlarının planlarını bozduklarını söyleyen Karaman, kendileri ve sendikaları için mücadeleye devam edeceklerini dile getiriyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Ercan Karakaya
ÖNCEKİ HABER

Suda boğmak suç değil!

SONRAKİ HABER

EKONOMİK PERSPEKTİF

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...