19 Nisan 2009 00:00
Kriz sağlığı da bozuyor
SON dönemde kriz yüzünden işten çıkan insan sayısının hayli fazla olduğu Harmandalında, Krizin Halk Sağlığına Etkisi ve Yerel Yönetimlerin Rolü başlıklı bir söyleşi yapıldı.
SON dönemde kriz yüzünden işten çıkan insan sayısının hayli fazla olduğu Harmandalında, Krizin Halk Sağlığına Etkisi ve Yerel Yönetimlerin Rolü başlıklı bir söyleşi yapıldı.
Uğur Mumcu Mahallesi Derneği Lokalinde yapılan söyleşiye, Ortopedi Uzmanı Fatih Sürenkök ve Avukat Hasan Hüseyin Evin katıldı.
Toplantıda son dönem organizedeki durumun genel bir bilgilendirilmesi yapıldıktan sonra Türkiyenin sağlık politikaları anlatıldı.
Sağlıklı insan denilince beden, ruh ve sosyal yönden sağlıklı olmanın anlaşılması gerektiğini belirten Sürenkök, bugün ülkemizde bu üçünün de sağlıklı olduğunu söylemenin zor olduğunu belirtti. Eskiden her semte koruyucu sağlık ocakları kurulurken şimdi dal merkezleri, özel poliklinikler kurulduğunu anlatan Sürenkök, Zaten gelir düzeyi düşük olan vatandaşlar, işten de atılmaları durumunda en temel sağlık gereksinimini karşılayamaz duruma geliyorlar dedi. Kriz dönemlerinde asıl olarak temel tüketim maddelerinde indirim yapılması gerektiğini vurgulayan Sürenkök, En temel besinleri almakta bile zorluk çekenler, sağlık giderlerini kısmak için uğraşacak ve böylece belki de sağlıksız bir kuşak oluşacaktır dedi.
Halk sağlığı için yerel yönetimlerin yapması gereken görevleri sıralayan Avukat Hasan Hüseyin Evin, baz istasyonlarının mahalle dışına, katı atık depolama alanlarının da şehir dışına çıkarılması gerektiğini belirtti.
İşsizlere çok basit önlemlerle yardım edilebileceğini söyleyen Evin, Yakında işsizlik sigortasından alınan ödenekler bitecek. Peki ne yapacak onca aile? Belediye yönetimi, çıkarılan işçileri tespit edip ailelere en temel tüketim maddelerini sunabilir. Bunu seçimde yaptılar, şimdi de yapabilirler dedi. Evin, Ruh sağlığı için çeşitli gençlik kültür evleri, kadın dayanışma evleri açılarak üretken sağlıklı bir toplum yaratılabilir dedi.
SAĞLIK HİZMETLERİ YETERSİZ
Toplantıda söz alan mahalle sakinlerinden Hüseyin Özden, eşinin geçen hafta bir ilaç aldığını, aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar gittiğinde on gün geçmeden aynı ilacı alamayacağının söylendiğini duyduğunda hayretler içinde kaldığını söyledi. Özden, yeni çıkan emeklilik yasasının mağduru olduğunu, prim gün sayısının dolmasına rağmen emekli olamadığını söyledi.
Özgür Akalın ise çocuğunu hastaneye götürdüğünü ve doktorun doğru düzgün tedavi etmeden zatürree dediğini, başka bir yere götürdüğünde ise hiçbir şeyinin olmadığının söylendiğini belirtti. Ne bir tahlil ne de bir röntgen yapılmadan böyle bir kararı bir hekim nasıl verilebilir? diyen Akalın, yasal haklarının neler olduğunu sordu.
Adını vermek istemeyen bir kot kumlama işçisi, patronun maske vermediğini, ancak bir denetleme olunca maskelerin dağıtıldığını ve dışarıdaki işsizlik yüzünden hiçbir işçinin ağzını açamadığını söyledi.
Yıllardır mahallede oturduğunu söyleyen Ali Rıza Tali ise hastanelerden çıkan tıbbi atıkların Harmandalı çöplüğüne atıldığını belirterek, Biz burada oturmamıza rağmen ses çıkaramıyoruz, onun için daha fazla birlik beraberliğe ihtiyacımız var, yıllardır mücadele ediyorum ama görüyorum ki daha fazla mücadele gerekiyor dedi. (İZMİR)
Cihan İşçi